Bugünlerde dünyaca ünlü yoğurt firması Dannon USA’ da meyveli yoğurtlarında “böceklerden” elde edilen “karmen boyası” kullandığı için adeta topa tutuluyor.
“Ne var ki bunda, zaten yiyecek ve içeceklerimizin hangisinde boya veya katkı maddesi yok ki?” demeyin.
Karminik asidin alüminyum tuzu olan en boyası olan karmen, tabii olarak kaktüslerde asalak olarak yaşayan “koşnil böceğinin” (dactylopius coccus) kabuklarından elde ediliyor.
FAO’ya (Gıda Tarım Örgütü) göre 1 pound yani yarım kilo kadar koşnil ekstresi elde etmek için 40 bin koşnil böceğinin önce kurutulması, sonra da haşlanması gerekiyor.
“E120” kod adıyla bilinen karmen boyası gıda boyası olarak sayısız yiyecek ve içecekte kullanılıyor.
Böcekten elde edilen karmen boyasına karşı kampanya kısa adı CSPI olan Center for Science in the Public Interest (Kamu Yararına Bilim Merkezi) tarafından başlatıldı.
CSPI; Dannon’un yoğurdun rengini meyvenin verdiği şeklinde bir intiba yaratarak tüketiciyi “aldatıldığını”; böceklerden elde edilen karmen boyasının alerjik tepkilere hatta ölümcül olabilen anafilaksiye yol açabileceğini ileri sürüyor.
İsteyen böcek yiyebilir ama…
CSPI’ müdürlerinden M. F. Jacobson haklı olarak diyor ki:
“İnsanlar böcek yiyebilirler, buna diyecek bir şeyim yok. Ben böcekten yapılmış kırmızı boya değil, kutusunda gösterildiği gibi çilekli yoğurt yemek istiyorum.
Bazı kişilerde alerjik tepkilere yol açması ve bitkilerden elde edilen daha güvenli boyalar olması gerçeklerine karşılık Dannon’un böcek boyasında ısrarını anlayamıyorum.
Bu yüzden vejetaryenler incitiliyor, diğer tüketiciler iğrendiriliyor.”
Dannon ise beslenme aktivistlerinin bu iddialarına “Kullandığımız boya ürünlerimizin üzerinde yazıyor. Bu boyadan hoşlanmayan yoğurtlarımızı yemek zorunda değil” şeklinde cevap veriyor.
Ünlü kahve zinciri Starbucks eleştiriler üzerine geçen sene ürünlerinde karmen boyası kullanmama kararı almıştı.
Meyveli yoğurtta meyve olduğunu da sanmayın
Üzerinde insanın iştahını açan harika bir çilek veya şeftali resmi olan yoğurtta da çilek ya da şeftali olduğunu sanmayın; çünkü meyveli yoğurdun aromasının mutlaka meyveden kaynaklanması gerekmiyor.
Aromanın “tabii hammaddelerden” elde edilmiş olması ve o meyvenin tadını vermesi yeterli oluyor.
Meyveli yoğurtlarda genellikle çok az meyve var ve böyle olunca da meyvenin tadını hissetmek mümkün olmuyor; tat aromalarla sağlanıyor.
Gelelim neticeye
BİR: Doğal diye yiyip içtiğimiz şeylerin içinde neler olduğunu ve neler olmadığını görüyorsunuz.
Meyveli yoğurtta meyve olmadığı gibi, rengi de böceklerden kaynaklanıyor.
İKİ: Hazır gıda endüstrisi tüketicileri göz göre göre aldatıyor. Meyveli yoğurdun pembe renginin bir böceğin kabuğundan elde edildiği bilinse yoğurtları kimsenin alacağını sanmıyorum.
En azından Müslümanlar, Yahudiler ve vejetaryenlerin böyle bir böcekten üretilen boyanın katıldığı hiçbiri ürünü yiyecekleri düşünülemez.
ÜÇ: Kim bilir “doğal” diye aldığımız ürünlerde varlığının ve niteliğinin farkında olsak asla yemeyeceğimiz kaç katkı maddesi var. ahmetrasimkucukusta.com