BM'ye göre dünya nüfusu, bu yüzyılın ortasında yüzde 34 oranında artacak. Küresel gıda üretiminin bu artışa yanıt verecek düzeye yükselmesi gerekiyor. Kısa süre önce önemli bir protein kaynağı olan soya fasülyesi üzerine yapılan araştırma, küresel gıda krizine çözüm olabilir.

Birleşmiş Milletler’e göre giderek zenginleşen ve kentleşen dünya nüfusunun ihtiyacını karşılamak için gıda üretiminin yüzde 70 oranında artması gerekiyor. Dünya Gıda Vakfı Başkanı Kenneth Quinn’e göre bu, insanlık tarihinin en çetin mücadelesi: “2050’ye kadar dünya nüfusu 2 milyar daha artacak. Bunca insana yetecek kadar gıdayı nasıl üreteceğiz?”

 

Bu soruya yanıtı bilim veriyor. NASA Laboratuvarı’ndan Darren Drewry başkanlığında yapılan soya fasülyesi araştırması buna bir örnek. Drewry, bir bilgisayar modeli kullanarak daha az suya ihtiyacı olan ve uzaya ışık yansıtarak küresel ısınmanın etkilerini azaltacak süper soya fasülyesinin peşinde:
“İklim değişikliği yağış dağılımını, yağış miktarını ve yağışın ne zaman düşeceğini etkiliyor. Tarımsal faaliyetler bu durumdan son derece olumsuz yönde etkileniyor.”

Bu özellikleri taşıyan bir bitkiyi doğada bulmak çok zor. Ancak soya fasülyesinden alınan veriler, bilgisayar programıyla yaprakların yoğunluğu, duruşu ve güneşe doğru açısı hesaplanarak bitkinin yeniden tasarlanmasını sağlıyor.

Bir sonraki adım, bilgisayardan çıkan modeli, bitkiyi tarlada yapay olarak değiştirerek test etmek. Illinois Üniversitesi’nden Profesör Stephen Long, bu süreci şöyle anlatıyor:
“Modelin öngörülerinden biri, bitkide çok fazla yaprak olmasıydı. Bitkinin büyüme aşamasında fazla yaprakları yoluyoruz. Ayrıca modelin öngörüsüne göre yaprakların açısında da değişiklikler yapıyoruz.”

 

Tarladaki soya bitkileri bilgisayar modelinin öngördüğü gibi büyürse uzmanlar özel niteliklere sahip soya fasülyesi türlerini araştıracak ve bunları, bilgisayar modelindeki süper soya fasülyesinin özellikleriyle üretmeye çalışacak.

 

Long, küresel gıda krizi ve su sıkıntısıyla başa çıkabilmek için bilgisayar modelinin buğday ve pirinç gibi tahıllara da uygulanabileceğini söylüyor.

 

Dünya Gıda Vakfı’ndan Kenneth Quinn, gıda ve su talebindeki artışın tüm dünyayı etkileyeceğini söylüyor:
“Savaş ve çatışmaların artması olasılığı büyük ölçüde yükseldi. Bu nedenle gıda güvenliği, artık ulusal güvenlik anlamına geliyor.”

 

Long, siyasetçilerin, çiftçilerin ve bilim insanlarının işbirliği yapıp gelecekte daha da artacak su ve gıda talebine yanıt bulması gerekeceğini söylüyor.