Türkiye’nin yerli tüm ırklarını barındıracak ilk zoopark Tekirdağ’da kurulacak. Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin öncülüğünde ilk etapta 500 dekar alanda kurulacak olan zooparkta, akıllı ağıllar, kümesler, diğer hayvan barınakları yer alacak
“Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması” projesiyle ilk klon annelerden yavru elde edilmesi başarısını gösteren, mısır püskülünden tohumsuz bitki üretmeyi başaran Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi, bir ilki daha gerçekleştirmek için kolları sıvadı. Türkiye’nin yerli tüm ırklarını barındıracak ilk zoopark Tekirdağ’da kurulacak. Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin öncülüğünde kurulacak zooparkta, Türkiye’nin tüm yerli ırkları barındırılacak. Akıllı ağıllarda, büyük ve küçükbaş tüm hayvan ırklarından örnekler yer alacak. 500 dekar alanda kurulacak park, Türkiye’nin “canlı gen bankası” olma özellliğini de taşıyacak. Üniversite öğrencileri staj yapma imkanı, ilk ve ortaöğretim öğrencileri de çiftlik hayvanlarını yakından tanıma fırsatı bulacak ve tarımsal turizme katkı sağlayacak.
Bir yandan da Trakya Bölgesi’nin ilk ve kapsamlı “Tarım Müzesi”ni kurma çalışmalarını sürdüren NKÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet İstanbulluoğlu, proje çalışmaları hızla devam eden “Türkiye’nin ilk canlı gen bankası olma niteliği de bulunacak olan, adeta Türkiye’nin yerli ırklarının geleceğe taşınması bakımından “Nuhun Gemisi” olma özelliği taşıyacak olan zoopark projesi hakkında Dünya’ya bilgi verdi. İstanbul dahil Trakya Bölgesi’nde 70 üniversite bulunduğunu, NKÜ Ziraat Fakültesi’nin tek olduğunu belirten Prof. Dr. İstanbulluoğlu, “9 bölümümüz var. 51 tane profesörümüz var. 1400 öğrencimiz var. Bölgedeki tek ziraat fakültesiyiz. Anadolu'daki bazı üniversitelerde 5 profesörü bir arada bulamazsınız. Ama bizim fakültede yalnızca 51 profesörümüz, 40 küsür doçantimiz var.
Bölgedeki danışmanlık hizmetleri bizde, bitki kopyalamak bizde, hayvan klonlamaları bizde. Genetik analizler bizde. Büyükbaş, küçükbaş hayvan klonlamalarını başarıyla yaptık. Bitki püskülünden, mısır püskülünde tohumsuz bitki ürettik. Bu sorumluluk bilinciyle yeni projeleri hayata geçirmek için çalışmalarımız var” dedi. 3 yıllık bir uğraşının sonunda 500 dekarlık bir alan aldıklarını belirten Prof. Dr. İstanbulluoğlu, “Güzel bir vadide. Aşağıda gölet etrafında mesire yerleri var. Buraya, Türkiye’nin ilk zooparkını kuracağız” dedi. İstanbulluoğlu, “Amaç, eğitim öğretime materyal oluşturmak, ziraat fakültelerinin öğrencilerine staj yapma imkanı oluşturmak, kendi yerli kaynaklarımızı korumaya yönelik canlı gen bankasını oluşturmak ve tarımsal turizm özelliği taşıyan bir ünite ortaya çıkarmak” diye konuştu.
Buranın ülkenin en büyük çiftliği olacağını belirten İstanbulluoğlu, şunları söyledi: “Çiftlikte, modüler koyun, keçi üniteleri olacak. Türkiye’de yaklaşık 20 koyun, 10 keçi ırkı var. Yerli inek, manda, tavuk, kaz, ördek, at, eşek gibi bizim çiftliklerimizde yetiştirilen tüm yerli ırklar burada bulunacak. Akıllı ahır dediğimiz, robotlarla donatılmış bir ahır ünitesi olacak. Robatlar, dökülen yemleri toplayacak, inekleri yemlere yönlendirecek, kapanlar inekleri yakalayarak sağacak. Çip takılı ineklerin, en az 8 saatlik bekleme süresi geçmeden yanlışlıkla sağılmalarını önleyecek. Bu akıllı ahır için Hollandalı bir şirket ile anlaştık. Bir ahır yaklaşık 2 milyon liraya yapılacak. Akıllı ahır 100 inek kapasitesine sahip olacak. Üniversitelerle işbirilği halinde bakanlık dondurulmuş spermlerle gen bankasını kurdu, ancak bizim parkımız ilk canlı gen bankası olma özelliğini taşıyacak. Yerli ırklarımızın korunması, geleceğe taşınması, daha güçlü, verimli ırkların geliştirilmesi için burada çalışmalar yürütülecek. Fakülte olarak zaten bitki türlerinin geliştirilmesi ile ilgili gen çalışmalarını da sürdürüyoruz. Örneğin, mısır püskülünden, tohum olmadan bitki yetiştirmeyi başardık.”
Prof. Dr. İstanbulluoğlu, başka ülkelerden ziyaretçilerin, Türkiye ve dünyadaki ilgili bakanlıkların yetkililerinin de İstanbul’dan kısa sürede bu zooparkı ziyaret etme, burada inceleme yapma fırsatı bulacağını da anlattı. Türkiye’nin ilk zooparkının aynı zamanda ziraat fakültesi öğrencileri için çok güzel bir staj yeri olacağını, ilk ve ortaöğretim öğrencilerinin de öğretmenleri ve aileleriyle birlikte zooparkı ziyaret ederek, çiftlik hayvanlarını yakından tanıma, onlarla vakit geçirme fırsatı bulacağını anlattı. İstanbulluoğlu, Zooparkın aynı zamanda, insanların hafta sonları güzel vakit geçirmeleri açısından da güzel bir fırsat olacağını belirtti. Bu anlamda parkın büyük ilgi göreceğine inandığını belirten İstanbulluoğlu, “İnsanlar sabah gölün çevresinde sporunu yapacak, kahvaltısını yapacak, belki akşama mangala gelecek. İnsanlar, buradaki kafeteryada, bizim ürünlerimizi, süt, yoğurt, yumurta, domates, salatalık, bal, kaymak gibi ürünlerimizi tüketecekler” dedi.
Tarımsal turizme katkı sağlanacak
Prof. Dr. İstanbulluoğlu, “eğitim öğretime materyal ve staj yapma imkane sağlamak, kendi yerli kaynaklarımızı korumak ve canlı gen bankası oluşturmak ve tarımsal turizm özelliği taşıyan bir ünite ortaya çıkarmak” için yola çıkarken, çevre bilimine en uygun şekilde hareket etmeyi planladıklarını söyledi. Bu nedenle zooparkta hiçbir betonarme bina olmayacağını ifade eden Prof. Dr. İstanbulluoğlu, ağılların, diğer hayvan barınakları ve kafeterya gibi yerlerin tamamının tomruklardan yapılacağını anlattı. Prof. Dr. İstanbulluoğlu, bunun da aslında maliyetli bir iş olduğunu, ama böyle bir park için bunun gerekli olduğuna inandıklarını söyledi.
Fakültede oluşturulan bir heyetin proje üzerinde yoğun bir çalışma yürüttüğünü, birkaç ay içerisinde animasyonlarını da oluşturduktan sonra, finans arayışına çıkacaklarını belirten Prof. Dr. İstanbulluoğlu, kalkınma ajansları da dahil farklı finans arayışları olacağını bildirdi. dunya.com
Güncelleme Tarihi: 18 Mart 2014, 12:07