Türkiye'de, çiftçilerin mevsimlik işçi statüsünden kurtarılarak yıl boyu çalışır hale getirilmesini sağlayan organik tarım 10 yılda katlanarak büyürken, organik tarımın toplam tarım alanındaki payının 2015 yılına kadar yüzde 3'e çıkartılması hedefleniyor. Aynı sürede ürün çeşitliliği ve üretim alanı da artarken, 2002'de 12 bin olan organik tarım yapan çiftçi sayısı 2012 sonunda 55 bine ulaştı.
Organik tarımın Türkiye'deki seyri ve pazardaki potansiyel, sektörel projeksiyonlarla ilgili bilgi veren Growtech Eurasia Tarım Fuarı Grup Direktörü Ergin Er, tarım olmadan hiçbir sanayinin varolamayacağını, sanayi toplumu koşulları nedeniyle tarım arazilerinin her geçen yıl daha çok kirlendiğine ve bilinçsizce kullanılan tarım ilaçlarının da tarımsal ürünlerde kalıntıya neden olduğunu anlattı.
Sadece Türkiye'de değil, dünyada da tarım arazilerinin giderek küçüldüğünü, tarım arazilerinin yanına fabrika veya yaşam alanlarının kurulduğunu dile getiren Er, bunların atıkları toprağı kirlettiği için buradan elde edilen yiyeceklerin insan vücuduna hastalık olarak yerleştiğini, bu nedenle organik tarıma geçen çiftçilerin sayısının her geçen yıl arttığını, dünyada organik tarımın hızlı bir şekilde ilerlediğini dile getirdi.
Er, teknolojinin gelişmesi ve tarımda da kullanılmasıyla sadece çiftçilerin değil pek çok holding ve işadamının da tarım ve hayvancılığa yatırıma başladığına dikkati çekerek, önce hobi amaçlı başlayan grupların, para da kazanıldığını görünce işe ticari olarak da bakmaya başladığını, sektördeki yatırım ve istihdamın istikrarlı bir şekilde artış trendine girdiğini aktardı.
Türkiye'de her 5 kişiden 1'inin çiftçi olduğunu ve yaklaşık 15 milyon çiftçi bulunduğunu belirterek, Türkiye'deki seraların 3'te 2'sinin Antalya ve çevresinde bulunduğunu ayrıca, Denizli, Muğla, Mersin gibi illerin yanı sıra Güneydoğu'da da sera yatırımlarının hızla ilerlediğini belirten Ergin Er, seracılığın ilk yatırım maliyetinin başlarda yüksek gelebileceğini, ürünlerin çok daha fazla fiyata piyasada değer bulmasıyla zaman içinde emeğin karşılığının çok daha fazlasıyla alınabildiğini ifade etti.
Antalya'nın turizm cenneti olarak bilindiğini ancak rakamlara bakıldığında şehrin en büyük gelirinin tarımdan sağladığının görüleceğini dile getiren Er, organik tarımın geleneksel tarımdan getirisi ve katma değerinin daha yüksek olduğunu belirterek, "Açık tarlada üretimde yılda en fazla 2 kere ürün alınabilirken serada bu 3'e veya 4'e çıkabiliyor. Yani her 3 ayda bir yeni bir ürün ekilebiliyor. Ayrıca en önemlisi çiftçiler mevsimlik işçi statüsünden çıkarak seralarda yıl boyunca çalışır hale gelebiliyor ve tarım işçileri için sosyal güvenceli çalışma imkanı sunuluyor. Böylece kayıtdışı istihdam da azaltılıyor" diye konuştu.
Ürün de alan da artıyor
Türkiye'de 1984-1985 yıllarında Avrupalı ithalatçıların özellikle kuru üzüm ve kuru incir talepleri üzerine Ege Bölgesi'nde başlayan organik bitkisel üretim yıllar itibarıyla artış gösterdi. Fındık, ceviz, antepfıstığı, kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm, baklagiller, tıbbi aromatik bitkiler, pamuk, üzümsü meyveler ile yaş meyve ve sebzenin organik tarım metotlarına uygun olarak üretimi yapılırken, Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı da organik tarımı yaygınlaştırmak ve geliştirmek amacıyla projeler geliştirdi.
AB ülkeleri ihracatta ilk sırada yer alırken Fransa, ABD, Belçika, İsveç, İsviçre ve Danimarka önemli ihraç pazarlarını oluşturuyor. Organik tarımın toplam tarım alanındaki payı yüzde 2,1 olarak gerçekleşirken 2015 yılına kadar bu payın yüzde 3'e çıkartılması hedefleniyor.
2002 yılında sadece 310 bin ton olan toplam organik tarım üretimi 10 yılda yaklaşık 6 kat artarak 2 milyon ton sınırına yaklaştı. Aynı sürede ürün çeşitliliği ve üretim alanı da artarken, 2002'de 12 bin olan organik tarım yapan çiftçi sayısı 2012 sonunda 55 bine ulaştı. 10 Yılda ürün ve çiftçi sayısı, yetiştiricilik yapılan, doğal toplama ve toplam üretim alanı ile toplam üretim miktarı da katlanarak büyüdü.
Organik büyüme sevindiriyor
10 yıl önce sadece 310 bin ton olan organik tarım üretimi bu zaman zarfında 6 kat artarak 2 milyon ton sınırına yaklaştı.
YORUM EKLE
1
Şeker rejimine Türkiye hazır değil!
2
Amerikalı yemek kuponuna mahkum!
3
Türkiye sirke ve sos üssü olabilir
4
Öğrencilere "tavuk-pilav" şoku!
5
Narenciyeye üreticisi "kamkat"ı keşfetti
6
İlaç dünyasına kekik müjdesi
7
Gürcü ordusu Çorum'dan besleniyor
8
Yeni Kesim Genelgesi ne getiriyor?
9
Buğday ile koyun gerisi oyun!
10
Kış aktarlara canlılık getirdi
SON DAKİKA HABERLERİ
ANKETTüm Anketler
NAMAZ VAKİTLERİ
İMSAK
06:00
GÜNEŞ
07:26
ÖĞLE
12:53
İKİNDİ
15:42
AKŞAM
18:10
YATSI
19:30