Fındıkçıyı kontrat endişesi sardı!

Don felaketi fındık rekoltesini ciddi oranda düşürdü. Avrupalı alıcılarla yapılan kontratların karşılanamama tehlikesi doğdu.

Fındıkçıyı kontrat endişesi sardı!
Fındık üretiminde dünyada ‘tekel’ konumunda olan Türkiye’de, sektör bir ‘afet’le karşı karşıya. Don felaketiyle 2004 krizinden bile daha kötü bir dönem yaşadıklarını belirten sektör temsilcileri, şimdi de Avrupa’daki alıcılarla yaptıkları ‘kontratları’ yerine getirememe endişesi yaşıyor. Sektördeki bazı ihracatçılar, bu zor dönemde ‘ithalat’ kapılarının aralanmasını istiyor. Bundan korku duyulmamasını, bu sayede rakip Gürcistan ve Azerbaycan fındığının da denetim altına alınabileceğini iddia ediyorlar. Ancak bir kısım ihracatçı da bu zor senede Türk fındığı imajının bozulmaması için bir yıl sabredilmesi gerektiği görüşünde. Bu arada sektörün üzerinde anlaştığı çözüm önerileri de var. Bunlardan birkaçı şöyle: Eximbank kredileri artırılmalı, fındık işletmeleri için enerji maliyetleri düşürülmeli ve 1 yıl süre ile geçici vergiler ertelenmeli. Acilen önlem alınmazsa sektörde 30’a yakın firmayı zor günlerin beklediği iddia ediliyor.

Sezon başında serbest piyasada 5.80 lira olan fındık fiyatı Karadeniz’de 9.5 liraya çıktı. Bu yıl fındıkta yaşanan don nedeniyle birçok fındık bahçesi boş. Yaşanan felaket, Avrupalı alıcılara mal satan ihracatçıların kontratlarını yerine getirememesi endişesi yarattı. Fındık sektörü, dondan sonra bir de ‘kontrat’ afeti yaşamak istemiyor. Bunun için sektör acil tedbir istiyor. Geçtiğimiz günlerde bazı ihracatçılar, Gürcistan ve Azerbaycan'dan ithal önerisini getirdi. Bundan korkulmaması gerektiğini söyleyen bu ihracatçılar, böylece Türkiye’nin rakiplerini de kontrol edebileceğini iddia ediyorlar.

Ancak hem ihracatçılardan hem de üreticilerden bu fikre tepki var. Bir yıl daha sabredilerek, Türk fındığının kalite imajının zedelenmemesini istiyorlar. 

Ancak tüm kesimlerin önerdiği farklı bir ‘acil tedbir paketi’ var. Tüm bu tedbirler ise şöyle: Buna göre fındık sektörüne has uzun vadeli Eximbank kredi limitleri artırılmalı ve sektördeki işletmelerin enerji girdileri uygun maliyete çekilmeli. Elektrik, gaz ve mazot üstündeki vergilerde bir yıl süreyle indirime gidilmeli. İşletmelerin 2013 yılı gelir ve kurumlar vergisi taksitleri ve 2014 yılında ödeyecekleri geçici vergiler bir yıl süre ile ertelenmeli. Fındık sektöründe istihdam edilen işçilerin ücretleri üzerinden kesilen gelir vergisi bir yıl süre için istisna kapsamına alınmalı. 2015 yılı destek ödemeleri 2014’te yapılmalı. 

Üretici ise boş fındık bahçelerinden dertli. Bazı bahçelere ürün toplamak için bile girilemeyecek. Üretici serbest piyasada fındık fiyatının yükselmesine yapılan tepkiye de mesafeli. Çünkü fındık çokken düşen fiyatlar konusunda yalnız bırakıldıklarını öne sürüyorlar. 

Gözler TMO’nun yağlığa ayırdığı fındıkta 

Dünyada bir yılda tüketilen kabuklu fındık 900 bin tonu buluyor. Bunun 700 bin tonunu Türkiye karşılıyor. En iyimser senaryoya göre Türkiye’nin fındık rekoltesi bu sezon ancak 450 bin tona ulaşacak. Bu da yaklaşık 300-350 bin tonluk bir açığa işaret ediyor. Gürcistan ve Azerbaycan fındığının toplam rekoltesi 80 bin ton. İthalat yapılsa bile büyük bir açık olacak. 

Dünyanın edindiği bilgiye göre TMO deposunda 18 bin ton fındık var. Kısa bir süre önce bu fındığın 10 bin tonu Bakanlar Kurulu kararı ile yağlığa ayrılmak için FİSKOBİRLİK’e verilmişti. Ancak henüz bir sevkiyat yapılmadı. Bu 2008 yılı mahsulü fındığın bile şu anda altın değerinde olduğu ve sektörün bu fındığı istediği konuşuluyor. Türk fındık ihracatçısının Avrupa’ya karşı kontratları karşılayamama tehlikesi var. Fındık ihracatçısı 50 bin aileye istihdam sağlıyor. 

Sektörde kim ne söyledi? 

• Karadeniz İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy: Belirli bir süre için kabuklu ve iç fındık ithalatına uygulanmakta olan gümrük vergilerinde indirim yapılmalı ve ithalatındaki bürokratik engeller yumuşatılmalı. Bunu yapmaktan korkulmamalı. Türkiye böylece rakiplerini de denetim altına almış olur. 

• Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk: Türkiye fındıkta tekel konumunda. İthalattan korkmamalı. Rakiplerin fındıkları da alınırsa Türkiye ihracatı 100 milyon dolar artar. 

• Düzce Ticaret Borsası Başkanı Nurettin Karadeniz: Türkiye’nin ve sanayicinin menfaatine olacak her şeyi destekleriz. Sanayicimizin isteklerine kulak verilmeli 

• Karadeniz Fındık İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Albayrak: Mutlaka ithalatın önü açılmalı ve Türkiye Azerbeycan ve Gürcistan fındıklarını işlemek şartıyla almalıdır. 

• Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav: 10 yıldır, biz ithalatın önü açılsın diyoruz. Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan fındıklarını burada işlesin. Ülkemizin menfaatine olur. 

• İstanbul İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Bilge Anbarlılar: Şahsi görüşüm bir yıl dişimizi sıkmalıyız. Türk fındığının imajını kalitesini korumalıyız. İthalata sıcak bakmıyorum. Bu yılki tablo serbest piyasa ekonomisini savunan ihracatçılar olarak, tüm kesimlere serbest piyasa ekonomisinde fındığın 9-10 lira olabileceğini, buna saygı duyulması gerektiğini gösteriyor. 

• İstanbul Fındık İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Haydar Gören: İthalat konuşmalarının şahsen erken olduğunu düşünüyoruz. Rekoltenin son halini Nisan sonunu görelim, ondan sonra karar verelim. Sanayicimiz ve üreticimiz için ek tedbirleri destekliyorum. Ama ithalat konuşmalarına katılmıyorum. 

• Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt: Fındık üreticilerimizin aleyhine olacak her şeye karşıyız. İthalatada karşıyız. Sanayicimiz ve üreticimiz için ek tedbirler destekler verilebilir. 

• Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarı Kahraman: Üreticimiz zaten şu anda don olayından dolayı mağdur. Bir de ithalat ile beli bükülmemeli. İthalata karşıyız. dunya.com

Güncelleme Tarihi: 17 Nisan 2014, 11:58

Selami Türkoğlu

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52