Sonbahar ve kış aylarında, antibiyotik etkisi olduğu için tüketilmesi önerilen bal ve arıcılıkla ilgili son yıllarda olumsuz haberler vardı. Marmara bölgesinde büyük oranlarda bal arısı ölümleri oluyordu. Üstelik bir de bal kovanları, yazın ormanların hakimi olan ayıların hışmından korunamıyordu. Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz Türkiye Arı Yetiştiriciliği Merkez Birliği Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Bahri Yılmaz, bu yıl için umutlu konuştu. Yılmaz, "Arı genetiği açısından Anadolu çok zengin. Marmara'daki arılar, Trakya'daki ayçiçeği ve kanola tohumlarının ekiminde, Imidacloprid adlı aktif maddenin kullanılması nedeniyle zehirlenerek ölüyordu. Tarım Bakanlığı, Avrupa Birliği ülkelerinde de kullanılmayan bu ilacı yasaklayınca, toplu arı ölümleri sona erdi. Bu ilacın AB'de olduğu gibi tamamen yasaklanması gerekiyor. Pamuk ve bazı bitki tohumlarında hâlâ kullanılıyor," diyor. Türkiye'de arıcılık gezginci olarak yapıldığı için bu yıl eylül, ekim aylarındaki aşırı yağışların arıcılık açısından olumsuz etkisi olmadığını söyleyen Yılmaz, sadece kestane balında düşüş olduğuna dikkat çekiyor. BU YIL DAHA ÇOK BAL ÜRETİLDİ

Dünyanın ikinci en büyük arılı kovan varlığına sahip olan Türkiye'de bal üretiminde Ordu birinci, Muğla ikinci sırada. Bahri Yılmaz, bu yıl geçen yıla oranla daha yüksek bal üretimi olacağını söylüyor: "2011 üretimimiz yaklaşık 80 bin ton olacak. Türkiye, bal üretiminde ürün çeşitliliği açısından AB ülkelerinden daha zengin. Fiyatlar da dünya ortalamasından yüzde 25 daha fazla. İhracatımız 2 bin ton."