Mersin'in ilk bulgur, mercimek, makarna tesislerini kuran Arbel Grubu, 2001’de başlattığı yurtdışı yatırımlarına devam ediyor. Dünya mercimek literatürüne ‘futbol mercimek’ deyimini kazandıran Grup, bugün Kanada’dan Amerika’ya, Avustralya’dan Çin’e dünyanın dört bir yanında yatırımı bulunuyor.Grup tesislerinin bulunduğu bölgelerdeki üreticilerden satın aldıkları bakliyat ve özellikli diğer ürünleri işleyerek dünyanın her yanına dağılmış 100’den fazla ülkeye ihraç ettiklerini kaydeden Arbel Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arslan, Grup bünyesindeki 28 işleme tesisi ile yıllık 1.5 milyon ton işleme kapasitesine sahip olduklarını bildirdi.

Önümüzdeki süreçte 50 milyon dolarlık yatırımla Kanada’da makarna tesisi kuracaklarını açıklayan Arslan, ayrıca yakın bir gelecekte farklı iki ülkede daha bakliyat tesisi satın alma çalışmalarının olduğunu vurguladı. Yurtdışı yatırımlarının devam edeceğinin altını çizen Arslan, “Yatırımlarımızı ülke ve menşei çeşitliliğini, dinamik, büyüyen bir üretim ve tüketim bölgesi olmasını göz önünde bulundurarak yapıyoruz. İşimiz tarım sektörü olduğu için öncelikle toprağı ve ürün çeşitlerini, hangi ürünün yetiştirilmesine uygun hava ve toprak şartlarına sahip olduğuna bakmaktayız. Bu alanda tüm dünyayı dolaşmakta, çiftçiler ve devlet yetkilileri ile görüşmeler yapmaktayız” diye konuştu.

2001’de ilk yurtdışı yatırımını Kanada’ya yaptıklarını hatırlatan Arslan, 2007’de Avustralya ve Amerika’ya yatırım gerçekleştirdiklerini, 2007’de ise Kanada, Avustralya ve ABD'deki tesislerini Alliance Grain Traders (AGT) adı altında birleştirdiklerini söyledi. Aynı yıl Kanada Toronto Menkul Kıymetler Borsası'nda AGT’nin hisselerini halka açtıklarını ifade eden Arslan, 2009 yılı Eylül ayında Türkiye’deki şirketi de AGT çatısı altına alıp hisselerine değer kazandırdıklarını söyledi.

“Dünya bakliyatının yönetildiği tüm ülkelerde varız”

Dünya bakliyatının yönetildiği tüm ülkelerde yatırım yaptıklarını ifade eden Mahmut Arslan, 2010’da İngiltere’nin 140 yıllık gıda firması A.Poortman’ı 8.3 milyon sterlin bedelle satın alarak Avrupa ve Çin’e adım attıklarını dile getirdi. 2011’in Eylül ayında Güney Afrika’da Johannesburg’da Advance Seed şirketinin yüzde 82’lik hissesini 7 milyon Kanada Doları’yla satın aldıklarını anlatan Arslan, “Bugün Türkiye, Kanada, Amerika, Avustralya, İngiltere, Çin ve Güney Afrika’daki 28 bakliyat işleme tesisi ile dünya bakliyat sektöründe söz sahibiyiz” dedi.

Firmaların ve markaların küresel anlamda bir yere gelebilmeleri için büyütülmesine ihtiyacı olduğu değerlendirmesini yapan Arslan, bunun için en iyi bildikleri alanda, doğru zaman ve yerde, doğru markaya yatırım yaptıklarını ifade etti. Amaçlarının büyümenin, para kazanmanın dışında şirket olarak bir dünya markası haline gelmek, ürün çeşitliliğini artırmak ve tarımın geliştiği en önemli noktalarda yapılanmalarını tamamlamak olduğunu söyleyen Arslan, bunun için tesis yatırımı ve şirket satın almaları ile ilgili araştırmalarına devam ettiklerini açıkladı. Büyüme planları ve yeni yatırımları konusunda da bilgi veren Mahmut Arslan, şunları söyledi:

“Biz 50 yıllık geçmişi olan, üretimden paketlemeye, pazarlamadan satışa sektörün her kademesinde yer alan bir şirketiz. Yurtdışındaki tüm yatırımlarımız gıda alanında bulunuyor. Yatırımlarımızı dünya bakliyatının yönetildiği farklı bölgelerde yapmaktayız. Bunun nedeni tarım sektörünün hava şartlarıyla biçimleniyor olması. Farklı bölge ve kıtalarda yatırım yaparak olası olumsuz hava şartlarından dolayı bir ülkede ürün sıkıntısı çekilirse ihtiyacımızı başka yerdeki yatırımımızla dengeleyebilmektir.”

Arbel olarak 2001’de Kanada’nın ilk mercimek işleme tesisini kurduklarını vurgulayan Arslan, Kanada’nın toprağını incelediklerini ve mercimek ekimi için son derece elverişli olduğunu gördüklerini söyledi. Çiftçilere mercimek ekimini öğrettiklerini belirten Arslan, “Kanada, mercimeği tanımayan bir ülke iken bugün dünyanın en büyük üreticisi konumuna geldi. Aynı şekilde Kırgızistan’ın Talas bölgesinde çiftçilere fasulye ekimini öğrettik. Bugün Kırgız fasulyesi dünyada rağbet görüyor. Öngörü ve araştırmalarla girdiğimiz her ülkede sektörü büyütmekte, ilk olma özelliğimizle de pazar payı anlamında en üst sıralarda yer almaktayız” şeklinde konuştu.

“Gelişen pazarları inceleyerek yatırım yapıyoruz”

Her şirketin sektöründe en iyisi ve büyüğü olabilmeyi, hizmetleri ile bilinirliği en yüksek olmayı hedeflediğini ifade eden Mahmut Arslan, yatırım yapmanın değil, kalıcı ve sürekli gelişen bir şirket olmanın önemli olduğunu vurguladı. Tarım sektörünün dünyada krizlerden etkilenmeyen ilk sektör olduğunun altını çizen Arslan, Türk markalarının özellikle Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde her geçen yıl daha fazla talep gördüğüne dikkat çekti.

Beş kıtaya yayılmış olan şirketlerinin yarattığı sinerjiyle sürekli büyüdüklerini, bilinirliklerini artırdıklarını ifade eden Arslan, “Türk bakliyatının ve markamız Arbella’nın bilinirliğini ve talep edilirliğini artırmak için çalışmalar yapmakta, gelişen pazarları incelemekte ve buralarda yatırımlar yaparak büyüyen dinamikten faydalanmaktayız. Devletlerin koyduğu yasaları ve verdiği teşvikleri yakından takip etmekteyiz. Yasa ve teşviklerin sürdürülebilirliğini kendi süzgecimizden geçirmekte, buna göre kararlar almaktayız” bilgisini verdi.

“Girdiğimiz her ülkede sektörü büyütüyoruz”

Arbel olarak 2001’de Kanada’nın ilk mercimek işleme tesisini kurduklarını vurgulayan Mahmut Arslan, Kanada’daki çiftçilere mercimek ekimini öğrettiklerini belirtti. Arslan, “Kanada, mercimeği tanımayan bir ülke iken bugün dünyanın en büyük üreticisi konumuna geldi. Aynı şekilde Kırgızistan’ın Talas bölgesinde çiftçilere fasulye ekimini öğrettik. Bugün Kırgız fasulyesi dünyada rağbet görüyor. Öngörü ve araştırmalarla girdiğimiz her ülkede sektörü büyütmekte, ilk olma özelliğimizle de pazar payı anlamında en üst sıralarda yer almaktayız” şeklinde konuştu.

Dünya