Pınar'dan gıda teşhirine destek

Yaşar Grubu şirketlerinden Pınar Süt, Şanlıurfa'ya 100 milyon liralık süt fabrikası kuruyor.

Pınar'dan gıda teşhirine destek

Yaşar Grubu Başkanı Yiğitbaşı, 1973'te İzmir ve çevresini Türkiye'nin süt merkezine çeviren Pınar Süt'ün bu yatırımla da benzer bir etki yaratacağına inanıyor. Bu yatırım 3.4 milyar liralık Yaşar Grubu içinde küçük bir yatırım olabilir ancak ulusal ölçekte hiçbir markanın süt toplamadığı Güneydogu Anadolu için önemli bir adım olacağı kesin...
Türkiye'deki hızlı gelişim, orta sınıftaki büyüme ile birlikte doğunun yükselen refahı şirketherin ilgisini çektiği bir gerçek. Irak ve ileride açılacak İran başta olmak üzere Afrika, Türk cumhuriyetlerindeki potansiyelle tetiklenen yatırım kararlarının son halkası Yaşar Grubuna bağlı Pınar Süt. Son teşvik yasasıyla birlikte cazibesi artan 6. Bölge içindeki Şanlıurfa'da 100 miyon liralık süt fabrikası kuracak Pınar Süt, peşinden bir sürü süt üretim çiftliklerinin de kurulmasını tetikleyecek. Pınar Süt, 250 kişiyi iş sahibi yapma yanında toplayacağı süt ile bölgede 5 bin ailenin hayatına dokunacağını hesaplıyor.

Yaşar Grubu'nun gelenekselleşen hale gelen toplantısı için grubun turizm yatırımı olan Çeşme Altınyunus Otel'deyiz. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, CEO Mehmet Aktaş ve grup başkanları, bize grupta son 2 yıldır yapılan ve yapılacakları anlatıyor. İki yıl önce koltuğa oturan Yiğitbaşı, son iki yıldır grubun ortalama yüzde 15 büyüdüğünü 5 yıl sonra yani 2017'de grubun 7 milyar liralık bir ciroya ulaşmasını hedeflediklerini anlatarak başladı sohbete...Yiğitbaşı, iki yılda 115 milyon liralık yatırım yapan şirketin cirosunun gelecek 5 yılda ikiye katlayacaklarını ve bunun için de 500 milyon liralık yatırım hedefleri olduğu da sözlerine ekledi.

Yaşar Grubu CEO'su Mehmet Aktaş ise bu yılı da yüzde 15'lik büyüme ile kapatacaklarını ve 3.4 miyar liralık bir ciroya ulaşmayı beklediklerini belirtti. Aktaş, grubun Türkiye büyümesinin kat be kat üzerindeki büyümesinde orta sınıfın rolüne dikkat çekti ve "Kişi başına gelirde artış bizim daha hızlı büyümemizi sağıyor" dedi.

Refahtaki bu artıştan pay alan Türkiye'nin doğusu dümende Yiğitbaşı ve Aktaş'ın olduğu Yaşar Grubu'nu da harekete geçirmiş görünüyor. İzmir'de 1973'te süte yaptıkları yatırım sonrası bölgeyi Türkiye'nin süt merkezi olmasında öncü olduklarını anlatan Yiğitbaşı ve Aktaş, Güneydoğu'da benzer bir sonuç yaratacaklarına inandıkları Şanlıurfa yatırımı için gün sayıyor. Yiğitbaşı, İzmir, Eskişehir'den sonra üçüncü fabrika için Şanlıurfa'yı seçtiklerini, fabrika için bu yıl temel atıp 2013'te üretime başlayacaklarını söyledi. 100 bin metrekarelik alanda organize sanayi bölgesi içinde kurulacak olan fabrikada 180 milyon litre süt işleme kapasitesi yaratılacak. Yiğitbaşı'nın verdiği bilgilere göre, yatırımla Pınar Süt'ün yıllık süt işleme kapasitesi 900 milyon litreyi aşacak. Bu da yatırımla birlikte toplam kapasitenin yüzde 20'lik kısmının Ş.Urfa'dan karşılanacağı anlamına geliyor.

100 milyon lira olacak yatırım kararında son çıkan teşvik yasasının bir etkisi olup olmadığını da merak ediyoruz. CEO Aktaş, "Karar daha önce verilmişti çalışmalar 2 yıldır sürüyordu. Ancak teşviklerin iyi geldiğini söylemeliyim. Bizim gibi yatırımcıları cesaretlendirecek" yanıtını verdi. Aktaş'a yatırımın kaç yılda geri döneceğini sorduğumuzda ise halka açık bir şirket oldukları için yanıt vermek istemedi ancak genel olarak gıdada 5 yıl gibi bir sürede başabaşa gelinebildiğini hatırlatıp "Teşvik yasası bu süreyi doğal olarak aşağı çekecek" dedi.

Süt fabrikalarının sütü 150-200 kilometrelik bir alandan topladığını, kendileri dahil ulusal ölçekli şirketlerin bu bölgede hiç süt toplamadığını kaydeden Aktaş'ın anlattıklarına göre teşviklerle birlikte süt üretim çiftlikleri kurulmaya başlamış bile. Bunları da gören Yaşar Grubu, süt alım için bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyor. Yiğitbaşı, fabrikada 250 kişilik istihdam olanağı ile bölgedeki süt alımlarını da dahil edilirse 5 bine yakın ailenin hayatına dokunacaklarını anlattı.

Bakanlığın su ve gıdada deşifresi olumlu
Yaşar Grubu'na bağlı Pınar Et bir süre önce Sağlık Bakanlığının kontrollerinde yüzde 100 dana etiyle yapılan sucuğunda başka etlerin de karıştırıldığını açıklamıştı. Yaşar Grubu "Karışan tavuk ve diğer etler binde bir bile değil. Bahsedilen karışma üretim yapılırken kullanılan bıçakların üzerindeki kalıntı kaynaklıdır" itirazına karşın bakanlık kararında ısrar etmişti. Ancak bu şüpheli durum Yaşar Grubu'na 10 milyon liraya malolacak bir yatırım için harekete geçirmiş. Aktaş, aynı üretim bandının kullanılması nedeniyle yaşanan olumsuzluğu düzeltmek için bantları ayırmaya karar verdiklerini söyledi. Yaşadıkları bu sıkıntıya rağmen Yaşar Grubu, Bakanlığın son zamanlarda damacana su, gıda ürünlerinde yaptığı 'kötülerin deşifre edilmesi' uygulamasından bir hayli memnun. CEO Aktaş, "haksız rekabetin önlenmesi açısından çok olumlu oldu" diyerek destek veriyor. Aktaş bu desteğin yanında TÜBİTAK'la analiz yöntemine yönelik bir çalışma yürüttüklerini belirterek şunları anlattı:
"Bakanlık ürünün içinde farklı bir madde olup olmadığını söylüyor ama binde 1 mi yüzde 50 mi bir oran vermiyordu. Biz TÜBİTAK'la oransal olarak ne kadarlık farklı madde kullanıldığını tespit etmeye yönelik bir analiz yöntemi üzerinde çalışıyoruz. Tamamlanınca bakanlıkla paylaşacağız."

Ortaklık varolmadığımız üründe olabilir
Son zamanlard Türkiye'ye yabancıların aşırı ilgisi malum. Bu ilgiden nasibini alanlar arasında halka açık olmasına karşın halen aile şirketi kimliğini koruyan Yaşar Grubu da var. Yaşar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı'na soruyorum, "Gelen giden çok arttı" diyor. Yurtdışında hızlı büyümek için yabancıyla ortaklık düşüncesi var mı sorusuna ise Yiğitbaşı, "Mevcut işlerde düşünmüyoruz. Belki şu anda dahil olmadığımız çorba, soslar gibi farklı alanlarda olabilir" diyor. Biraz detaya ise halka açık oldukları gerekçesiyle yorum yapmıyor. Anlaşılan Yaşar Grubu'nu izlemekte fayda var.
Tarık Yılmaz - Sabah

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52