Gıdavitrini - Yokluğunda komaya bile gireriz. Fiziksel ve ruhsal dünyamıza zarar verdiği halde hep onu isteriz. Çünkü onunla olan tatlı ilişkimiz doğuştan başlıyor. Ömür boyunca ona karşı zaaflarımız var. Ancak her şeyin bir sınırı var. İnsan nerede duracağını bilmeli!

Ondan ayrıldığınızda; kendinizi huzursuz mu hissediyorsunuz? Gergin ve yorgun mu oluyorsunuz? Uyumakta zorluk mu çekiyorsunuz? Problemlerle başa çıkmada daha güçsüz ve kendinizi yenik mi hissediyorsunuz?

Cevaplarınız ‘evet’ ise siz de şeker bağımlısısınız demektir. Şeker bağımlılığı, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi şu anda ülkemizde de en yaygın sağlık problemleri arasında.

Bir günü bile, hiç şeker/tatlı krizi yaşamadan geçiremiyorsanız, aileniz ya da eşiniz görmeden, gizlice şeker tüketiyorsanız, o zaman şeker tüketme alışkanlığınızı kontrol altına alma vakti gelmiş demektir. 

Peki nasıl?

Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, hipnoterapi yardımıyla, tatlı krizlerinize son verebileceğinizi ve tatlı/şekerli gıdalara duyduğunuz ihtiyacı en aza indirebileceğinizi söylüyor.

Aynı zamanda hipnoz uzmanı olan Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, sizi iradeli olmaya davet etmek yerine iradenizi kontrol altına almanızı sağlıyor.

Psikolog Mehmet Başkak, hipnoterapiyle şekere veda etmenin yöntemi hakkında şu bilgileri verdi:

“Aşırı miktarda şeker tükettiğinizde, vücudunuz daha çok insülün salgılamaya başlayacak. Salgılanan ekstra insülünle, kanınızdaki şeker seviyesi düşmeye başlayacak, bu da kısır bir döngüye sebep olup, sizi tekrar şeker tüketmeye yönlendirecek. Tatlı krizlerinizi bastırmak için daha çok şeker tüketeceksiniz, siz şeker tükettikçe, daha çok insülün salgılanacak, kan şekeriniz düşecek ve yine daha çok şeker yiyeceksiniz, bu sonu olmayan kısır döngü siz farkına varana kadar devam edecek. Şekeri bir anda kesmeye çalışmak ise baş ağrılarına, bitkinliğe, uyku haline, depresyona, ruh halinde dalgalanmalara, uyku düzeninde bozukluklara neden olur. 

Sevindirici olan şu ki, şeker bağımlılığının tedavisi mümkün. Doğru bir yardım ve destek programıyla, bu bağımlılıktan kurtulabilirsiniz. Hipnoterapiyle, şeker krizlerinizin fiziksel bir sebep yüzünden mi yoksa zihninizle mi ilgili olduğu ortaya çıkarılabilir ve bu krizler kontrol altına alınarak, şeker bağımlılığınıza son verilebilir. Hipnoterapi sırasında, size daha sağlıklı beslenme şekilleri telkin edilecek ve beyniniz daha besleyici gıdalara istek duyması için yeniden eğitilecektir. Çikolata ve şeker bağımlılığı stresli bir hayat tarzına bağlı olarak da ortaya çıkabildiği için, ayrıca rahatlama ve stresle başa çıkabilme teknikleri hakkında da bilgi edinmiş olacaksınız.

Şeker bağımlılığını ortaya çıkaran sebepler kişiye özeldir, bu nedenle bu sebepleri ortadan kaldırma yolu da kişiye özel olacak, sizin kişiliğinize ve inanışlarınıza göre şekillendirilecektir. 

Biz, şeker bağımlılığını yenmeye yönelik bütüncül bir yaklaşımı benimsiyor ve geçmişte sizin bu bağımlılıktan kurtulmanıza engel olmuş biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörleri kişiler bazında tek tek ele alıyoruz. 

Hedeflediğimiz değişimi gerçekleştirebilmek için, iradeden çok dikkat, niyet ve hayal gücünden faydalanıyoruz. Bilinçaltı imgeleme ve görselleştirme teknikleri psikolojik süreçleri güçlü bir şekilde etkiliyor ve bu sayede tedavi de mümkün hale geliyor.” 

Psikolog Başkak, şeker bağımlılığının ülkemizde bu kadar yaygın ve gittikçe kötüleşen bir problem olmasının şekere serbestçe ulaşılabilmesiyle de ilgili olduğunu söylüyor. Başkak, “Bir bakkal ya da süpermarkete girdiğinize, karşı koyamayacağınız bir istekle hemen satın almanız için, şeker ve çikolataların kasaların yanına yerleştirilmiş olduğunu görürsünüz. Şeker, yasaklanan ya da satışı üzerinde belli kısıtlamalar olan bir madde değildir, hatta kimse şeker satışına, alkol ya da sigara satışında olduğu gibi tepki de göstermez. Hatta, sizi daha çok yemeye teşvik etmek için her yerde mutlaka şekerli yiyecekler bulunur. Bu yüzden şeker bağımlılığı alkol ve sigara kadar yaygın. Yediden yetmişyediye birçok kişi şeker bağımlısı” diyor. 

Başkak, aşırı şeker tüketiminin sebep olabileceği hipoglisemi, huzursuz bağırsak sendromu, diyabet, diş çürümesi, kanser, adet öncesi sendromu, bağışıklık sisteminin baskılanması, hazımsızlık gibi belirtiler görülen kimseleri, vakit kaybetmeden profesyonel destek almaya çağırıyor.