Gıdavitrini - Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Gıda Komisyonu, Türkiye'nin geleceğinde önemli yere sahip olan gıda ve tarım sektörünün yol haritasını içeren raporu, Türkiye'nin gıda ve tarım sektörlerine liderlik etmek için dümene geçen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'e sundu.
TÜSODER Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu ve TÜSODER Gıda Komisyonu Başkanı Veteriner Hekim Dr. Can Demir tarafından Çelik'e sunulan "Sektörün Sorunları ve Çözümleri Dosyası"nda birbirinden önemli konular yer alıyor.
Yeni görevinden dolayı GTH Bakanı Faruk Çelik'i tebrik eden ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni eden TÜSODER'in raporunda, "Bizler de, TÜSODER Gıda Komisyonu olarak, sektör ve tüketici yararına hazırlamış olduğumuz görüşlerimizi, katkı sağlamak maksadıyla aşağıda maddeler halinde bilgilerinize sunmaktayız. Değerlendirmelerinize arz ederiz." deniliyor.
RAPORDA ÇOK ÖNEMLİ BAŞLIKLAR YER ALIYOR
Gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerini geleceğe hazırlamak adına hayli önemli başlıkların yer aldığı ve "kurtuluş reçetesi" özelliğiyle öne çıkan raporda, gıda mühendisleri, veteriner hekim ve ziraat mühendisleri için de alternatif istihdam önerileri yer alıyor.
TÜSODER Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu ve TÜSODER Gıda Komisyonu Başkanı Veteriner Hekim Dr. Can Demir imzasıyla 23 başlık altında hazırlanarak Bakanlığa sunulan raporda şu ifadeler yer alıyor:
SEKTÖRDEKİ SORUNLAR, ÇÖZÜMLER İLE TÜKETİCİ BEKLENTİLERİMİZ
1- 2013 yılında başlatılması gereken ancak her defasında yapılan değişiklikler ile 01.01.2016 tarihine ertelenen Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi gıdalarda izlenebilirlik uygulamasına geçilmesi sağlanmalıdır. Uygulama kapsamına çokça yanıltıcı ve haksız işlemin yapıldığı bilinen; organik sertifikalı, iyi tarım uygulaması ve coğrafi işaretli ürünlerin de alınması ile, "Güvenlikli İzlenebilirlik Sistemi" başlatılmalıdır. Ürün Doğrulama Takip Sistemi de başından beri eksik ve hatalı olduğu için, sektör tarafından uygulanamayan ve günümüze kadar ertelemelere sebep olan teknik aksaklıklar düzeltilmeli ve de ertelenmemelidir.
2- Ülkemizde hem iç piyasada tüketimi artan, hem de çok büyük ihracat fırsatı olarak Helal Sertifikalı Ürünlerde çok sayıda kurum gönüllü olarak çalışma yapmakta ve özellikle dış kaynaklı akreditasyon dahilinde helal belgesi vermektedir. Bu durum firmaları, tüketiciler ve firmalar açısından son derece karmaşık bir hal almıştır. Konunun hassasiyeti ve ticari etkileri büyük olduğu için, Bakanlığın, sorunun çözümü noktasında daha fazla etkin olması gereklidir. Bu manada, yönetim kurulu başkanlığı ile genel sekreterliği ülkemizde bulunan SMIIC çalışmaları desteklemelidir.
3- Resmi denetimin etkin ve sayısal artırımını sağlayacak şekilde yazılım alt yapısıyla GGBS uyumlu mobil cihazlar, gıda kontrolörlerine verilerek, denetimlerin en az il ve ilçe müdürlüklerince anında izlenebilmeleri ile raporlamanın hızlı yapılması sağlanmalıdır.
4- Semt pazarları ve açıkta gıda satışının resmi denetimlerinin tabana yayılması ve yaygınlaştırılması için, hizmet alımı anlamında yerel yönetimlerin yasal mevzuatta belirtildiği şekli ile denetim ağına dahil edilmeli ve ceza yetkisi verilmelidir.
5- Okul kantini ve yemekhaneleri ile hazır yemek sektörünün resmi denetimlerinin tabana yayılması ve yaygınlaştırılması için hizmet alımı anlamında, ISO:17020 kapsamında akredite muayene kuruluşları, üniversite, vakıf ve tüzel kuruluşlar yasal mevzuatta belirtildiği şekli ile denetim ağına dahil edilmelidir.
6- Resmi denetim esnasında alınan son ürün numunelerinin, akreditasyonunu tamamlayan ve kamu yetkinliği onaylanan mülkiyeti özel gıda kontrol laboratuvarları tarafından üretici ve / veya satış noktalarınca Türk Gıda Kodeksi’ne tam uygunluğu analiz edilen parti ve STT’si birebir örtüşen, 30 günle 3 ay arasında değerlendirilen, analiz sonuçları uygun olan gıdalardan numune alınmayarak, gıdaların analiz edilme oranının yüksek sayılara çıkması sağlanmalıdır.
7- Taklit ve tağşiş araştırmaları için günlük ve raf ömrü 15 günden az olan gıdaların resmi denetim kapsamında yapılan analiz sonuçları olumsuz olarak ifşa edilmesi yerine daha ağır cezaların (kapama vb. gibi) verilmesi, genel ilke olarak sağlıksız gıdaları tüketiciye yedirilmeden alınacak önlemler uygulamaya geçirilmelidir.
8- İşlemlerin daha hızlı yürütülmesi maksadıyla, İstanbul ili başta olmak üzere Veteriner Sınır Kontrol Noktalarının doğrudan genel müdürlüğe teşkilat bağlantısı yerine konuşlandığı il müdürlüğü bünyesindeki ilgili il müdür yardımcısına bağlanmalıdır.
9- Gıda ve tarımsal ürün piyasaları izleme ve değerlendirme komitesi çalışmalarının daha aktif olması için, öncelikle genelgenin yönetmeliğe dönüştürülmesi ve detaylandırılmasını, üç ayda bir yapılacak toplantının en az ayda bir yapılmasını, kuvvetler ayrılığı prensibi gereği icracı bakanlığının (GTH Bakanlığı) yerine Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı tarafından toplantılara başkanlık edilmesinin, daha uygun olacağı değerlendirilmelidir.
10- Otel, restoran vb. açık büfe olarak adlandırılan kahvaltılık gıdaların sunum sonrası tüketilmeden artanların atılması başta olmak üzere, depolanan ancak son tüketim tarihi yaklaşılan ancak sağlıklı ve tüketilebilir durumda olan yüksek miktardaki gıdaların israf edilmeden değerlendirilmeleri için “ekmek israfı önleme” benzeri kampanya vb. etkinlikler düzenlenmelidir.
11- Marketler başta olmak üzere kasap, manav, bakkal ve semt pazarları dahil her seviyede gıda AVM’lerinde çok yüksek sayıda kullanılan petrol bazlı poşet yerine file vb. kumaş torbaların kullanımını teşvik etmek için “Doğayı Seven Filesiyle Gelsin” projesi başlatılmalıdır.
12- Başta İstanbul ili olmak üzere kayıt dışılığı ile sağlıksız kesimlerin, depoların ve dağıtımın önüne geçilmesi için, et sanayi sitesinin (Avrupa ve Anadolu yakasına ayrı ayrı) kurulmalı ve resmi denetimin etkinliği artırmalıdır.
13- Kırmızı et satışında toptan et satışlarındaki KDV oranının %1 olması ancak, perakende kırmızı et satış noktalarının %8 olarak kalması haksız rekabet ve mali sıkıntılar oluşturduğundan, %1 oranının, tüketici lehine perakendeci esnafa da uygulanmalıdır.
14- Market bünyesindeki kasap ile kasap esnafının diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, hijyenik alt yapıyı sağlayanlar için parçalanmış tabaklı beyaz et yanında tüketici tarafından talep edildiği takdirde, bütün tavuğun parçalanması izni verilmelidir.
15- Kırmızı et fiyatlarının aşağıya çekilebilmesine katkıda bulunmak için, sanayileşen kırmızı et besiciliği beraberinde, aile çiftçiliği teşviklerle desteklenmeli, mera alanları artırılmalı, koyun ve keçi üretiminin artması için başta kamu spotları olmak üzere, tüketici talebi artırılmalı, etçi ve kombine ırklar ülke genelinde yaygınlaştırılmalıdır.
16- Yem bitkileri ve yem hammaddelerinin üretiminin artırılması ile, bu konudaki teşvikler doğrudan yem olarak verilmelidir.
17- Mezbahanelerin modernizasyon işlemlerinin hızlandırılması, öncelikle yerel yönetimlere ait olanların kapatılması yerine, faizsiz ve uzun vadeli kredi desteği verilerek modernizasyonu sağlanmalıdır.
18- Her türlü karkasın sınıflandırılması ve tanımlaması için, ilgili tarafların katılımıyla TGK özel tebliği yayınlamalıdır.
19- Dericilik sektörünün kayıt dışı faaliyetlerden kaynaklanan problemleri ile, ithal ürünlerle rekabet edebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
20- Usulsüz taşınmaya bağlı kazalar sonucu hayatlarını kaybetme riski bulunan mevsimlik işçilerin minibüs/otobüs vb. insan taşıma amaçlı araçlarla görev bölgelerine taşınması için, bakanlıkça doğrudan AKBİL / Akıllı Kart gibi ulaşım bedeli teşvik olarak verilmeli ve elektronik sistem alt yapısıyla takip edilmelidir.
21- Bakanlığımız gıda, tarım ve hayvancılık başta olmak üzere üç ana bölümde görev yapmaktadır. Bu noktadan hareketle, hayvancılık uygulamaları ile ön plana çıkan 30 vilayete yönetsel yetkinlikle donatılmış veteriner hekimler atanmalıdır. Sanayi olarak gıda üretimi ile ön plana çıkan 30 vilayete gıda mühendisi, diğer 21 vilayete ise, zirai çalışmalar için ziraat mühendisleri ile balıkçılıkla ön plana çıkan vilayetlere de su ürünleri mühendisi atanmalıdır. İlçe müdürleri atamaları da, aynı temel ilke doğrultusunda yönetsel yetkinliğine göre yapılmalıdır.
22- 05.07.2013 tarih ve 28698 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Hijyen Eğitim Yönetmeliği” gereği, sehven verilmediği düşünülen hijyen eğitmenliği meslekler listesine veteriner hekimler ile gıda mühendisleri de ilave edilmelidir.
23- Yumurta üzerine STT yazılması, tüketici lehine bir uygulama olarak memnuniyet vericidir. Ancak, aile çiftçiliğinin korunması ve mağdur edilmemesi ile köy yumurtası tercih eden tüketicilerin de mahrum olmaması için, 250 adet ve daha az kanatlı hayvanı olan üreticilerin, “KÜÇÜK MİKTARLARDAKİ YUMURTANIN DOĞRUDAN ARZINA DAİR YÖNETMELİK” kapsamında verilecek eğitim ve doğrudan STT yazıcısı, gıda boyası vb. teşviklerle desteklenmeli ve kayıt altına alınmalıdır.