Sincan'ın ünlü yemeklerinden biri de kızarmış koyun etidir. Temiz su ve bol ot sayesinde Sincan'da yetişen koyunların eti, kirlilik yaratan etkenlerden korunuyor. Yumuşak ve hoş kokusuyla Sincan koyunlarının eti, yurtiçinde ve yurtdışında çok ünlü.
Kızarmış koyun yemeğini yapmak zahmetlidir. Büyük demir çivili ahşap bir çubuk, başından kuyruğuna kadar koyunun içinden geçirilir. Boyun, demir çiviye bağlanır. Yumurta sarısı, zencefil, tuzlu su, kimyon, karabiber ve unla yapılan karışım, koyunun bütün vücuduna sürülür. İki tür kızartma vardır. Biri elektrikli fırında, diğeri ise tandırda yapılır. Tandırın kapağı kapatılır ve kapağın kenarları ıslak kumaşla kaplanır. Bir saat süreyle, rengi pembeleşene kadar kızartılan koyun tandırdan çıkarılır.
Kızarmış koyun, daha sonra yemek masasına taşınır. Koyunun başına kırmızı ipekli şerit bağlanır, ağzına kereviz ve maydanoz konur. Böylece servise sunulur. Rengi sarı olan koyunun derisi gevrek, eti yumuşak, kokusu güzel olur. Kızarmış koyun, Uygurların konuklara ikram ettiği en güzel yemeklerden biridir.
ELLE ÜRETİLEN MAKARNA BİR BAŞKA LEZZETLİ
Sincan'ın en ünlü yemeklerinden biri de elle çekilerek çok inceltilen makarnadır. Becerikli Uygur kadınlarının elleriyle yaptığı "Latiaozi" adı verilen bu uzun makarna kaynayan suda pişirilip soğuk sudan geçirilir. Sonra üzerine sebze ve et konarak servis edilir. Sebze ve et çok değişik şekillerde hazırlanabilir. Makarna, üzerine konan sebzenin ya da etin hazırlanışına göre değişik adlar alır. Örneğin "kızartılmış etli makarna" ve "ince doğranmış etli makarna" gibi
Pilav da, Sincan'da yaşayan Uygurların en çok sevdikleri yemeklerden biridir. Genellikle pirinç, kuzu eti, havuç, soğan ve yağdan yapılan Uygur pilavının görünüşü, kokusu ve tadı güzel olduğu gibi, besin değeri de yüksektir. Pilav, Uygurların bayram sofralarının ve misafirlere verilen ikramların vazgeçilmez unsurudur.
Uygur pilavı, normalde tuzludur. Ancak tatlı pilav çeşitleri de vardır. Kuru üzüm, kayısı ve şeftali gibi kurumuş meyveler katılarak hazırlanan tatlı pilavlar, insan vücuduna daha fazla enerji verdiği için genellikle kışın yenir. Yazın ise, pilava papaya konur. Yumurta, marul, patates ve biber de pilava eklenebilen malzemeler arasındadır.
NAN EKMEĞİNİ UNUTMAMAK LAZIM
Sincan yemek kültürü denilince "Nan"ı unutmamak gerek. Nan isimli ekmeğin 50'den fazla çeşidi olduğu biliniyor. Nan, Sincan'da yaşayan Uygur ve Kazak gibi etnik grupların günlük yaşamında önemli bir yer tutan unlu gıdalardan biri. Etnik gruplara özgü yöresel bir yiyecek olan nan, tandırda pişirilir. Sincan'daki kırsal bölgelerde, her ailenin nan pişirdiği bir tandırı vardır. Tandırlara, bazen kasabalarda da rastlanabilir.
Nan için kullanılan mayalı hamur iyice kabardıktan sonra yuvarlak bir hale getirilir. Bunun ardından, kenarları biraz kalın, içi de biraz ince olacak şekilde biçimlendirilir ve üzerine süsler yapılır. Altına tuzlu su sürülerek tandırın duvarına yapıştırılması yeterlidir. Pişmiş nanın üzeri altın sarısı bir renk alır. Mis kokulu nan, pırıl pırıldır. Az su içerdiği için uzun zaman saklanabilen ve kolayca taşınabilen nan, Sincan'daki kuru iklime uygundur. Titizlikle ve kaliteli malzemelerle yapılan nan besleyicidir. O nedenle pek çok kişi tarafından sevilerek tüketilir.
