Ramazan Ayı’nın gelmesi ile birlikte ‘Ramazan’da nasıl beslenmeliyiz’ sorusu gündemin en önemli başlıkları arasına giriyor.
Yakın Doğu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan, “Ramazanda bireyin normal beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçiminde bazı değişiklikler oluşur. Öğün sayısı sahur ve iftar olmak üzere ikiye iner. Günlük gereksinimin beşte ikisini sahurda, beşte üçünü de iftarda almak gerekir” diyor.
Düşük kalorili ve sağlıklı bir besin
Prof. Dr. Sevinç Yücecan bu süreçte sağlıklı beslenme önerilerinde tavuk etinin önemli bir yeri olduğunu vurguluyor. “Tavuk eti besin değeri içeriği açısından etlere benzer, yalnız daha az yağlıdır, buna bağlı olarak da enerji değeri kırmızı etten daha düşüktür. Doymuş yağ ve kolesterol içeriği de daha azdır. Özellikle tavuğun beyaz etinin yağı çok azdır. Bu nedenle sağlıklı beslenme önerilerinde kırmızı et yerine tavuk eti daha çok yer almaktadır” diye belirten Prof. Dr. Yücecan, “Ramazanda da her zaman olduğu gibi sağlığımızı düşünmeliyiz. Sağlıklı beslenme önerilerinde önemli bir yeri olan tavuk etini özellikle derisiz tavuk etini her yaş grubu her zaman önerilen düzeylerde tüketebilir. Tavuk eti; et, yumurta, kurubaklagiller grubu içerisinde değerlendirilmektedir. Bu grup için günlük tüketilmesi önerilen miktar yetişkin, genç, çocuklar için 2 porsiyon, gebe ve emzikli kadınlar için 3 porsiyondur” diye belirtiyor.
Prof. Dr. Sevinç Yücecan ayrıca Ramazan’da doğru beslenme ile ilgili olarak şunları da ekledi:
“Sahurda emilimleri diğer besinlere kıyasla daha yavaş olan, kan şekerini daha yavaş yükselten ve diğer besinlere kıyasla daha fazla tokluk hissi oluşturan et, süt, peynir, yoğurt, yumurta, tavuk eti gibi besinler ve/veya bu besinlerden oluşan yemekler tüketilmelidir. Sebzeli börekler ve meyvede yenebilir. Aşırı tuzlu yiyecekler ve içecekler örneğin turşular, tuzlu ayran, ağır tatlılar, börekler gün boyunca kişiyi susatan türde yiyecekler olduğundan sahurda yenmemesi daha doğrudur. Ayrıca mideyi uyarıcı olan çok acılı baharatlı yemeklerden de uzak durulmalıdır. İftarda ise ağır hamur işi yiyecekler, kızartmalar, baklavalar yerine çorbalar, haşlanmış-ızgara veya fırında pişirilmiş et ya da tavuk veya hindi, sebze yemekleri, bol salata ve meyve yenilebilir. Tatlı olarak daha hafif olduğu için sütlü ve (sütlaç, muhallebi) meyveli tatlılar ( elma, kabak, ayva tatlısı) tercih edilmelidir. Oruç tutanlarda su kaybı olduğu için komposto, hoşaf gibi yiyecekler, meyve suları iyi birer seçenek olabilir,”.
“Sahurda emilimleri diğer besinlere kıyasla daha yavaş olan, kan şekerini daha yavaş yükselten ve diğer besinlere kıyasla daha fazla tokluk hissi oluşturan et, süt, peynir, yoğurt, yumurta, tavuk eti gibi besinler ve/veya bu besinlerden oluşan yemekler tüketilmelidir. Sebzeli börekler ve meyvede yenebilir. Aşırı tuzlu yiyecekler ve içecekler örneğin turşular, tuzlu ayran, ağır tatlılar, börekler gün boyunca kişiyi susatan türde yiyecekler olduğundan sahurda yenmemesi daha doğrudur. Ayrıca mideyi uyarıcı olan çok acılı baharatlı yemeklerden de uzak durulmalıdır. İftarda ise ağır hamur işi yiyecekler, kızartmalar, baklavalar yerine çorbalar, haşlanmış-ızgara veya fırında pişirilmiş et ya da tavuk veya hindi, sebze yemekleri, bol salata ve meyve yenilebilir. Tatlı olarak daha hafif olduğu için sütlü ve (sütlaç, muhallebi) meyveli tatlılar ( elma, kabak, ayva tatlısı) tercih edilmelidir. Oruç tutanlarda su kaybı olduğu için komposto, hoşaf gibi yiyecekler, meyve suları iyi birer seçenek olabilir,”.
Prof.Dr. Sevinç Yücecan, “Ramazan da dikkat edilecek en önemli husus fazla miktarda yiyeceği kısa sürede tüketmemektir” diyor ve ekliyor:
"Ancak ramazanda özellikle ülser- gastrit, hipertansiyon, diabet ve kalp-damar hastalıkları gibi uzun süre açlıktan olumsuz yönde etkilenecek hastaların ve/veya bunun gibi hastalığı olanların oruç tutması sakıncalı olabilir” diye belirtiyor. Prof.Dr. Sevinç Yücecan, “Bu hastalıklarda diyet ve ilaç tedavisi çok önemlidir. Tedavideki aksama sağlık sorunlarının artmasına neden olabilir. Ayrıca bu durum; gebe ve emzikli kadınlar, yaşlılar, ağır işte çalışanlar, hatta sınav dönemindeki öğrenciler içinde geçerlidir.” şeklinde konuşuyor.
"Ancak ramazanda özellikle ülser- gastrit, hipertansiyon, diabet ve kalp-damar hastalıkları gibi uzun süre açlıktan olumsuz yönde etkilenecek hastaların ve/veya bunun gibi hastalığı olanların oruç tutması sakıncalı olabilir” diye belirtiyor. Prof.Dr. Sevinç Yücecan, “Bu hastalıklarda diyet ve ilaç tedavisi çok önemlidir. Tedavideki aksama sağlık sorunlarının artmasına neden olabilir. Ayrıca bu durum; gebe ve emzikli kadınlar, yaşlılar, ağır işte çalışanlar, hatta sınav dönemindeki öğrenciler içinde geçerlidir.” şeklinde konuşuyor.
Tavuk eti tüketimi, kalp krizi riskini azaltıyor
ABD'de Harvard Halk Sağlığı Fakültesi'nde 26 yılda tamamlanan bilimsel araştırma, tavuk eti tüketiminin kalp krizi riskini yüzde 19 düşürdüğünü kanıtlıyor. Fakültenin Beslenme Bölümü Başkanı Dr. WalterWillett, koroner kalp hastalığı riskini azaltmak için kırmızı et yerine daha düşük yağ içeren ve protein açısından zengin beyaz et tüketimini öneriyor.
ABD'de yapılan bilimsel araştırmalar, tavuk eti tüketiminin kadınlarda kalp krizi riskini yüzde 19 oranında düşürdüğünü ortaya koyarken, Boston'daki Harvard Halk Sağlığı Fakültesi tarafından 84 bin kadın üzerinde yürütülen ve 26 yıl süren araştırma, günde 2 kez kırmızı et tüketen kadınlarda kalp krizi geçirme riskinin, günde yarım porsiyon tüketenlere oranla yüzde 30 daha fazla olduğunu gösteriyor.
Araştırmaya göre, her gün daha düşük oranda yağ içeren tavuk eti tüketimi, kalp krizi riskini yüzde 19 oranında azaltıyor. Araştırmayı yürüten Harvard Halk Sağlığı Fakültesi Beslenme Bölümü Başkanı Dr. Walter Willett, koroner kalp hastalığı riskini azaltmak için önerilen düzeylerde daha düşük yağ içeren ve protein açısından zengin tavuk ve balık tüketimini öneriyor.
Güncelleme Tarihi: 24 Haziran 2014, 09:31