Kalp damar hastalıklarının ülkemizdeki en ciddi sağlık sorunlarından olduğu ve kanser ile birlikte en önemli ölüm nedenleri arasında bulunduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Burhan Karahan, "Kalp damar hastalıkları, ülkemizdeki en ciddi sağlık sorunlarından olup kanser ile birlikte en önemli ölüm nedenlerini oluşturmaktadır. Hastalığın birçok sebebi olmakla birlikte, ailesel yatkınlık, şeker hastalığı (diyabet), hipertansiyon, sigara içilmesi, kolesterol yüksekliği en önemli risk faktörleridir. Kolesterol, normal şartlarda, hücrelerin yapısında bulunan, olmazsa olmaz unsurlardan biridir; ancak, kötü kolesterol dediğimiz, damar tıkayıcı özellikte olan kolesterol türlerinin kanda normalden yüksek seviyelerde oluşunun, kalp damarlarında daralma ve tıkanmalara yol açarak , kalp krizi gibi ölümcül kalp hastalıklarına yol açtığı bilinmektedir. Doymuş yağlar, kan kötü kolesterol seviyesini yükselterek kalp damar hastalıklarını tetiklerken, doymamış yağlar ise tam aksine, kanda bulunan kötü kolesterol seviyelerini (LDL-kolesterol ve trigliseritler) düşürerek, damar tıkanıklıklarını önleyici etki gösterir ve kalp krizi riskini azaltır" şeklinde konuştu.
Kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu
Doğada bulunan bazı doğal besin maddelerinin doymamış yağ asitleri yönünden zengin olduğunu kaydeden Dr. Karahan, şunları söyledi:
"Tabiatta bulunan bazı doğal besin maddeleri, doymamış yağ asitleri yönünden zengindir. Kutuplarda yaşayan eskimolar da, kalp damar hastalıklarının diğer bölgelere göre daha az olduğu görülmüştür. Bu durumun bol miktarda balık tüketimi ile ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır. Gerçekten de balıklar, doymamış yağ asitleri olan omega 3 yağ asitleri yönünden oldukça zengindir. Omega 3 yağ asitleri, kandaki kötü kolesterol seviyelerini düşürürken az da olsa, HDL-kolesterol denilen iyi kolesterol seviyelerini arttırır (HDL -kolesterol, kandaki kötü kolesterolü temizleyici etki göstererek damarları korur), pıhtılaşmayı zorlaştırır, ayrıca tansiyon düşürücü ve kalp hızını da azaltıcı etkileri de vardır ki, tüm bu etkiler, kalp damarlarının tıkanmasına karşı koruyucudur. Yapılan araştırmalar, balık tüketiminin ani kalp ölümlerini azalttığını ortaya koymuştur. Bölgemizin neredeyse simgesi durumundaki hamsi de, bir balık türü olması nedeniyle, içerdiği doymamış yağ asitleri (omega 3) nedeniyle kalp damar hastalıklarına karşı koruyucudur."
"Tabiatta bulunan bazı doğal besin maddeleri, doymamış yağ asitleri yönünden zengindir. Kutuplarda yaşayan eskimolar da, kalp damar hastalıklarının diğer bölgelere göre daha az olduğu görülmüştür. Bu durumun bol miktarda balık tüketimi ile ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır. Gerçekten de balıklar, doymamış yağ asitleri olan omega 3 yağ asitleri yönünden oldukça zengindir. Omega 3 yağ asitleri, kandaki kötü kolesterol seviyelerini düşürürken az da olsa, HDL-kolesterol denilen iyi kolesterol seviyelerini arttırır (HDL -kolesterol, kandaki kötü kolesterolü temizleyici etki göstererek damarları korur), pıhtılaşmayı zorlaştırır, ayrıca tansiyon düşürücü ve kalp hızını da azaltıcı etkileri de vardır ki, tüm bu etkiler, kalp damarlarının tıkanmasına karşı koruyucudur. Yapılan araştırmalar, balık tüketiminin ani kalp ölümlerini azalttığını ortaya koymuştur. Bölgemizin neredeyse simgesi durumundaki hamsi de, bir balık türü olması nedeniyle, içerdiği doymamış yağ asitleri (omega 3) nedeniyle kalp damar hastalıklarına karşı koruyucudur."
Izgara ve buğulama şeklinde tüketilmeli
Balığın kızartma şekilde tüketilmemesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Karahan, sözlerine şöyle devam etti:
"Yağda kızartma şeklinde değil, ızgara, buğulama veya fırında pişirme şeklinde olmalıdır. Yetişkin bireylerin haftada iki kez hamsi veya doğal başka balık çeşitlerini tüketmeleri koruyucu etki gösterir. Sadece hastaların değil, sağlıklı bireylerin de uzun vadeli korunma için mümkünse balık tüketmesi yerinde olacaktır."
Güncelleme Tarihi: 04 Ocak 2016, 15:32
"Yağda kızartma şeklinde değil, ızgara, buğulama veya fırında pişirme şeklinde olmalıdır. Yetişkin bireylerin haftada iki kez hamsi veya doğal başka balık çeşitlerini tüketmeleri koruyucu etki gösterir. Sadece hastaların değil, sağlıklı bireylerin de uzun vadeli korunma için mümkünse balık tüketmesi yerinde olacaktır."