Türk mutfağının vazgeçilmez lezzeti; günlerin kurtarıcısı, misafir ağırlamada ilk akla gelen aperatif, çiğ köfte… Yaz aylarının yaklaşmasıyla diyet yapanların ve aynı zamanda çiğ köfte lezzetinden vazgeçemeyenlerin "Çiğ köfteden vazgeçmeden diyet yapabilir miyim?" sorusu akıllardan çıkıyor. Ürün kriterlerinde yapılan son değişikliklerle tuz oranlarının sınırlandırılması diyette çiğ köfte tüketimini de arttırdı.

Ev hanımlarının misafirlerine sundukları eşsiz atıştırmaların başında gelen çiğ köfte; yaz aylarının yaklaşmasıyla kalorisi ve kilo aldırıp aldırmaması konusunda diyet yapanlar ve çiğ köftenin lezzetinden vazgeçemeyenler için önem kazanıyor.

Uzman Diyetisyen Ali Dereli:
"Tüm beslenmemizde olduğu gibi, çiğ köfte tüketirken de önemli olan doğru miktarı ayarlamak. Çiğ köfte 3-4 adet tüketildiğinde çok iyi bir ara öğün alternatifi olabilir. Esmer bulgurun kan şekerinize, cevizin kolesterolünüze, limon, acı ve baharatların metabolizma hızınıza olumlu etkilerini düşünecek olursak eğer çiğ köftenin iyi bir tercih olduğu kanaatine varabiliriz. Özellikle son yıllarda daha da yaygınlaşan fabrikasyon üretim ile et konulmadan yapılan çiğ köfteler sağlığı olumsuz etkileyebilecek bir takım olumsuzluklardan da uzaklaşmış durumda. Çiğ köfte üreticileri ekstra tuz eklememeliler. Salçadan gelecek tuz ve diğer baharatların kattığı lezzet yeterlidir. Bu durum da düzeltilirse eğer, iyi kalite belgelerine sahip, sağlıklı olarak hazırlanmış, paketlenmiş ve saklama koşullarına dikkat edilmiş çiğ köfteye diyetinizde rahatlıkla yer verebilirsiniz." dedi.

Tatlıses Gıda Fabrika Müdürü ve Gıda Müh. Elif Attepe:
"Tuz kullanım oranının  diyette sınırlı tutulması kadar halk sağlığı açısından da sınırlandırılması gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Konunun içeriği derinleştikçe devletimiz de bu halk sağlığını olumsuz etkileyen gıdalardan tuz kullanımının sınırlandırılması konusunda çalışmalar başlattı, bugün birçok gıda maddesinin tebliğlerinde tuz oranlarının sınırlandırılması da bunun en önemli kanıtlarından bir tanesi. Çiğ köfte tüketime hazır bir ürün olduğu için biz üreticiler neyi üretirsek halkımız onu yiyor ve tabi bu da biz üreticilere önemli sorumluluklar yüklüyor. Mesela biz Tatlıses Çiğköfte olarak TSE ile ortaklaşa çalışmalarımız sonucu bir çiğ köfte kriteri oluşturduk ve bu kriterle de çiğ köftede tuz kullanım oranını sınırlandırdık, bizler halk sağlığı açısından gerekli olan ilk adımları attık bundan sonrada sosyal bilinçle çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.

dunya.com