Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ramazan Bayramı’nda tüketimi artan şekerlemelere yönelik sıkı denetim gerçekleştirdi.

Hileli üreticilere göz açtırmayan bakanlık yetkilileri yaptığı denetim sonucunda merdivenaltı üretim yapan 57 işletme tespit etti. İnsan sağlığını tehdit eden üretim yerleriyle ilgili bakanlığın yasal işlem gerçekleştirdiği öğrenildi. Ramazan ayında et ve et mamulleri ile un ve unlu mamuller gibi gıdalara yönelik denetimlerini sıklaştıran bakanlık, bayram öncesi şekerleme ve pastacılık ürünlerine yönelik çok sayıda denetim gerçekleştirdi. Daha çok İstanbul ve Ankara’da yoğunlaşan denetimler birçok yerde eşzamanlı baskınlarla yürütüldü. 2013 yılında temmuz ayı sonu itibarıyla şekerleme satış yerlerinde 560, unlu ürünler satış yerlerinde 3 bin 643, pastacılık ürünlerinde 2 bin 442 ve bisküvi, çikolata vs. üretim yerlerinde 324 olmak üzere toplam 6 bin 969 adet denetim yapıldı. Yapılan denetimler sonucunda 57 işletmeye yasal işlem yapıldı.

Yaptığı açıklamayla tüketicilere uyarılarda bulunan Gıda Mühendisleri Odası da, bayram şekeri, lokum ve çikolata ürünlerinde yapılabilecek olası hilelere dikkat çekti. Özellikle merdivenaltı üretim yapan işletmelerin, maliyetleri düşürmek için farklı hilelere başvurabileceği kaydedildi. Açıklamada uygun sıcaklıklarda üretilmeyen tüm şekerleme ürünlerinde ortaya çıkan kanserojen maddelerin (yüksek ısı sebebiyle HMF oluşumu) en önemli risklerden biri olduğu belirtildi. Özellikle Ramazan Bayramı’nda üreticilerin yoğun çalışma temposu sebebiyle çoğu zaman sıcaklık limitlerine uyulmuyor. Bu sebeple tüketicilerin yanık tat aldıkları veya aşırı derecede esmerleşmiş şekerlemelerden ve tatlılardan uzak durması istendi. Açıklamada lokumların yeterince kurutulmayarak gramajının yükseltilmesi ve daha az maliyet için yüksek miktarda nişasta ilavesi yapıldığı belirtildi. Çikolata ile ilgili ise şu ifadelere yer verildi: “Maliyeti azaltmak için kakao yerine soya tozu, keçiboynuzu tozu, leblebi tozu, kavrulmuş bakliyat tozu, fındık zarı kullanılması bu alandaki hileler olarak karşımıza çıkıyor. Yine çikolatanın şeker oranı ile oynanabiliyor, bayatlamış ürünler eritilerek yeniden işlenebiliyor, kakao yağı yerine rafine edilmiş atık mutfak yağları veya margarin kullanılabiliyor.”

Öte yandan ürünlere tatlandırıcı amacıyla kullanılan aspartam katkı maddesinin de bilinçsiz kullanıldığında sağlık problemlerine sebep olduğuna dikkat çekiliyor. Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği’nde enerjisi azaltılmış veya şeker ilavesiz ürünlerde aspartam kullanılmasına etiketinde belirtilmek suretiyle izin veriliyor. Ancak tatlı üretiminde daha çok kazanç getirdiği gerekçesiyle şeker yerine aspartam tatlandırıcı maddesi kullanılıyor. Kullanım güvenliği açısından önemli tartışmalara konu olan ve çay şekerinden 180 kat daha tatlı olan aspartamın etiket üzerinde gösterilmesi gerekiyor.
zaman.com.tr