İlk olarak Uluslararası Sütçülük Federasyonu'na (IDF) üye olan Türk süt ve süt ürünleri sektörünün en büyük temsilcisi ASÜD, bunun yanı sıra AB uzmanlarıyla gerçekleştirdiği çalışmalar sonucu sektörün dünya standartlarında üretim yaptığını AB pazarına göstermiş oldu. Geçtiğimiz günlerde Brüksel'de gerçekleştirilen toplantılar neticesinde artık AB'ye kompozit ürünlerin (hayvansal ve bitkisel gıda ile üretilmiş) ihracatının yapılabileceği duyuruldu. Kararı değerlendiren Dernek Başkanı Harun Çallı, "Sektörümüzün AB'ye ihracatının önündeki engelleri kaldırmak için yoğun çaba sarf ettik, bu ilk adım son derece memnuniyet vericidir. Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda değerlendirildiğinde hak ettiği önemin önünü açacak bir karardır." dedi. Türkiye, 2000 yılından bu yana AB ülkelerine 'hayvansal ürünlerin ithalatına izin vermedikleri, üretim standartlarının ve çiğ süt kalitesinin yeterli olmadığı gibi gerekçelerle' süt ve süt ürünleri ihraç edemiyordu. "Bazı kompozit ürünlerin AB'ye ithalatı ve AB üzerinden transit geçişi için şartların belirlenmesine ilişkin değiştirilen" 1 Haziran tarihli yeni yönetmelik hükümlerinde öne çıkan madde gayet açık. Kompozit ürünlerin; AB'nin yönetmeliğe ilişkin belirlediği modellere uygun olarak alınan sağlık sertifikasının bulundurulması ve bu sertifikanın yine yönetmelikte de belirtilen şartlara uygun olması yeterli. Diğer bir madde ise yine AB'ye ihraç edilecek ya da transit geçişi sağlanacak kompozit ürünlerin üretiminde kullanılan et ve süt ürünlerinin menşei ülkesine AB mevzuatına göre ithalat izni verilmiş olması. Bu iki şart kompozit ürünlerin üretiminde kullanılan üçüncü ülke menşeli et ve süt ürünlerinin AB'nin insan ve hayvan sağlığı kuralların uygun olmasını sağlıyor.
Zaman