Türk Patent Enstitüsü (TPE) Başkanı Habip Asan, Türkiye'de marka başvurularına olan talebin arttığını belirterek "Türkiye 2011 yılında 117 bin marka başvurusuyla Avrupa'nın en fazla marka başvurusu yapılan ülkesi konumunda bulunuyor" dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen "İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerin Patent Ofisleri Arasında Teknik İşbirliği" konulu proje kapsamında gerçekleştirilen "Sınai Mülkiyet Politikaları Çalıştayı"nda konuşan Asan, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan bilgi toplumuna geçiş sürecinin, uluslararası sistemin dayandığı pek çok kavramı temelinden sarstığını söyledi.

Asan, dönüşüm sürecine bakıldığında pek çok büyük işletmenin ürettiği bilgi ve teknolojiyi, fikri sermayeye dönüştürmeye başladığını ve zaman içerisinde bu firmaların fikri sermayelerini, fiziki varlıklarının çok ötesine taşıdığını kaydetti.

Bu sürecin aynı zamanda sınai mülkiyet haklarının, yani patentlerin, markaların, tasarımların ve coğrafi işaretlerin ekonomik hayatın önemli birer unsuru haline gelmesine yol açtığını da kaydeden Asan, "Nitekim son dönemde, dünyanın iki bilişim devi Apple ve Samsung arasında yaşanan 'patent savaşları', olayın boyutlarını dünya kamuoyunun gözleri önüne serdi" diye konuştu.

Asan, sınai mülkiyet sistemlerinin ekonomik kalkınmada beklenen etkiyi yapması için ülkelerin kendi ihtiyacına ve potansiyeline göre şekillenmesi gerektiğini belirterek, ulusal sınai mülkiyet politikalarının her ülkenin kendi potansiyeline ve özgün şartlarına uygun olarak oluşturulmasının önemine dikkati çekti.

Marka başvurusunda ilk, tasarımda üçüncü sıradayız
Asan, Türkiye'nin sınai mülkiyet alanında son dönemde önemli atılım gerçekleştiren ülkelerin başında olduğunu ifade ederek, "Türkiye, 2011 yılında 117 bin marka başvurusuyla Avrupa'nın en fazla marka başvurusu yapılan ülkesi konumunda bulunuyor. Benzer şekilde tasarım başvurularında Avrupa'da 3. sırada yer alıyoruz. 2012 yılı sonunda toplam yerli ve yabancı patent ve faydalı model başvurularının 15 bini bulmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı ve Avrupa Patent Ofisi başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluş ile işbirliği içerisinde çalışmalar gerçekleştirerek sınai mülkiyet sistemini bütün yönleriyle daha ileriye taşımayı amaçladıklarını anlatan Asan, geçen yıl Avrupa Birliği (AB) Projesi kapsamında Türkiye'nin farklı şehirlerinde 100'ün üzerinde etkinlik gerçekleştirdiklerini söyledi.

Patent konusunda dünyada önemli gelişmeler var
Asan, AB'nin, halihazırda ekonomik krizlerin etkisiyle bir yığın sorunla uğraşırken bile sınai mülkiyet hakları konusunda reform ve iyileştirmeler yapmaktan geri durmadığını ifade etti.
AB içerisinde "EU patent" adı altında bütün AB ülkelerinde geçerli olacak tek bir patent verilmesine ilişkin olarak, Avrupa Birliği Konseyi ortak patent sistemi ve Ortak Patent Mahkemesi kurulması konusunda nihai karara vardığını anlatan Asan, yine AB bünyesinde patent dokümanlarıyla ilgili olarak dil sorunlarının ortadan kaldırılması noktasında önemli çalışmaların sürdüğüne dikkati çekti.
Asan, ABD'nin "buluş yapana öncelik" prensibinden "başvuruyu yapana öncelik" prensibine geçerek radikal bir değişikliğe gittiğini ifade ederek, "Bütün bu gayretler, hiç kuşkusuz, etkin işleyen bir sınai mülkiyet sistemi oluşturmak ve rekabet gücünü arttırmak için ortaya konuyor. İslam ülkeleri olarak bu gelişmelere kayıtsız kalmamız düşünülemez, aksine bu dinamik sürecin çok yakın takipçisi olmak durumundayız" diye konuştu.
Çalıştay, yarın sona erecek. Çalıştayda, yarın Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler arasında 1. Sınai Mülkiyet Hakları Koordinasyon Komitesi toplantısı yapılacak ve bu konuda tavsiye kararları alınacak.