161 yıldır değişmeyen gelenek

Mersin’in Tarsus ilçesinde faaliyet gösteren bir aile şirketi, gelişen teknolojiye rağmen 161 yıldır "anam babam usulü" dedikleri yöntemle, saf zeytinyağı ve el yapımı zeytinyağlı sabun üretiyor.

161 yıldır değişmeyen gelenek
Tarsus’un Gaziler Mahallesi’nde, 1850 yılından beri geleneksel yöntemlerle üretim yapılan tesislerin 4’ncü kuşak temsilcisi Kimya Mühendisi Sadık Boltaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aslen Giritli olduğunu, Giritlilerin, tarih boyunca zeytinyağı kültürünün Akdeniz’deki diğer kavimlere yayılmasında en önemli rolü oynadığını ifade etti.

Boltaç, Lozan Antlaşması sonrasında Boltaç ailesi olarak 1924 yılında Girit’ten gelip, Mersin’in Tarsus ilçesine yerleştiklerini ve 161 yıldır zeytinyağı ve zeytinyağlı el yapımı sabun ürettiklerini belirtti.

Dedesinin babasının Politali (İstanbullu Ali) lakabıyla tanındığını, Girit’ten Tarsus’a geldiğinde zeytinyağını tanımayan yörede, bir el mengenesi ile kendi ihtiyacını karşılayacak zeytinyağını üretmeye başladığını, daha sonra zeytinyağının yanı sıra zeytinyağlı sabun üretimine geçtiklerini anlattı.

Boltaç, "Birkaç metrekarelik üretim yerinden 1928’de 40 metrekarelik bir alanda çalışmalarımızı sürdürdük. 1935’den itibaren de yurt içine sevkıyata başlayan aile işletmemiz, dedemin babasının ardından dedem Sadık Boltaç’a geçti.

O yıllarda İzmir Urla’da bir zeytinyağı tesisine daha ortak olan firmamız, soyadıyla marka olmaya başladı" dedi.

"Anam babam usulü" dedikleri yöntemle yaptıkları üretimde, ailenin dördüncü kuşak temsilcisinin kendisi olduğunu anlatan Boltaç, "Babam, günlük yaklaşık 2 ton olan üretimi 10 tona çıkardı. Ben işin başına geçtikten sonra 1981’de üretimimiz yaklaşık 25 tona çıktı. 1998 yılından sonra şişeleme sistemine geçtik, teknolojiyi bu yönde kullandık ancak organik üretimden taviz vermedik.

Ege’nin tanınmış zeytinyağı fabrikalarına bile satış yapmaya başladık" diye konuştu.

Boltaç, günlük üretim kapasitelerini 2004’ten itibaren 80 tona çıkardıklarını belirterek, şunları kaydetti: "Saf zeytinyağlı ve defne yağı ile pişirilen sabun bölgemizde yüzyıllardan beri yapılıyor. Bunların yanı sıra ısırgan otlu, tarçınlı, papatyalı, biberiyeli, okaliptüslü sabunları ilk kez biz yaptık. Doğal sabunların içinde hiçbir katkı maddesi yok. Bu sabunları deneme amacıyla 2-3 ton kadar üretiyoruz. Ancak, bizi ana üretimimiz saf zeytinyağı ve zeytinyağlı sabun." Boltaç, günümüzde artık katkısız, organik ve el yapımı ürünlerin tercih edildiğini belirterek, "Bu yüzden teknolojiye kafa tutmakla iyi etmişiz. Bunu şimdi daha iyi anlıyorum. 161 yıldır ürünlerimize nasıl ki hiçbir katkı maddesi girmediyse bundan sonra da öyle olacak. Hedefimizde, doğal ürünlere çok meraklı olan Japonya’ya ihracat yapmak bile var" dedi.

MESLEĞİN İNCELİKLERİ

Sadık Boltaç, el yapımı sabunu yapan ustaları Hikmet Çakıcı’nın da bu işi 31 yıldır sürdürdüğünü ve onun babası Hüseyin Çakıcı’nın da 50 yıl süreyle doğal el sabunu ustası olarak yine kendi tesislerinde çalıştığını anlattı.

Sabun ustası Hikmet Çakıcı ise, baba mesleğin inceliklerini anlatırken, doğal sabun üretiminin ayrı bir özen istediğini belirterek, şunları kaydetti: "200 litrelik büyük bir varilin içine zeytinyağı veya defne yağını koyuyoruz. İçine kostik koyarak 4 saat süreyle karıştırıp, pişiriyoruz. Kaynama işi bittikten sonra büyük kalıplara harç gibi serip, mala ile düzeltiyoruz.

Burada 2 saat kurumaya bırakıyoruz. Daha sonra kesme işlemi yaptıktan sonra sabunları kalıplar halinde elle çıkarıp, yeniden doğal kurumaya bırakıyoruz. Daha sonra, bir kiloluk paketler halinde satışa sunuyoruz."



YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52