Güllü Ailesi, 1800’lü yıllardan beri baklavacılık yapıyor. Ailede baklavacılığa ilk başlayan kişinin, Gaziantep’te “Güllü Çelebi” diye anılan Hacı Mehmed Güllü olduğu biliniyor.
Gaziantep’te tatlıcılık mesleğine giren Güllü Çelebi, meslekte ilerleyebilmek için tatlıcılıkta en ileri bölgeler olan Halep ve Şam’a gitti ve altı ay kalıp baklavacılığın inceliklerini öğrendi. Gaziantep’e dönünce de bir baklava tezgâhı kurdu. Güllü Çelebi’nin vefatından sonra oğlu Hacı Mahmud Güllü, baba mesleğini sürdürdü ve oklava ile tek tek açılan ince yufkadan baklava yapımını başlattı. Hacı Mahmud Güllü’nün dört oğlu da baklavacı olarak yetişince, Güllü Ailesi’nde baklavacılık bir gelenek halini aldı.
1930’larda tahta kutular içinde civar illere gönderilen kuru baklavalar, Güllü Ailesi’nin ününü Gaziantep dışına taşıdı. Baklavaların rağbet görmesinden cesaret alan Hacı Mahmud Güllü’nün torunu Mustafa Güllü, baklavacılığı İstanbul’a taşımaya karar verdi. 1949 yılında Karaköy’de açılan İstanbul’un ilk baklava dükkânı, aynı zamanda Gaziantep dışındaki ilk fırınlı baklava dükkânıdır. O günden bugüne baklavanın İstanbul’daki ilk adresi olarak Karaköy Güllüoğlu gösterilir.
Sonraki yıllarda baklavacılık, İstanbul’da yaygınlaştı; birçok baklava dükkanı açıldı. Bunların bir kısmı Güllü Ailesi’nin başka bireylerine ait, bir kısmı da Mustafa Güllü’nün yanında yetişmiş ustalarına ve oğullarına aittir.
Mustafa Güllü, müessesenin ilk günlerini anlatırken, müşteri bulmak için çektiği sıkıntılardan söz etmeden geçemezdi. O zamanlar İstanbul halkının çoğunluğu baklavayı bilmiyormuş. Bilenler de bayat baklava yemiş oldukları için pek beğenmiyorlarmış. Bu kanaati değiştirmek için çok zahmet çekmiş olan Mustafa Güllü, o günleri şöyle anlatıyor:
“Birkaç yıl bedava baklava ikram ettik. Bedava baklava ikramı için davetiye yerine geçen el ilânları bile bastırıp sokaklarda dağıttırdık. Baklavanın kilosu 5 lira idi. Taksim’den, Nişantaşı’ndan, Şişli’den telefon ile sipariş verenlere yol masrafı almadan baklava gönderdik. Bir yandan da Atlas Sineması’nda reklam filmi göstererek, gazete ve dergilere reklam vererek, tünel ve tramvaylara reklam levhaları astırarak baklavayı tanıtmaya çalıştık. Ama asıl reklamı baklavamızı tadanlar yaptı.”
Mustafa Güllü’nün bu çabaları, 1953 yılından sonra semeresini vermeye başladı. Dükkan ilk olarak; Karaköy, Hayvar Han No: 23 adresine taşındı. 1970’lerde de yine Karaköy’de katlı otopark altında, şu anki yeri kiralandı.
1949’da küçücük bir dükkânda faaliyete başlayan Karaköy Güllüoğlu, şimdi dünyanın ilk baklava fabrikasına sahip, yine Karaköy’de Mumhane Caddesi No: 171 adresindeki fabrikada, günde yaklaşık 2,5 ton baklava üretiliyor.
Karaköy Güllüoğlu’nun katlı otopark altında ve fabrikanın zemin katındaki iki mağazasından başka satış yeri yok. Ağzının tadını bilenler, İstanbul’un her tarafından baklava yemek için Karaköy’e geliyorlar. Müşteriler arasında Karaköy Güllüoğlu’nun müdavimleri çok!
Baklavacılık mesleğine yön veren ve birçok baklava ustası yetiştiren büyük usta Hacı Mustafa Güllü, 21 Şubat 2012 tarihinde vefat etti. Rahmetli Hacı Mustafa Güllü’nün beş oğlundan dördü, halen baba mesleğini sürdürüyor. En büyük oğlu Nejat Güllü, 1983’de, diğer oğlu Faruk Güllü ise, 1993’de müesseseden ayrılıp kendi başlarına mesleği devam ettirme kararı aldılar. Nadir ve Ömer Güllü kardeşler ise, Karaköy’deki müessesede babalarının yanında kaldılar.
Nadir Güllü, çocukluğundan beri fabrika çapında bir imalathane hayal etmişti. İşin başına geçince bu hayalini gerçekleştirmek için kolları sıvadı ve 1996 yılında Mumhane Caddesi’ndeki baklava fabrikasını kurdu. Hem Yönetim Kurulu Başkanlığı hem de baklava ustalığı yapan Nadir Güllü; kardeşi Ömer Güllü, çocukları Ebru Güllü Abanoz, Tuğba Güllü Sürmeli ve Murat Güllü ile birlikte aile mesleğini sürdürüyor.
1990 yılında şirketleşerek “Güllüoğlu Gıda San. ve Tic. A.Ş.” ticarî unvanını alan ve “Karaköy Güllüoğlu” olarak bilinen firma, “Güllüoğlu” adını taşıyan diğer firmalardan tamamen ayrıdır. Karaköy Güllüoğlu; logosundaki Galata Kulesi, Nadir Güllü logosu ve lezzetiyle diğerlerinden rahatlıkla ayırt edilebilir.
Ticaretin, bankacılığın merkezi olan Karaköy, 1949’dan beri baklavanın da merkezidir. Karaköy Güllüoğlu, bu semtin hareketli yaşamı içinde farklı bir renk, farklı bir tat, aynı zamanda da semt dokusunun bir parçasıdır...
1949’dan beri Karaköy’de çok şey tarihe karıştı ama, Karaköy Güllüoğlu 5 kuşaktır yaşıyor...