Burdur'un Gölhisar ilçesinde 30 yıldır kahvecilik yapan Memiş Bilgin, çörekotu bitkisinden yapılan kahveye patent almak için Türk Patent Enstitüsü’ne başvurdu.

Memiş Bilgin, Gölhisar ilçesinin tarihi kadar eski olan çörekotu bitkisinin acı tadını, kimyasal maddeler içermeyen aromalarla zenginleştirip keyifle içilebilen kahve haline getirdiğini söyledi.

Çörekotu kahvesine patent almak için bir süre önce Türk Patent Enstitüsü’ne başvurduğunu bildiren Bilgin, "Patent almamız halinde çörekotu kahvesini Türkiye genelinde satışa sunacağız. Zaten dünyada bilinen Türk kahvesi, kahvenin Türkiye'de yetişmesinden değil, pişirilme tekniğinden dolayı ün yapmıştır. Çörekotu bitkisi ülkemizin birçok yerinde yetiştirildiği için bence asıl Türk kahvemiz, çörekotu kahvesidir" diye konuştu.

Bilgin, çörekotu kahvesinin pek çok rahatsızlığa iyi geldiği için tavsiye edildiğini öne sürdü.

Çörekotu Kahvesinin Yapımı
Çörekotu kahvesinin yapımında kavrulmuş çörekotu ile nohudun kullanıldığını anlatan Bilgin, şöyle devam etti:
"Önce kavrulmuş çörekotu ve nohut, birlikte havanda dövülür. Dövülen karışımın iyice toz haline gelmesi için değirmende öğütülür. Kahve haline dönüşen karışım, kimyasal maddeler içermeyen çeşitli aromalarla zenginleştirilerek fincanda kaynatılır. Daha sonra Türk lokumu, hurma, susam veya ham haldeki çörekotu taneleriyle içime sunulur."

Çörekotu kahvesini kadın ve erkeklere ayrı şekilde sunduklarını ifade eden Bilgin, kadınlar için "Hürrem Sultan" bardağı ve testisi, erkekler için de "Osmanlı tuğralı" bardak ve klasik testi kullandıklarını belirtti.