Geçmişteki çok kültürlüğünün günümüze ulaşan en önemli sembollerinden biri olan burma kadayıfını ilk olarak Ermeni asıllı ustaların yaptığı öğrenilirken, Diyarbakır ve Bingöl'ün burma kadayıf için Türk Patent Enstitüsü'ne coğrafi işaret menşei alınması için başvuruda bulunması iki il arasında rekabete dönüştü.

Diyarbakır’da Valilik öncülüğünde Ticaret ve Sanayi Odası (TSO), Dicle Üniversitesi (DÜ) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce geçen yıl burma kadayıfı için Türk Patent Enstitüsüne başvuruda bulunuldu. Başvuru inceleme aşamasındayken Bingöl TSO da Çobantaşı kavurması ve Gazik kaymağının yanı sıra burma kadayıfın patentinin alınmak için başvuru yaptı. Türk Patent Enstitüsü'ne yapılan başvuruda, Bingöl TSO, kadayıf ustalarının Bingöllü olduğunu, Diyarbakır TSO ise kadayıfın Diyarbakır'a özgü olduğunu gerekçe gösterdi. İki il de, tanıtımda önemli marka değer olan burma kadayıfın patentini alma konusunda iddialı.

Diyarbakır TSO Başkanı Ahmet Sayar, geçen yıl Valilik öncülüğünde, DÜ, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve oda olarak Türk Patent Enstitüsüne burma kadayıfın patentini almak için başvuru yaptıklarını söyledi. Başvurunun kabul edildiğini, inceleme aşamasının sürdüğünü ifade eden Sayar, sürecin son derece sağlıklı bir şekilde ilerlediğini, olumsuz bir geri bildirimde bulunulmadığını belirtti. Sayar, Diyarbakır'ın çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan tarihi 12 bin yıl öncesine uzanan bir kent olduğuna dikkati çekerek, bu kapsamda ilin yöresel yemeklerinin ve tatlarının da tüm Türkiye'de bilindiğini kaydetti. Diyarbakır kadayıfının bin 900'lü yıllardan bu yana ilde üretilen bir damak tadı olduğunu vurgulayan Sayar, "Diyarbakır'da bu kadayıfı üreten Bingöllü ustalar da var. Biz geçen yıl başvurumuzu yaptık. Bingöl'e de başarılar. İki kardeş şehir arasında tatlı bir rekabet oluştu." dedi.

Sayar, Diyarbakır kadayıfının tüm Türkiye'de bilinir bir lezzet olduğunu aktararak, amaçlarının uluslararası düzeyde bu bilinirliğini artırmak olduğunu ifade etti. "Bingöl kardeş ve komşu bir ilimiz ancak kadayıfın Diyarbakır merkezli olduğunu bildiğimiz için tescili için başvurumuzu yaptık." diyen Sayar, başvurularının en kısa zamanda sonuçlanmasını beklediklerini dile getirdi. Sayar, bir kentin kendine has ürünlerinin tescillenmesinin kentin ekonomik anlamda bilinirliği anlamında büyük önem arz ettiğini anlatarak, "Tescilini almamız halinde burma kadayıf dünyaya açılacak." diye konuştu. Türkiye'nin her ilinde Diyarbakır'ın bir kadayıfçısı var. Diyarbakır'da 32 yıldır kadayıf imalatı yapan Murat Altunhan, babasından devraldığı mesleği her geçen gün geliştirdiklerini ifade ederek, "Kadayıf üreterek istihdam sağladık. Ustalar yetiştirdik ve bu ustalar Türkiye'nin dört bir yanına dağıldı. Artık Türkiye'nin her ilinde Diyarbakır'ın bir kadayıfçısı var." şeklinde konuştu. Kadayıf üretimini Diyarbakır'da öğrendiklerini anlatan Altunhan, Bingöllü ustaların da kadayıf üretimini Diyarbakır'da öğrendiğini savundu. Altunhan, Diyarbakır kadayıfı için ilin patent başvurusu yaptığını hatırlatarak, "Bir süre sonra burma kadayıfın Diyarbakır'a özgü olduğu belli olacak." ifadelerini kullandı.

 Bingöl TSO Başkanı Erkan Çalbay ise Fırat Kalkınma Ajansı ile Bingöl'ün değerlerinin ortaya çıkarılması ve tanıtılması için bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Bu kapsamda burma kadayıf, Çobantaşı kavurması ve Gazik kaymağına coğrafi işaret menşesi almak için Türk Patent Enstitüsü'ne başvuruda bulunduklarını dile getiren Çalbay, başvurularının sonuçlanmasını beklediklerini kaydetti. "Türkiye'nin neresine giderseniz gidin açılan işyerlerinde burma kadayıfın ustaları ve çalışanları Bingöllüdür. Bingöl'e ait olan bu ürünün Bingöl adına tescil edilmesi için başvurumuzu yaptık." ifadelerini kullanan Çalbay, başvurularının olumlu sonuçlanmasını beklediklerini vurguladı. Burma kadayıfın Bingöl kadayıfı olarak tescil edilmesi halinde tüm illerde burma kadayıfın Bingöl adıyla anılmaya başlayacağını anlatan Çalbay, "Kadayıfın patentini almamız halinde 81 ildeki kadayıf tabelalarının hepsini Bingöl Kadayıfı adıyla değiştirmek istiyoruz." dedi.