Plastik ambalajların tehlikelerine dikkat çeken uzmanlar, cam şişeden su içmeyi öneriyor. Cam damacanaların ise sirkeli suyla temizlenmesi gerektiği konusunda uyarıyorlar...

PROF. DR. DİLEK ARMAN/ENF. HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ UZM.

Suyun berrak ve tortusuz olması önemli. Çünkü sudaki bulanıklık, atıkların bulaşmış olabileceğini gösterir. Bu da sağlık için tehlikelidir. Ben cam şişede su almaya ve muhafaza etmeye özen gösteriyorum. Şebeke suyunu, ev tipi arıtıcıdan geçirerek kullanıyorum. Arıtıcı filtrelerini zamanında değiştiriyorum. Evimdeki sebil için de cam damacana kullanıyorum. Cam şişe ve damacanaların düzenli olarak temizlenmesine dikkat ediyorum; temizlik sonrası sirkeli su ile çalkalayarak kurutup tekrar kullanıyorum. Bu şekilde suyun içinde bulunabilecek mikroorganizmaları en aza indiriyorum. 

DOÇ.DR. KIVANÇ ŞEREFHANOĞLU/ENF. HAS. VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ UZM.

Su benim için çok önemli. Bu nedenle kesinlikle evime plastik damacana su almıyorum. Plastik ürünler, kanser açısından tehlikelidir. Bu yüzden cam şişelerde su almak gerekir. Ben cam damacanada satılan 8 litrelik su alıyorum. Büyük plastik içerisinde kaç gün bekleme süresi olduğunu bilmediğimiz damacana sular yerine, sirkülasyonu açısından küçük ambalajlardan almak daha sağlıklıdır. Özellikle sıcak yaz günlerinde plastik ambalajları kesinlikle önermem. Çünkü güneş ve aşırı sıcaklar pet şişeri daha da tehlikeli hale getirir. Bence su seçimindeki diğer en önemli kriter ise suyun kaynağıdır. 

UZM. DR. ÇİĞDEM EROL/ ENFEKSİYON HAS. VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ UZMANI

Damacana su kullanıyorum. Damacana suları kullanırken raf ömrüne dikkat edilmesi, açıldıktan sonra da en geç bir hafta içinde tüketilmesi gerekiyor. Uygun olmayan içme ve kullanma suları; özellikle sindirim sistemi enfeksiyonları yönünden risk oluşturur. Bu nedenle üretim aşamasından soframıza ulaşana kadar her türlü kontrol basamağından geçirilmiş olmalıdır. Kullanılan pompalar düzenli olarak temizlenip dezenfekte edilmeli. Ayrıca en geç altı ayda bir değiştirilmelidir. 

UZM. DR. MEHMET AKİF YILMAZ/İÇ HASTALIKLARI UZMANI

Suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik birtakım özellikleri vardır. Suyun kokusu ve rengi gibi özellikleri fiziksel; kireç oranı, içeriği, mineraller, kimyasal özelliği ve içinde barınan mikroorganizmalar da biyolojik özelliğidir. Kaliteli bir suyun; kireç oranının düşük, minarallerden zengin, kokusuz, berrak, renksiz olması ve kesinlikle mikroorganizma içermemesi gerekir. Ülkemizdeki doğal kaynak suları, hijyenik koşullarda saklanması ve taşınması açısından kalitelidirler ve önerilen kriterleri taşırlar. Bu sebeple benim içme suyu tercihim, doğal kaynak sularını üreten Sağlık Bakanlığı kontrolünden geçmiş damacana sularıdır. 

YARD. DOÇ. DR. KAMİL BASMACIOĞLU/İÇ HASTALIKLARI UZMANI

Çeşme sularını içmek zorunda kaldığım zaman kaynatılıp soğutulmuş olmasına özen gösteriyorum. Evde genellikle şişelenmiş (pet veya cam) suları tercih ediyorum. Suyu almadan önce markasını, üretim tarihini, suyun kaynağını kontrol ediyorum. Pet şişeleri seçerken şişenin fiziksel özellikleri, renk, şeffaflık, su seviyesinin kapağa yakınlığı gibi özelliklerine bakıyorum. Aldığım su, yüzeysel su kaynaklarından (dağ suyu, kar suyu, buzul suyu, göl suyu vb.) elde edilmişse sterilizasyon yöntemini kontrol ediyorum. Yeraltı kaynak sularının ise, bilgi alabildiğim ölçüde endüstriyel veya kalabalık yerleşim yerlerine uzaklığını anlamaya çalışıyorum. 
sabah.com.tr