Sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklama yapan ETBİR Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yücesan, yerli ve milli hayvancılık için yapılması gerekenleri özetledi.

Yapılan değerlendirmeleri de eleştiren Yücesan, çiğ süt fiyatlarını yerin dibine sokmak için son on beş yıldan beri, birtakım sanayici, iş adamı, siyastçi, akademisyen, bürokrat ve güya süt adına faliyet gösteren STK'ların var gücleriyle mücadele verdiklerini iddia etti.

Sektöre katkı sağlamak yerine kendi çıkarları için çalışanlar olduğunu ifade eden Yücesan, yerli ve milli tarım politikası için yapılması gerekenleri özetledi.

BÜTÜN MESELE SÜT FİYATLARI
İşte, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yücesan'ın kırmızı et sektörü, Türk tarımı ve süt sektörüyle ilgili çözüm öneriler:
"Et fiyatı, et ithalatı, milli tarım politikası, et arzı, spekülatör vs... Hepsi hikaye.
Bütün mesele şu: Süt fiyatları...

Ülkemizde çiğ süt fiyatlarını yerin dibine sokmak için son on beş yıldan beri, birtakım sanayici, iş adamı, siyastçi, akademisyen, bürokrat ve güya süt adına faliyet gösteren STK'lar var gücleriyle mücadele veriyorlar.

Bu kurumlar içinde her şeye rağmen kendi çıkarları uğruna çalışanlar olduğu gibi, olayın ne olduğunu anlamadan bu yönde çalışan ahmaklar da var."

İŞTE ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Sektörün sorunlarını çözmek için yem fiyatlarına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yücesan, formülü şu ifadelerle açıklıyor:

"Yem fiyatı x 2 = Süt fiyatı

Yem fiyatı x 20 = Et fiyatı

Esas olan yem fiyatıdır. Bunun üzerine formülasyon kurulur.

Hayvancılık evrensel tarım ekonomisi değeri budur.

Bilimsel değer budur.

AB ve ABD uyguladığı değeri budur. 

Dünya devletlerinin tarımsal değeri budur.

Milli olmanın değeri budur.

Tarım ekonomisini doğru yönetmenin değeri budur.

Ülkemizin değeri bu olmalıdır.

Bugün süt fiyatlarını baskılayıp ve çıkan maliyeti et sektörünün sırtına vurarak kendisini muvaffak kabul edenlerin akıbeti, yarın çocuklarına süt temin noktasında küffar toplumun buzağıları için hazırladığı süt tozuna mahkum olmasıdır."