İş dünyası kriz söylemlerine tepki gösterdi

ATO, TUSKON, MÜSİAD, İTHİB, İİB, TESK, gibi sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile Zorlu, Boydak ve Sanko yönetim kurulu başkanları kriz ihtimalini değerlendirdi.

İş dünyası kriz söylemlerine tepki gösterdi
Başta Yunanistan olmak üzere AB ülkelerindeki darboğazın Türkiye'ye de sıçrayacağı iddialarına iş dünyası tepki gösterdi.

Türkiye'nin ekonomik göstergelerinin olumlu olduğuna işaret eden işadamları, olumlu havanın devamı için kriz söylentilerinden uzak durulmasını istedi: "Önemli başarılara imza atmış bir ülkede krizin konuşulması ekonominin tekerine taş koymak olur."

Avrupa ülkelerinde yaşanan darboğazın Türkiye'yi olumsuz etkileyeceği iddialarına iş dünyası katılmıyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli'nin bu yöndeki endişelerine karşılık, iş dünyasının temsilcileri rahat. Duayen isimler, Batı'dan gelebilecek bir dalganın Türkiye'yi korkulacak kadar etkilemeyeceğini, ülkenin yeni bir 2008 krizi ile karşı karşıya kalmayacağını ifade ediyor. İş dünyası örgütleri ve işadamlarının konuya ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci: Cari açık yüksek ancak hükümet tedbir alıyor. Kısa vadede çok büyük bir sorun görünmüyor. Kamu harcamaları disiplin içerisinde yürüyor. Dalgalı kur ekonomideki dalgalanmalara karşı güvenlik supabı görevi görüyor. Lüzumsuz harcamalardan kaçınılmalı ancak piyasayı da durduracak söylemlerden uzak durmalıyız. Çarkın dönmesi lazım. Avrupa'da yaşanan sıkıntıyı Ortadoğu başta olmak üzere Çin ve Hindistan gibi ülkelerle aşabiliriz.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral: Türkiye, 2008 gibi bir krizle karşı karşıya kalmaz. Bu anlamda bir paniğe ya da korkuya gerek yok. Ülkemiz yapısal ve ekonomik olarak güçlü. Dövizin artıyor olması Avrupa'dan gelebilecek bir krize daha hazırlıklı girmemize de imkan tanıyacaktır. Türk sanayicisi dış şoklara karşı süratle adapte olabiliyor. Atıl kapasitesini hemen devreye sokarak ithalatı geriletebilecek, üretimi artırabilecek gücü var. Bu zaman diliminde millete 'Tüketim yapmayın, harcamayın.' deniliyor. Ben tam aksini ifade ediyorum: Harcayın, ama yerli ürünlere, ülkemiz ürünlerine harcayın.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan: Türkiye'nin 2008'i yeniden yaşayabileceğine inanmıyorum. Makro ekonomik veriler gayet iyi. Risk bizden değil, ABD ve Avrupa ülkelerinden kaynaklanıyor. Büyük bir korkuya, paniğe de gerek yok. Ama tedbirli ve ihtiyatlı olmakta fayda var. Cari açığın arttığı bu dilimde temkinli olmalıyız. Avrupa piyasalarının kayıpları ülkemizi etkiler, fakat bu etki 2008'deki kadar olmaz.

İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle: Yüzde 11 büyüyen, enflasyonu tek haneye inmiş, dış ticareti düzelen bir ülke için krizin lafını kullanmak doğru değil. Krizin olduğu ülkeler ortada. Bu ülkelerin borçlarının milli gelirlerine oranına bakıldığında bu çok rahat görülür. Biz iş dünyası olarak önümüze bakıyoruz. Yatırımlarımız devam ediyor. Yatırımlara fren yaptırmak yanlış olur.

İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) Başkanı Zekeriya Mete: Birlik olarak ilgili bakanlıkların ihracatı artırmaları için almaları gereken tedbirleri anlatıyoruz. Umarız ilgililer gerekeni yapar. Cari açığı önleyecek olan ihracatçı ve sanayicidir. Krizi önleyecek olanlar da yine bu kişiler. Avrupa'dan gelebilecek kriz Türkiye'yi teğet geçecektir. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli'nin açıklamalarını da yerinde görüyorum. İnsanlarımızın bilinçsiz tüketimini görüp, giderlerin rutin bir hal alması adına uyarılarda bulunmuşlardır.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken: Türkiye gibi önemli başarılara imza atmış bir ülkede kriz kelimesinin konuşulması ekonominin tekerine taş koymak olur. Türkiye başarılı bir ekonomik model uyguluyor. AB'deki krizle bizim işimiz yok. Bu tür haberler ekonomiyi olumsuz yönde etkiliyor. Cari açık haricindeki göstergeler iyi. Durup dururken kriz çıkacak sözleriyle piyasayı durgunlaştırmak yersiz.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu: Yatırımlarımız devam ediyor. Kriz çığırtkanlığı yapanlar krizde. Bu tarz söylemlerin kimseye faydası olmaz. Türkiye mali yapısı güçlü bir ülke. Avrupa Birliği ülkeleri gibi kamu borcu çok yüksek olan bir ülke değil. Tedbirli olmakta fayda var ancak kriz çığırtkanlığı da yapmamak lazım. Biz işadamları olarak yatırımlarımıza devam ediyoruz. Tabii ki gereken tedbirleri de alacağız.

Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak: Kriz kelimesini yasaklıyoruz. Umutsuzluğa kapılmamalıyız. Dünya 2008'de büyük bir krizle sarsıldı. Ülkemiz bu sarsıntıdan ufak da olsa etkilendi ama başarıyla çıktı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 'Kriz kelimesini çöpe attık.' dedi. Biz de iş dünyası olarak kendilerini destekliyor, bu kelimeyi yasaklıyoruz. Türkiye olarak borcumuz harcımız fazla değil, güçlü ve itibarlıyız. Yani 2008 krizi ile tekrar karşı karşıya kalmayız. Ali Babacan ve ekibine güveniyoruz.

Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu: Bu fırtına değil, esen hafif bir rüzgâr. ABD ve Avrupa kaynaklı dalga Türkiye'yi etkiler ama korkulacak kadar değil. Elbette uyarılara, kaygılara kulak tıkamak olmaz. Her zaman ve zeminde tedbirli olmakta yarar var. Ben, Türkiye'nin büyük bir bunalıma gireceği görüşünde değilim. Çünkü ülkemizin ekonomisi güzel, köklü. Dış şoklara karşı oldukça dayanıklı, Avrupa kaynaklı krizi 2008 kadar hissetmeyiz. Bu fırtına değil, esen hafif bir rüzgâr.

Buğra Kardan-Ercan Baysal - Zaman

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52