Gerçeğinin eline hiç bir besin su dökemez!

Bugünlerde adı kötüye çıkartılan bal ve arı ürünlerinden gelen mucize haberler insanı sevindiriyor. Bakın bal nelere iyi geliyormuş...

Gerçeğinin eline hiç bir besin su dökemez!

Bir yılda tamamlanan araştırmaya göre, bal ve propolis, meme kanseri hücrelerini önemli ölçüde yok ediyor. Arılarının ağaçlardan topladığı propolisin nar suyuna göre 62, domatese göre ise 120 kat daha fazla antioksidan özelliğe sahip olduğu belirlendi.

Kısa adı Arı Platformu olan Bal ve Diğer Arı Ürünleri ile Sağlıklı Yaşam Platformu, son günlerde sahteleriyle sıkça gündeme gelen bal ve arı ürünleriyle ilgili kapsamlı bir araştırma yaptı.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Deneysel Tıp araştırma Enstitüsü'nden (DATAE) Prof. Dr. Oğuz Öztürk, Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Neriman Özhatay ile İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu tarafından yapılan araştırma bal ve arı ürünlerinin mucizevi etkisini ortaya koydu.

Araştırmada toplam 65 bal, 8 propolis, 29 polen ve 18 arı sütü numunesinin antioksidan kapasiteleri, toplam fenolik madde içeriği, fenolik madde profili ve antioksidan maddelerinin hücre dış yöntemle biyoyararlılıkları incelendi.

Gen seviyesinde yapılan ileri ve kapsamlılık açısından bir ilk olan araştırmanın sonuçlar İstanbul Four Seasons Otel'de düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

KANSERLİ HÜCREYİ YOK EDİYOR
Prof. Dr. Oğuz Öztürk, yaklaşık bir yıl süren titiz çalışmanın sonucunda, özellikle propolisin meme kanseri hücrelerinin çoğalmasını büyük ölçüde engellediği tespit ettiklerini söyledi.

Meme kanseri gürce genleri üzerindeki araştırmaların devam ettiğini ifade eden Öztürk, "Henüz ham olan bulgular, propolisin kanser hücrelerini intihara sürükleyerek değişime uğrattığını gösteriyor. Önümüzdeki günlerde bunu daha kesin olarak söyleyebileceğiz. Hedefimiz bal ve propolis etkisini deney hayvan modelleriyle gerçekleştirerek 'ölümsüz' olarak bilinen kanser hücrelerine karşı yeni ve daha etkin silahlar edinme. Ayrıca, kansere karşı korunmada ve tedavide destek doğal ürünler olarak bal ve diğer arı ürünlerinin kullanımlarını yaygınlaştırmak" diye konuştu.

ETKİSİ KAT KAT FAZLA
İTÜ adına proje yürütücüsü olan Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu, daha önce gerçekleştirmiş oldukları çaya bal ilavesinin antioksidan özellikte artışa neden olduğunu söyledi. Boyacıoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Araştırma sonuçlarına göre; arı ürünleri içerisinde propolis yüksek antioksidan kapasitesi ile öne çıkıyor. Yani tam bir antioksidan bombası. Örneğin; propolis yüksek antioksidan içeriğine sahip olduğunu saptadığımız, nar suyu ile kıyaslandığında 62 kat daha yüksek, domates ile kıyaslandığında ise 120 kat daha yüksek antioksidan içeriğe sahip. Diğer yandan propolisin içerdiği antioksidanların biyoyararlılığı, yani propolisin antioksidan kapasitenin sindirim sisteminden yararlanılan miktarı, içerdiği yağlı bileşikler nedeniyle diğer arı ürünlerine göre yüzde 2 daha düşük bulundu."

ANTİOKSİDAN ÖZELLİĞE SAHİP
Arı ürünlerinden bir diğeri olan polenin de antioksidan özelliğinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken Boğaycıoğlu, "Örneğin polen domatese göre 4 kat, böğürtlene göre 3 kat daha fazla antioksidan madde içeriyor. Balın antioksidan kapasitesi diğer arı ürünlerine göre daha düşük olmakla birlikte, içeriğindeki antioksidan bileşiklerin emilimi yüzde 48, biyoyararlılığı ise yüzde 60" şeklinde konuştu.

ÇAYI ŞEKER YERİNE BALLA TATLANDIRIN
Bal, propolis, polen ve arı sütünün antioksidan özellikleri birbirinden farklılık göstermekle birlikte, biyoyararlıkları ve sindirim sisteminde erişilebilirliklerinin dengelendiği gözlendi.

Bu ürünlerin temel olarak bal içinde bir arada tüketimi antioksidan kapasitesini artırdığını anlatan Boyacıoğlu, çayın balla tatlandırılarak içilmesini önerdi.  

BAL BİTKİLERİ ARŞİVLENDİ
Proje "İstanbul'un Ballı Bitkileri" çalışmasıyla da bir ilke imza atmış oldu. Bu çalışma ile Türkiye'de ilk defa bir ballı bitkiler arşivi oluşturuldu. İstanbul'da arının hangi bitkilerden nektar ve polen toplandığı tespit edildi.

Arıların ziyaret ettiği bu bitkiler tek tek toplandı, özel yöntemlerle kurutularak yıllarca saklanabilecek şekilde arşivlendi. Bitkilerin polenleri ile bu bitkilerden elde edilen ballardaki polenler karşılaştırılarak, arının o bitkiden nektar ve polen aldığı laboratuar ortamında da doğrulandı. Tüm bitkiler aynı zamanda tek tek fotoğraflandı.

Projenin bu ayağını yürüten Prof. Dr. Neriman Özhatay, yapılan araştırmada İstanbul'da arılar için önemli olan 200 kadar bitki çeşidi saptadıklarını kaydetti.

NE KADAR TÜKETMELİ?
Uzmanlara göre günlük tüketilmesi gereken miktarlar:

Arı sütü: 0,5-1 gram (yarım çay kaşığı)
Propolis: 0.2-0.5 gram (çeyrek çay kaşığı)
Polen ve bal: 10-15 gram (1-1,5 çay kaşığı)

PROPOLİS VE POLEN NEDİR?
Reçineli ve mum kıvamında olan, arılar tarafından belli bitkilerin ve ağaçların tomurcuklarından, yapraklarından toplanan bir madde olan Propolis arılar tarafından kovandaki çatlakların kapatılması, uçuş deliğinin daraltılması ve kovanın bakteri, virüslerden korunması amacıyla kullanılıyor.

Arı poleni ise, bitkilerin üreme organlarının başlıklarında bulunan üreme hücreleridir. Arılar tarafından yavru beslenmesinde ve arı sütü salgılayan genç işçi arıların beslenmesinde yüksek miktarda kullanılır.

Arıların beslenmesinde protein kaynağı olarak önem taşıyan polen, bileşimindeki yağlar,  karbonhidratlar,  lifler,  mineraller, aminoasitler, enzimler, fenolik bileşikler ve vitaminler nedeniyle değerli bir besindir.
Bugün

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52