Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın et ve et ürünlerinde karışımı yasaklayan tebliği, yüzde 100 dana etinden üretim yapan firmaların işine yaradı. Bu kapsamda karışımdan işlenmiş ürün üreten çok sayıda firma kapısına kilit vururken, rekabet yüzünden beklenenin aksine tebliğe uygun üretim yapan firmalar fiyatları arttıramadı.
Kayseri'den aldığı sucuk, pastırma gibi ürünleri perakende satışını yapan Ahmet Bılıkçı'nın, peşin parayla ürün bulamayınca kendi üretimini yapmaya karar verip kurduğu Sultan Et, 40'ıncı yılını kutluyor
Sultan Et yanı sıra Et Üreticileri Birliği'nin(ETBİR) de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Mustafa Bılıkçı, 5 Mart'tan itibaren Türk Gıda Kodeksi'nde yapılan değişikle et ürünlerinde karışımın yasaklanmasını çok olumlu karşıladıklarını söyledi. Bu konuda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na teşekkür eden Bılıkçı, Sultan Et olarak zaten 10 yıldır fermente sucuk üretimi gerçekleştirdiklerini bildirdi. Sadece bu üretim için 4 milyon euro tutarında klimatik oda yatırım yaptıkları bilgisini veren Mustafa Bılıkçı, "Türkiye'de ısıl işlem görmüş sucuk genelde 2-3 günde üretilirken, biz 6 günde üretim yapıyoruz" diye konuştu.

"Merdiven altı firmalar kapandı"
Et ürünlerinde karışılın önlenmesiyle birlikte Türkiye'de sucuğun yapma şeklinin değiştiğini ifade eden Bılıkçı, maliyette yüzde 10 değişim sağlayan dolgu malzemeleri yanı sıra çeşitli ürün kullanımının da engellendiğini hatırlattı. Tebliğin en önemli sonucunun kayıt dışı merdiven altında üretim yapan firmaların kapanması olduğunu dile getiren Mustafa Bılıkçı, "Artık kimse karışım ürünleri satamadığı için bu tarz üretim yapan yerlerden alımı bıraktılar. Zaten tebliğe uygun üretim yapacak teknolojileri yok. Bu sayede haksız rekabete yol açan çok sayıda firma kapandı" diye konuştu.

Ciroda yüzde 40 artış görüldü
Sultan Et olarak tebliğin ardından satış miktarı ve ciroda yüzde 40 artış sağladıklarının altını çizen Bılıkçı, "Sucuk üretiminde kullanılan dolgu malzemelerinin yasaklanması yüzde 10 civarında maliyeti arttırdı, bunun fiyatlara yansımasını bekliyorduk. Ancak piyasada rekabet yüzünden perakende satış fiyatları artmadı" dedi. Önümüzdeki dönemde marka olan, kurumsal yapısını güçlendiren, reklam yapan şirketlerin ön plana çıkacağını belirten Mustafa Bılıkçı; "Tebliğden sonra müşteri bilinçlendi. Bakanlık uygun üretim yapmayan firmaların ismini teşhir edince tüketicilerde bir çekingenlik başlamıştı. Hatta sektörün tamamında satışlarda gerileme gözlenmişti. Oysa şimdi tedirginlik ortadan kalktığı gibi talep de artmaya başladı" diye konuştu.

Hedef ilk üç firma arasına girmek
Sultan Et'in 1973'te babası Ahmet Bılıkçı tarafından Kayseri'nin coğrafi koşularında benzerlik gösteren Ankara Elmadağ'da kurulduğu bilgisini veren Bılıkçı, ikinci nesil yöneticilerin göreve geldiği 2000'li yıllardan itibaren daha modern tekniklerle üretim yapılmaya başlandığını anlattı. 500 metrekare ile başlayan üretim serüveninin bugün 9 bin metrekare alanda devam ettiğini söyleyen Bılıkçı, günlük 30 ton şarküteri, 30 ton da parçalanmış et sattıklarını söyledi. Bılıkçı, büyük market zincirlerinin talep ettikleri ucuz ürünleri, kaliteden taviz vermemek için karşılamadıklarını ve bu yüzden artık bunlara mal vermediklerini bildirdi.

Mustafa Bılıkçı, sektörü hileye yol açmayacak şekilde baştan tasarlayan tebliğin ardından kendilerinin de marka bazında üretimde değişiklik yaptıklarını ifade ederek şunları söyledi:
"Sultan markasıyla dana, Serdar markasıyla hindi, Anadolu markasıyla da tavuk etinden üretim yapıyoruz. Üstelik artık tavuk sucuğunda bile tavuk etinin en kaliteli kısmından üretim gerçekleştiriliyor"
Modern üretim teknikleri kullanmaya başladıktan sonra her yıl yüzde 20-30 büyüdüklerini ve kazandıklarının tamamını sektöre aktardıklarını belirten Bılıkçı, 2023'te Türkiye'nin en büyük üç firması arasına girmeyi hedeflediklerini vurguladı.
dunya.com