Kim bu Cargill yoksa devlet mi?

Bakanlar Kurulu NBŞ olarak bilinen nişasta kökenli şekerler kotasını yüzde 35 oranında artırdı. Artışı eleştiren Gıda Hareketi Başkanı Kemal Özer’den can alıcı soru geldi: "Kim bu Cargill yoksa devlet mi?"

Kim bu Cargill yoksa devlet mi?

Nişasta kökenli şekerler için 244 bin 400 ton olarak belirlenen kota, yüzde 35 oranında artırıldı. Nişasta kökenli şekerler için 244 bin 400 ton olarak belirlenen kota, yüzde 35 oranında artırıldı. Bakanlar Kurulu'nun konuya ilişkin 2 Nisan 2012 tarihli kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, 2011-2012 pazarlama yılında nişasta kökenli şekerler için Şeker Kurulu tarafından 244 bin 400 ton olarak belirlenen kotanın yüzde 35 oranında artırılmasına karar verildi.
Türkiye'de en büyük NBŞ üreticisi dünya gıda ve GDO'lü üretim devi Amerikalı Cargill firmasıdır. Küresel bir tiröst olan Cargill, Dünya Ticaret Örgütü'nün oluşumunu sağlaması ve GDO'lu ürünleri dünya pazarında yaygınlaştırmasıyla da tanınıyor.
Gıdahareketi’nin resmi sitesi olan gidahareketi.org’da yer alan haberde, Cargill’le ilgili daha önce gündeme getirilen bilgilere yer veriliyor…

Cargill devleti!
Melih Aşık / Milliyet / 25/11/2006
Başkan Bush'un "Bu şirketin sorunlarını çözün" diye Başbakan Erdoğan'a Cargill şirketiyle ilgili istekte bulunduğu biliniyor...

Peki Başbakan'ın bu şirkete gösterdiği özen ve ayrıcalığın derecesini biliyor musunuz?

Örneğin, hakkında kapatma kararı bulunan Cargill temsilcisinin Başbakanlık'ta bir toplantıya katıldığı ve onun telkiniyle bir başka bakanlığa çözüm önerildiğini duydunuz mu?

Sanmıyoruz... CHP Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık'a kulak verelim:

- 4 Nisan 2006 günü Başbakanlık binasında, mahkemelerin kapatma kararı verdiği Amerikan şirketi Cargill'i kurtarmak için toplantı yapıldı. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mustafa Çetin'in başkanlık ettiği toplantıya bazı kamu kuruluşlarının yanı sıra Cargill'in temsilcisi de katıldı. Toplantı sonunda Tarım Bakanlığı'na, biz şunların şunların yapılması gerektiğini düşünüyoruz, siz de gerekeni yapın, diyen yazı yazıldı.

- Bu çok ciddi bir iddia. Emin misiniz?

- Yazının kopyası elimde. Bakın size o yazıdan, toplantının amacını anlatan bir cümle okuyayım... Bunun üzerine, davalara karşı hazırlanabilecek dilekçelerle, izlenecek stratejiyi belirlemek ve yargı süreci sonunda varılabilecek olası bir aleyhte karara karşı incelenecek yol ve yöntemleri tespit etmek üzere Başbakanlık'ta bir toplantı yapılmıştır.

- Başka neler var o yazıda?

- Yazı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na yazılmış... Biz diyorlar, Cargill'i kurtaracak önlemlerin neler olabileceği düşündük, tespit ettik. Siz de bunlara bakın, varsa önerileriniz, onları da ekleyin ve Cargill'in kurtarılması için 5403 Sayılı Yasa'nın geçici 1. maddesini yeniden düzenleyin. Sonucu biliyorsunuz. Cargill'i kurtarma yasası dün Meclis'ten geçti...

"Cargill devleti' mi?"
Yiğit Bulut /Radikal / 22/11/2006
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde son iki gün içinde çok önemli bir iş yapıldı. Dünya 'gıda kartellerinden' biri olan Cargill'i kurtaran ve Türkiye'deki 'operasyonlarını' yasal hale getiren düzenleme kabul edildi.

Hayırlı olsun! Biliyorsunuz Başkan Bush dahi bu şirketle ilgili olarak Erdoğan'a talepte bulunmuş ve 'Bu şirketin sorunlarını çözün' demişti.

Ne güzel değil mi?

ABD Başkanı'nın isteğiyle 'düzenleme yapan' bir parlamentomuz var. Ve yine ne acıdır ki bazı milletvekilleri 'Cargill'i kurtarmak için ter dökerlerken, aynı saatlerde Şırnak'ta bir evladımız daha şehit düştü. Umarım, bu satırları okurlar ve o düzenleme için kaldırdıkları ellerini vicdanlarına koyarlar.

Sevgili dostlar, pazar sabahı 'Cargill' ile ilgili bir yazı yazmak için bilgisayarımın başına geçtiğimde, Milliyet'in internet baskısında Melih Aşık'ın 'Cargill devleti' adlı yazısını gördüm. Melih Aşık, her yazdığına sonuna kadar güvendiğim bir ağabeyimdir. Ondan daha iyisini yazamayacağımı düşünerek, yukarıdaki giriş sonrası, onun bazı satırlarını sizlere aktarmak istiyorum.

Ne diyor Melih Aşık? İşte 'Cargill devleti' başlıklı yazısından alıntılar: "Başbakan'ın bu şirkete gösterdiği özen ve ayrıcalığın derecesini biliyor musunuz? Örneğin, hakkında kapatma kararı bulunan Cargil temsilcisinin Başbakanlık'ta bir toplantıya katıldığı ve onun telkiniyle bir başka bakanlığa çözüm önerildiğini duydunuz mu?

Sanmıyoruz... CHP Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık'a kulak verelim:

- 4 Nisan 2006 günü Başbakanlık binasında, mahkemelerin kapatma kararı verdiği Amerikan şirketi Cargill'i kurtarmak için toplantı yapıldı. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mustafa Çetin'in başkanlık ettiği toplantıya bazı kamu kuruluşlarının yanı sıra Cargill'in temsilcisi de katıldı. Toplantı sonunda Tarım Bakanlığı'na, biz şunların şunların yapılması gerektiğini düşünüyoruz, siz de gerekeni yapın, diyen yazı yazıldı.

- Bu çok ciddi bir iddia. Emin misiniz?

- Yazının kopyası elimde. Bakın size o yazıdan, toplantının amacını anlatan bir cümle okuyayım... Bunun üzerine, davalara karşı hazırlanabilecek dilekçelerle, izlenecek stratejiyi belirlemek ve yargı süreci sonunda varılabilecek olası bir aleyhte karara karşı incelenecek yol ve yöntemleri tespit etmek üzere Başbakanlık'ta bir toplantı yapılmıştır.

- Başka neler var o yazıda?

- Yazı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na yazılmış. Biz diyorlar, Cargill'i kurtaracak önlemlerin neler olabileceği düşündük, tespit ettik. Siz de bunlara bakın, varsa önerileriniz, onları da ekleyin ve Cargill'in kurtarılması için 5403 sayılı yasanın geçici 1. maddesini yeniden düzenleyin. Sonucu biliyorsunuz. Cargill'i kurtarma yasası dün Meclis'ten geçti..."

Sevgili dostlar, Melih Aşık'ın satırları sonrası sizlere son bir 'sonuç' cümlesi ile veda etmek istiyorum.

Sonuç: Sorunumuz sadece Cargill olsa rahat uyuyacağım, üstüne gider, gerekli tedbirleri alırız. Cargill sadece bir örnek. Satılan bankalar, neden satıldığı bilinmeyen dünyanın borcu olmayan tek şirketi olan Türk Telekom, yasa olmadan sahte satışlarla tamamı yabancı medya tekellerine geçen televizyon ve gazetelerimiz, içeride sürekli ayrıcalık verilen yabancı tekeller ve kendi toprağında sadece 'hizmet sektörü'nde çalışması öngörülen, 'finansal-entelektüel dinamiklerden' dışlanan Türk halkı.

Son söz: Daha fazla saymama gerek var mı? Yeniden soralım; parlamentomuz daha doğrusu AKP grubu, hangi sorunumuzu Cargill kadar 'acil' ele aldı ve çözdü?

Cargill nasıl kurtarıldı?
Melih Aşık'ın yazısında sözünü ettiği kanın 5403 sayılı TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU'dur.
Cargill işgalini yasal hale getirmek için Kanuna eklenen Geçici 1. Madde söyle: "11.10.2004 tarihinden önce tarım arazileri; gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış ve tarımsal bütünlüğü bozmuyor ise söz konusu arazinin istenilen amaçla kullanımı için, altı ay içerisinde Bakanlığa müracaat edilmesi, hazırlanacak toprak koruma projesine uyulması ve tarım dışı kullanılan tarım arazilerinin her metre karesi için beş Yeni Türk Lirası ödenmesi şartıyla izin verilir."

Cargill'in ortağı Ülker
Geçtiğimiz yıl Pendik Nişata'daki hisselerini devettiği iddia edilen Ülker grubunun İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre hâlâ ortaklığının devam ettiği görülüyor.

Cargill'i tanımak için bu kitabı mutlaka okuyun

Bakanlar Kurulu'nın yeni %35'lük kota artırım kararı öncesi NBŞ tabloları:



ŞEKER KURULU'NUN 2012 ŞEKER RAPORU İÇİN TIKLAYINIZ

Nişasta bazlı şekerde tehlikeli oyun
Eski TEMA Başkanı Hayrettin Karaca şunları söylüyor:
“Efendim, bu GDO'ların zehir olduğu belli oldu mu? Daha ne konuşuluyor, zehir bu. Yok miktarı şu kadarmış da... Bırakın bunları. Bu bir zehirdir. Peki bu zehiri durdurmanın imkanı var mıdır? Şimdilik yoktur. Çünkü sermaye bunu eline geçirmiştir, bu kadar. Şimdi size bir cümle okuyacağım. Amerika'da FDA diye bir kurum var ya, bakın gücü ne kadarmış: “Amerika'da bile FDA tarafından gıdalarda kullanılan katkı maddeleri ve yeni ilaçlar kapsamlı bir testten geçirilmeden piyasada satılmasına onay verdiğinden, insan sağlığı için büyük tehlikelere yol açmıştır.” Adam izin almadan satıyor ama ona da bir şey diyemiyor FDA. Kim var biliyor musunuz arkasında o adamın? Amerikan var... Bu iş artık biliniyor. Ne yapacağız? Uyacağız..."
Gıdahareketi

YORUM EKLE
YORUMLAR
İsimsiz
İsimsiz - 7 yıl Önce

Ne diyeyim Allah tüm kötülüklerini ayaklarına dolasın

cbb
cbb - 7 yıl Önce

dinsiz imansız amerikan dölleri .

Nurettin Ayvaz
Nurettin Ayvaz - 6 yıl Önce

Derler'ki ülkemiz'de özgür'lük,demokrasi insan hakları var kısaca Adalet var, evet bunların hepsi var'da bir işe yaramıyor demek'ki ,var olan yalnızca A D A L E T VE KALKINMA Partisi küresellerin partisi.

Murat kalaycı
Murat kalaycı - 5 yıl Önce

Chp zihniyeti tamamen terörizedir. Buradan bunu da anlamış olduk elhamdülillah.

Tamirci
Tamirci - 5 yıl Önce

Ülkemize kim soktu bu firmayı anlaşmaları kuruluşu kim yapti

Demasoni
Demasoni - 4 yıl Önce

Murat kalaycı sen protez beyinli misin kardeşim? Bunun chpyle ne ilgisi var. Okuduğun iki satır yazıyı bile anlamaktan acizsin. Senin gibi cahiller yüzünden bu küresel güçler bu kadar rahat yerleşti bu ülkeye.

Nezajat Samaka
Nezajat Samaka - 4 yıl Önce

Saklı seçilmişler kıtabı(Soner Yalcın) okuyun (nbş) neymiş görün.

SIRADAKİ HABER

banner50

banner52