Gıda üretiminde 'güvensizlik' şoku!

TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, gıda üretimi yapan kayıtlı ve denetlenen 21 bin 600 firma içinden ancak 9 bin 100'ünün olumlu rapor aldığını bildirdi.

Gıda üretiminde 'güvensizlik' şoku!
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, TZD Genel Merkezi'nde yaptığı basın açıklamasında, hileli gıda imalatının ve satışının artık bir sektör haline geldiğini ileri sürdü. Türkiye'de yaklaşık 43 bin kayıtlı gıda üreticisi işletme olduğunu belirten Yetkin, "Gıda üreten ve satan kayıt dışı firmaların sayısı ise bunun en az on katı 450 ile 500 bin olarak tahmin ediliyor" dedi.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, gıda sektörü içinde 6 milyar dolarlık bir hileli gıda sektörü oluştuğunu belirterek, hileli gıda üretim yöntemleri hakkında şok bilgiler verdi. Kayıtlı ve denetlenen 21 bin 600 firma içinde 9 bin 100'ü olumlu rapor alabildi.

Yetkin, dernek merkezinde düzenlediği basın toplantısında hileli gıda üretimi ve satışı hakkında bilgi vererek, buna karşı alınması gereken önlemleri anlattı. Gıda sektörünün içinde şimdi de 'hileli gıda sektörü' oluştuğunu ve ekonomik hacminin inanılmaz boyutlara ulaştığını belirten Yetkin, "6 miyar dolarlık bir sektör. Gıda sektörü içinde yağlı bir sektör oluşmuş, bu acı bir şey" dedi.

Türkiye'de Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlık yaklaşık 43 bin gıda üreticisi işletme bulunduğunu kaydeden Yetkin, ancak kayıt dışı üretim ve satış yapan 450-500 bin civarında işletme bulunduğunu söyledi. Hileli gıda sektörünün bu kadar büyümesinin en önemli nedeninin 'denetim sorunu' olduğuna işaret eden Yetkin, "Denetim yapamadığınız sürece bu alır başını gider. Bundan sorumlu Tarım Bakanlığı. 500 bin işletme ve satış noktaları olmasına rağmen bunu denetleyecek kişi sayısı sadece 5 bin. Bu deneticilerin elbette doğru, iyi çalışmaları var. Hatta 6-7 aydır Tarım Bakanlığı yeni bir yöntem geliştirdi ve bu üreticileri teşhir ediyor. Bunu olumlu görüyoruz. Caydırıcılık olmuş ki, bunlar azalan bir seyirde gidiyor" diye konuştu.

"YOKSUL, 40 LİRALIK DEĞİL 5 LİRALIK SUCUĞU ALIYOR"
Kayıtlı ve denetlenen 21 bin 600 firma içinde 9 bin 100'ünün olumlu rapor alabildiğine dikkat çeken Yetkin, ciddi bir olgunun da arz-talep konusu olduğunu söyledi. Yetkin, "Hileli gıda sektörü, yoğun ilgi olduğu için güçleniyor. Bu da gelir düzeyi düşük, hilesiz gıdaya erişemeyen kesimden kaynaklanıyor. Sucuk 5 liraya da var, 40 liraya da var. Yoksul kesim hangisini alacak? 5 lira olanı alacak. Bu bir sosyal durum, kanayan bir yara. Bir yerde porsiyonu 10 lira olan, bir yerde 2 lira olan tavuk döner görüyorsunuz. Asgari ücretli 2 lira olanı alıyor" dedi.

Yetkin, Marka Koruma Grubu'nun yaptığı bir araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 58'inin sahte, taklit veya kaçak malı tercih ettiğini ifade ederek, "Bunların yüzde 31'i sahte malları işportadan, yüzde 22'si semt pazarlarından, yüzde 16'sı ise sosyete pazarı olarak anılan lüks semtlerdeki açık pazarlardan alışveriş yapıyor" dedi.

HİLELİ GIDADA KULLANILAN ÜRKÜTÜCÜ YÖNTEMLER
Yetkin, hileli gıda sektörünün başvurduğu yollar hakkında da bilgi verdi. Yetkin'in sıraladığı bazı yöntemler şöyle:

- Yüzde 100 dana eti diye satılan sucuklarda at, eşek ve kanatlı eti kullanılıyor.
- Uzun soyulmuş sosise kanatlı eti, yabancı doku ve iç organ katılıyor.
- Sucuk, salam imalatında kullanılan sarımsak kireç suyunda soyuluyor.
- Tereyağına bitkisel yağ ve patates karıştırılıyor.
- Soya baharatla karıştırılıp sucuk imalatında kullanılıyor, raf ömrünü uzatmak için gereğinden fazla nitrat kullanılıyor.
- Yoğurda bitkisel yağ ve jelatin katılıyor, jelatin, domuzun deri veya kemiklerinin kaynatılmasıyla elde ediliyor.
- Yağlı tulum peynirine bitkisel yağ ve nişasta; yağlı eritme peynirine bitkisel yağ karıştırılıyor.
- Arıcılıkta kullanılan antibiyotikler ballar aracılığıyla insanlara geçiyor.
- Hazır kıymaya sakatat katılıyor; sakatanın rengi açık olduğu için kimyasal gıda boyası ile boyanıyor.
- Kıymalı pideye domuz eti kıyması katılıyor.
- Tavuk kemikleri öğütülüp salama katılıyor.
- Şekerlemelerin içine domuz jelatini, tekstil boyası ve hayvan yemi katılıyor.
- Küf tutmuş ve bayat peynirler eritilerek, eritme peyniri olarak satılıyor.
- Şekere tekstil boyası, yumuşak şekere domuz jelatini ve tekstil boyası karıştırılıyor.
- Tatlılarda Antep fıstığı yerine bezelye ve yeşile boyanmış yer fıstığı kullanılıyor.
- Bozuk, ezik, kurtul incirlerden 'incir lokumu' yapılıyor.
- Kuru üzüm, bozulmaması için kurutmadan önce mazota bulanıyor.
- 'Takoz' diye tabir ettikleri eski dönerlerin üzerine yeniden et konularak satılıyor.
- Çöpe atılması gereken tavuk artıkları dönercilere satılıyor.
- Yağ ve kemik külünden lahmacun yapılıyor.
- Kırmızı bibere kiremit tozu, karabibere renk alması için kanserojen boya katılıyor.
- Son kullanım tarihi geçmiş yumurtalar yeni ambalajlarda taze gibi satılıyor.
- Kaçak çaylar, kimyasal renklendiriciler hatta domuz kanıyla renklendiriliyor.
- Kaçak sigarada kullanılan tütünün içine tahta tozu katılıyor."

Yoksul kesimle kayıt dışı üretim yapanların birbirini beslediğini belirten Yetkin, tüm gıda üretim sürecinin denetlenmesi gerektiğini söyledi. Bu sürecin denetlenmesi için de kayıt içine alınması gerektiğini belirten Yetkin, "Gıda maddeleri pahalı olduğu sürece denetimsizlik, kayıt dışı devam ettiği sürece bunu önlemeniz mümkün değil. Türkiye'nin sosyal yapısına da bağlı. Yoksul kesim bunların zararlı olduğunu bile bile almak zorunda, çünkü pahalı olanı alamıyor" dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52