Gıdavitrini - Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul kantinleri düzenlemesine tepki gösteren Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı, “Çocuklarımız gazlı içecek sektörünün pençesinde. Buna dur demek hepimizin görevi. Ancak süt sektörü obeziteyle beraber anılmak istemiyor” dedi.
Türkiye süt sanayinde faaliyet gösteren şirketleri çatısı altında toplayan ASÜD'ün IV. Olağan Genel Kurulu'nda açılış konuşmasını yapan ASÜD Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çallı, 2009 yılının Mart ayında süt sektörünün sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla kurulan ASÜD’ün 7 yılı geride bıraktığını söyledi.
ASÜD Genel Kurulunun sektörün sıkıntılı bir dönemine rastladığına işaret eden Çallı, “Bugün gündem oluşturan süt fiyatı krizini her yıl yaşıyoruz. Fakat bu yıl kriz, geçtiğimiz yıllara göre daha erken ve daha şiddetli bir düzeyde karşımıza çıktı.” dedi.
Bakan Çelik’e göreve geldiği günden itibaren dünyada da rekabet etmelerine yeter düzeyde verdiği desteklerden dolayı teşekkür eden Çallı, gelinen noktada paydaşların kavga etmek ve birbirini suçlamak yerine elini taşın altına koyması gereken bir dönemde olduklarını söyledi. Çallı, “Gayet iyi biliyoruz ki, süt tozuna verilen destek, hem doğru hem de ciddi anlamda yeterli bir rakamdır. Ancak sektörün geleceğine dair yeterli hassasiyeti göstermeyen ve günlük düşünen bir kısım sanayiciler hepimizi büyük bir zan altında bırakmıştır” diye konuştu.
Dünyada süt ve süt ürünleri üretiminde öne çıkan ülkelerde fiyatlandırmanın kalite esasına göre yapıldığını vurgulayan Çallı, dolayısıyla, ülke olarak kalite ekseninde yaşanan sorunların daha fazla görmezden gelinmemesi gerektiğini kaydetti. Çallı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aksi takdirde biz bu korkulu rüyayı her yıl görmeye devam edeceğiz. Burada yapılması gerekeni hepimiz biliyoruz. Zaman kavga zamanı değil, çözüme odaklanma zamanıdır.
Sanayicimiz de hem hükümetimize hem üreticimize destek olacak şekilde, uzun soluklu düşünerek hareket etmelidir. Buradan ben de sanayicilerim adına 1,15 TL’den süt alımına destek vereceğimizi ifade ediyorum. Çünkü bizim kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünmemiz, 100 metre koşucusu değil, maraton koşucusu olmamız lazım.”
“MEB’in Kantin Genelgesi şaka gibi”
Sözü Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul kantinlerinde satılabilecek gıdalara ilişkin genelgesine getiren Çallı, şunları söyledi:
“Şimdi sizlere tüketim anlamında sektör olarak neredeyse ‘şaka gibi’ diyebileceğim bir hususu aktarmak istiyorum. Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanlığı bir kantin genelgesi yayınladı. Maalesef önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren meyve aromalı sütler, yoğurtlar, dondurma ve sütlü tatlılar kantinlerde satılamayacak. Gerekçe ise obezite ile mücadele…
Süt ve süt ürünlerinin okul kantinlerinin dışına atılmasının hiç bir gerekçeyle izahı yoktur. Sütle ilgili bir sorun yok. Biz sektör olarak obezite gibi hastalıklarla yan yana anılmak istemiyoruz.
Çocuklarımız gazlı içecek sektörünün pençesinde. Yılda 6 milyon litre gazlı içecek tüketiliyor. Halbuki süt sektörünün Türkiye’nin kılcal damarlarına kadar faydası var.”
Buna dur demenin herkesin görevi olduğunu belirten Çallı, Bakan Çelik’ten de konuya ilişkin destek istedi.
“Süt sektörü yeni hikayesini yazacak”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise, son 10-12 yıllık dönemde sektörde yaşanan gelişmelere değindi. Bahçıvan, “2003 yılında bir hedef koymuştuk. ‘Yıl 2003, 2023’te Türkiye’nin sütü 23 milyon ton’ demiştik. Çok şükür, 2016’nın ilk yarısı süt sektörü adım adım 2023 hedefine doğru gidiyor. İnşallah bu hedefi bulacağız ve aşacağız. AK Parti nasıl Türkiye’yi bu hale getirdiyse, bundan sonrası için de hikayesiz kalacak ülke değiliz. Süt sektörü de hikayesiz kalacak bir sektör değil. Artık hikayemiz, ulusal sınırlarımızı aşan, uluslararası hikayeler yazma noktasına gelen bir Türkiye süt sektörü olmak zorunda." dedi.
Tarım ve hayvancılıkta 20 ana başlık
Daha sonra kürsüye gelen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 3-4 aylık dönemde sektörlerde nasıl bir yol haritası oluşturulacağı konusunu değerlendirdiklerini söyledi.
Tarım sektörünün stratejik önemine binaen 20 ana başlık altında tarım ve hayvancılığın nasıl geliştirileceğine yönelik tespitleri ve hızlı bir şekilde yol almak noktasında çalışmaları olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Neden bu sektör çok önemli? Çünkü bu sektörün etle de irtibatı var. Sektörün ayakta olması demek, aynı zamanda hayvan varlığımızın artması, kırmızı etle ilgili sorunumuzun da ortadan kalkması demektir.
Sektör için sesimi yükseltmemin sebebi bu. ‘Rant değil, işletmeciye bakalım’ diyor sayın başkan. Çok doğru. Nedir, kurnazlığa ne gerek var? Birkaç kişinin yanlışı koca bir sektörü lekeleyecek tablolar oluşturuyor. Bu çağda bir şey saklamak mümkün değil ki.
Ülkeye, sektöre kazandırmak için bu görevleri yapıyoruz. Herkesin sorumluluğu var. Bizim sorumluluğumuzu da bize hatırlatın, gocunmayız. Her türlü eleştiriye açığız."
Güncelleme Tarihi: 01 Nisan 2016, 16:48