Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, "Ramazan ayının 7 günlük fiyat artışı yüzde 8 ile yüzde 15 arasında değişiyor. Bu işi yapanların daha insaflı olmaları lazım" dedi.

Yetkin, TZD Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Meyve-Sebze Hali'nin 20-27 Temmuz fiyatlarını değerlendirdi.

Tüketicinin maydanoz, kiraz, vişne ve domates gibi ürünlerde, üretici fiyatının 5-6 katını ödediğine dikkati çeken Yetkin, meyve ve sebzelerdeki fahiş fiyatın sebebinin, denetlenemeyen alışveriş merkezleri olduğunu savundu.

"Ramazan fırsatçıları" tarafından da meyve ve sebze fiyatlarının artırıldığını ifade eden Yetkin, vatandaşları alışveriş yaparken daha bilinçli ve dikkatli olmaları konusunda uyardı. Yetkin, "Ramazan ayının 7 günlük fiyat artışı yüzde 8 ile yüzde 15 arasında değişiyor. Bu işi yapanların daha insaflı olmaları lazım" dedi.

Meyve sebzenin, üreticiden tüketiciye daha az el değiştirerek gelmesi durumunda fiyatların normale döneceğini belirten Yetkin, üreticinin ürününü kendi ilinde satmasının teşvik edilmesini ve bunun için gerekli altyapının oluşturulmasını önerdi.

"Buğday, mısır stoklanmalı"
Yetkin, dünyanın çeşitli yerlerinde meydan gelen sel, deprem, kuraklık gibi felaketlerin buğday, mısır ve soya gibi stratejik ürünlerde yüksek fiyat değişimlerine yol açtığını belirterek, stok ürün sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi.

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin inisiyatifi ele alarak süreci iyi yönetmesinin önemine değinen Yetkin, "Türkiye, yarının nasıl olacağı belli olamayan yeni dünya düzeninde buğday, mısır, süt, et gibi stratejik ürünlerde, ürün stokuna gitmeli. Devlet, stok ürün anlayışına geçmeli" diye konuştu.

Yetkin, Türkiye'nin ihtiyacından fazla buğday ürettiği, mısırda ise üretimle tüketimin paralel gittiği bilgisini vererek, buğday ve mısırdaki fiyat artışlarından etkilenilmeyeceğini dile getirdi.

Türkiye'nin soyada ise büyük oranda dışa bağımlı olduğunu kaydeden Yetkin, dünyada yüksek fiyatlara ulaşan soya konusunda acil önlemler alınmazsa besi hayvancılığının olumsuz etkileneceğini söyledi. Yetkin, soya ve kolzada destekleyici üretime gidilmesini önerdi.