Ev dışı tüketimde çıta yükseliyor

Ev Dışı Tüketim Sektörü’nde faaliyet gösteren markaların yöneticileri, sektörün ülkemizdeki seyrini ve beklentilerini değerlendirdiler.

Ev dışı tüketimde çıta yükseliyor

Ev Dışı Tüketim Sektörü’nde faaliyet gösteren firmaların yöneticileri, sektörün ülkemizdeki seyrini ve beklentilerini yiyecek, içecek, mekan ve gastronomi kültürü portalı Food in Life’a değerlendirdiler. Portalda yer alan yazı ve görüşler aynen şöyle:

“Dünya çapında bitmek tükenmek bilmeyen temel ihtiyaç elbette ki gıda. Durum böyle olunca gıdayla ilgili sektörlerin gelişmemesi imkansız. ‘Tedarikçiden işletmeye, işletmeden son tüketiciye’ şeklinde özetleyebileceğimiz bu sağlam zincir; kendini sürekli yenileyerek, geliştirerek ve hiç durmadan devam ediyor. Otel, bar, kafe ve restoranların ihtiyaç duyduğu gıda ürünlerini yüksek standartlarda ve uygun koşullarda tedarik eden horeka sektörünün de tek çatı altında buluştuğu bir sektör var; Toptancı marketler. Toptancı marketler direkt olarak işletmelerle muhatap olma konusunda oldukça hassas davranıyor ve bu sayede kalite standartlarını yüksek tutuyorlar. Ürünün alımı, saklama koşulları, lojistiği ve diğer detayların hepsi büyük bir titizlikle yürütülüyor. Toptancı marketler sektörünün güçlü temsilcilerine sektörün gidişatını ve gelecekteki planlarını sorduk.

Gıda güvenliği Metro’yla garanti altında!
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüccarlar, esnaflar ve iş insanları Metro Toptancı Market ile çalışıyor. Metro Toptancı Market, profesyonellerin kendileri ve işyerleri için ihtiyaç duydukları 20 bin çeşit gıda ve 30 bin çeşit gıda dışı ürünü, “fiyat-kalite-performans” ilişkisini gözeterek sunuyor. “Metro Toptancı Market, Metro Group’un lokomotif şirketi olarak kabul edildi ve ülkemizde 1990’dan bu yana faaliyet gösteriyor” diyen Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan, uygun fiyatlı, taze ve kaliteli on binlerce ürünü, yurt çapında yayılmış olan Metro Toptancı Market mağazalarında bulmanın mümkün olduğunu söylüyor. Metro, gıda güvenliği konusunda birçok öncü projeyi şekillendirerek hayata geçiriyor. Tedarik zincirinin tamamında yüzde 100 şeffaflığı sağladığı Antalya Metro Meyve Sebze Platformu ile IFS (International Featured Standarts) Lojistik Standardı Sertifikası’nı almaya hak kazanan Metro Toptancı Market, bu çalışma ile sektöründe hem Türkiye’de hem de yer aldığı ülkelerde bir ilke imza atmış. Metro müşterilerinin gıda güvenliğini garanti altına almak için, Antalya’daki platformdan sonra Gebze’de de taze ve donuk ürünler için Soğuk Ürünler Platformu’nu kurmuş. Metro’nun başarısı, sadece kalite-fiyat avantajından kaynaklanmıyor. Gastronominin son yıllardaki gelişimiyle birlikte sürekli yeni çözümler üreten Metro, tedarikçilerinin ve müşterilerinin farklı beklenti ve ihtiyaçlarına cevap veriyor ve profesyonel iş ortakları için de akılcı fikirler geliştiriyor. “Metro olarak Türkiye’ye inancımız ve güvenimiz tam. 2011 yılı Metro için 6 yeni mağazanın açıldığı, yatırımlara ağırlık verilen güzel bir yıl oldu. 6 mağazamızda bin 500 kişiye iş imkanı verdik. Beklentilerimize ulaştığımız bir yıl oldu diyebiliriz” şeklinde konuşan Özerkan, 2012 yılında da 3 yeni mağaza açmayı planladıklarını dile getiriyor.

CarrefourSA, otel ve restoranlara ağırlık veriyor
CarrefourSA, perakende sektöründe ürünlerinin kalitesi ve gıda güvenliğine verdiği önem ile öne çıkıyor. Bu anlamda özellikle taze gıdada tüketicilerin tercihi olmak için oldukça önemli adımlar attıklarını dile getiren markanın yönetim kurulu başkanı Merter Özay: “Çiftçiden mağazaya uzanan ve tüm tedarik sürecini kapsayan kalite odaklı yeni çalışma organizasyonu ve satın alım sürecimiz ile taze gıda alanındaki iddiamızı güçlendirdik. Kalitenin yanı sıra sunduğumuz uygun fiyatlar da müşterilerimiz için tercih sebebi. Türk tüketicisinin kaliteli ürünü uygun fiyata almaya layık olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuşuyor. “10 TL’ye aile boyu lezzet” kampanyasının da çıkış noktasının bu olduğunu dile getiren Özay, Özgür Şef’in, tüketiciler için en uygun fiyatlarla CarrefourSA’da kolayca bulunabilecek malzemelerle sadece 10 TL’ye mal edilen 4 kişilik yemek tarifleri hazırladığını hatırlatıyor. Bu sayede CarrefourSA ailelere tasarrufun yanı sıra sağlıklı ve iyi beslenme imkanı sağlıyor.

Türkiye’de ev dışında zaman geçirme olgusu çok eskilere dayanmıyor. 90’lı yıllarla birlikte yükselme trendine giren bu eğilim, ev dışı tüketim kanallarını içeren yeni bir pazar doğurdu. Türkiye’de iç ve dış turizmin gelişmesi ve otellerin çoğalmasıyla bu pazar büyümeye devam etti. Bu da toplu yemek tüketilen mekanlara ürün hizmeti veren profesyonel tedarik firmalarının ortaya çıkmasında öncü oldu. Daha önce gıda ve temizlik maddelerinin her biri için farklı yerlerden ürün alan otel, restoran ve benzeri kuruluşlar, zaman, insan ve maliyet yönetimi açısından tek bir firmadan tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yöneldiler. “Geçtiğimiz yıl faaliyete geçen ev dışı tüketim kanalımız ile biz de CarrefourSA olarak gelen talepler doğrultusunda tüm gıda ürünlerinde horeka kanalındaki iş ortaklarımızın ihtiyaçlarına profesyonel çözümler sunmayı hedefliyoruz” diyen Özay, Haziran ayında Bodrum’da açılan hipermarket ile otel ve restoranlara da ağırlıklı olarak hizmet vereceklerini bildiriyor. Bu alandaki hizmetlerin de artarak devam edeceğinin bilgisini veren Özay, resort otellere olan ilgiyi arttıracaklarını da ekliyor.

G2M tüketici odaklı çalışmalarıyla fark yaratıyor
“30 yıldır tutkuyla yaptığımız bir işimiz var. Aslında gıda hem işimiz hem de tutkumuz. Bu tutkuyla kendini sürekli geliştiren ve yenileyen, ev dışı tüketim sektöründe üretici ve işletmeler arasında köprü görevi görerek gıda haricinde sarf ve temizlik malzemelerinin de dağıtım ve lojistik hizmetlerini sunan bir firmayız” sözleriyle G2M’i tanımlayan G2M Genel Müdürü Hakan Ergin, ev dışı tüketim sektörünün Türkiye’deki kurucusu ve lideri olarak sektörde pek çok “ilk”e imza attıklarını dile getiriyor. Sektörde ilk ISO 9002 kalite belgesini alan, bugün TSE’nin ISO 22000 ile konumunu pekiştiren, geniş ürün yelpazesi ile müşterilerine servis sunabilecek uluslararası standartlarda satış ve dağıtım organizasyonunu kuran, sektöre eğitimli eleman istihdamı sağlayan, müşteri talep ve ihtiyaçlarını yakından takip ederek mevcut iş modelini geliştirmek üzere yatırımlar yapan G2M sektörün lider oyuncularından biri olarak gösteriliyor. “En büyük farklarımızdan biri müşterilerimizin özel ihtiyaçları doğrultusunda çözümler sunabiliyor olmak” diyen Ergin, yılların tecrübesi ve çalışanlarının emekleriyle yapılması imkansız gözüken projelerde bile müşteriye özel kurulan modellerle mükemmel hizmet sağlamayı başardıklarını bildiriyor. “Büyüyen ev dışı tüketim sektöründe bu büyümeye değer katan önemli paydaşlardan biri olmak için sürekli gelişmeyi ve yenilenmeyi kalite politikamız olarak görüyoruz. Sunduğumuz hizmetin toplam kalitesini yükseltmek, dolayısıyla kaliteli ve güvenilir ürünler ile güvenlik çemberini oluşturmak için teknolojik alt yapıdan personel eğitimine, tedarik zinciri yönetimini geliştirmeye yönelik birçok alanda servis seviyemizi yükseltmeye yönelik yatırımlarımızı devam ettiriyoruz” sözleriyle G2M’in sektöre gerçekten inandığını belirten Ergin, halen önemli bir ölçüde kapsadıkları ev dışı tüketim pazarı coğrafyasını tüm Türkiye’yi kapsıyor hale getirmek için gerekli yatırımlar, şirket birleşmeleri veya şirket satın almaları yapmayı amaçladıklarını da ekliyor. Halen satış ve dağıtımını yapmakta olduğu ürün gruplarına tüketicilerin ihtiyacı olan yeni ürün gruplarını portföyüne sürekli ekleyen firma, kendini her geçen gün geliştiriyor. Ev dışı tüketim sektörünün çok dinamik olup sektörün oyuncularının da bu dinamizme ayak uydurması gerektiğini düşünen Hakan Ergin: “Bugün gerekli depolama ve satın alma standartlarını oluşturmayan birçok firma mevzuattaki yeni düzenlemelerle iş yapamaz durumda kalacak” diyor. Bunun haricinde, çok hızlı değişen müşteri profili ve taleplerine cevap veremeyen oyuncuların da, yaklaşık 2 yıl içerisinde oyun dışında kalacağı ön görülüyor. Bugün itibariyle, sektörde kayıt dışı faaliyet gösteren firmalar nedeniyle sektörde haksız bir rekabet oluştuğuna da değinen Ergin, bu durumun da tüm sektörün karsız faaliyet göstermesine sebep olduğunu söylüyor. Bu durum sürdürülebilir olmadığından buna sebep olan birçok firma işletme sermayesi yetersizliği nedeniyle 1-2 yıl içinde tasfiye oluyor. “Görüşler doğrultusunda, yakın gelecekte sektör oyuncuları tüm bu gelişmeleri görüp gerekli yatırım ve kaynağı ayıran firmalardan oluşacak” diyen Ergin, böylelikle var olan oyuncuların önemli ölçüde değişeceğini bildiriyor.

Bölgesel yatırımlar Bonservis’ten soruluyor
Bonservis, Esas Holding iştiraki olarak 2005 yılında ev dışı tüketim sektöründeki profesyonel kullanıcılara tam kapsamlı hizmet götürmek amacıyla kurulmuş. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde kuru-soğuk ve derin dondurucu depoları ve çift rejimli araçları, gıda ve gıda-dışı ürün portföyü, yerli ve uluslararası güçlü markaların tedarikçisi olarak, zamanında ve eksiksiz dağıtım yapma ilkesinden ödün vermeden çalışmalarını sürdüren firma, tecrübelerini müşterilerini en iyi şekilde anlayarak değerlendiriyor. EDT sektöründe yarattığı farklı iş modeli ile müşterilerinin ilk tercihi konumunda olan Bonservis’in genel müdürü Burak Özbaşoğlu, marka Tescili kendisine ait olan Bonservis markası için kalite ve hijyen performansı yüksek, teknolojik alt yapısı kurulmuş, izlenebilirlik ilkesine uygun prensiplerle çalışan üretim merkezleriyle sözleşmeli üretimler yaptıran” bir firma olarak bahsediyor. Diğer yandan Bonservis marka değerlerine uygunluğu tespit edilmiş üretim şirketlerinin kapasitelerini kullanarak ülke ekonomisine de katkıda bulunuyor. “Bonservis, kırmızı et, beyaz et ve su ürünleri gruplarında ürün çeşitliliği ile fark yaratırken, artan müşteri tabanıyla da cirosal büyümeyi hedefliyor” diyen Özbaşoğlu, özellikle ürün portföyüne kattığı yeni su ürünleri gamı ile pazarın standartlarının üzerinde pek çok ürünü müşterilerine hem zengin seçenek hem de uygun satış koşullarıyla sunduklarından bahsediyor. İstanbul ve Marmara Bölgesi önemini korurken ve büyüme yatırımlarından da önemli pay alan bölgeler arasında gösteriliyor. Bonservis Türkiye genelinde de stratejik büyüme fırsatlarını değerlendirmeye devam ediyor. Bonservis Genel Müdürü Burak Özbaşoğlu: “Büyüyen bir ekonomi ve büyüyen bir sektör içindeyiz. Rekabet zaman zaman zorlayıcı noktalara varsa da bunu fırsata dönüştürmeyi başarıyoruz ve yatırımlarımıza devam ediyoruz. Farklılaşmanın gücüne inanıyoruz ve bu gücü iş süreçlerimize mutlaka adapte ediyoruz. Ayrıca, iş ortaklarımıza verdiğimiz kapsamlı hizmet, kurumsal güven ve güç ile onların kendi müşteri memnuniyetlerini artırmaları için organize oluyor ve son kullanıcıya verecekleri hizmet kalitesini artırmak için çalışıyoruz. Biz bir hizmet zincirini yönettiğimizin bilincindeyiz” sözleriyle Bonservis’in sektördeki yerini bir kez daha anımsatıyor.”
Etüder

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner50

banner52