Birleşmiş Milletrel (BM)'e bağlı yardım kuruluşları ve sivil toplum örgütleri Aralık ayında patlak veren iç savaş, nüfusun büyük bölümünü yerinden etti. Yüz binin üzerinde Sudanlı, komşu Uganda’ya kaçtı, bir milyonu aşkın kişi ise ülke içindeki BM kamplarında yaşam mücadelesi veriyor. Bu yıl çiftçiler tarlalarını ekemedikleri için gıda üretimi neredeyse durmuş halde. BM’ye bağlı Dünya Gıda Programı, ülkeye uçaklarla tonlarca gıda maddesi sevkiyatına başladı. Komşu Uganda’da ise bolluk var. Ugandalı çiftçilerin hasadı, krizlerle boğuşan komşu ülkeler Kongo ve Güney Sudan'a da yetecek kadar zengin.
Ugandalı tüccar Roy Cuma, Güney Sudan’a gıda maddeleri gönderiyor. Cuma, özellikle de darboğaz yaşanan kriz dönemlerinde bunun oldukça kârlı bir iş olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Tüm bölgeye yetecek kapasitemiz var. Çünkü savaş çıktığında kimse tarlasını ekecek kadar güvende hissetmiyor, tarım çöküyor. Benim gönderdiğim gıda maddeleri pahalı. Çünkü risklere karşı kendimi güvenceye almak zorundayım. Güney Sudan’da insanlar açlık çekiyor. Ama başkent Cuba’da değil. Oraya hâlâ sevkiyat yapıyorum. Ama buradaki fiyata değil, daha pahalıya satıyorum. Bir arkadaş oradan Bor kentine nakliyat yapıyor, yaklaşık 200 kilometre uzaklıkta. Aslında 2 tonluk bir kamyonun günde sadece 200 dolar tutması gerekirken günde bin 500 dolara geliyor. Sonuçta kâr edebilmek için fiyat artırmayıp ne yapacaksın?”
"Riskler fiyatı artırıyor"
Kuzey ve Güney Sudan arasında yirmi yıllık savaş süresince neredeyse tüm gıda maddeleri Uganda’dan gelmiş. Şimdi ise durum daha zor. Uganda Tüccarlar Birliği Sözcüsü Issa Sekitto nedenini şöyle açıklıyor:
“Burada tüm bölgeye yetecek yiyecek var. Depolar dolu. Ama bir tüccar çiftçiden mal aldığında ve Güney Sudan’a göndereceğini söylediğinde çiftçi paranın hepsini peşin istiyor. Avans falan değil, tümünü. Hem de nakit olarak. Kim bunu karşılayabilir ki? Güney Sudan’a sevkiyat şu an dev bir risk. Üç katını kazansanız bile. Orada savaşan iki taraf da bizi tehdit ediyor.”
Borç kavgası
Güney Sudan’da 2013 yılı aralık ayında patlak veren iç savaş öncesinde de kavgalar yaşanmış.
Güney Sudan hükümeti, ordusu için gıda maddesi siparişi vermiş, Ugandalılar nakletmiş ama para ödenmemiş. Uganda Tüccarlar Birliği verilerine göre 40 milyon dolarlık zarar var. Sekitto, bu borç dağı eritilmediği sürece tüccarların komşu ülkeye nakliyata yanaşmadığını belirtiyor.
Borç kavgasının yanında Güney Sudan’a nakliyatı zorlaştıran bir diğer neden de yolların sürekli yağmur nedeniyle geçilemeyecek hale gelmesi. Ülkenin yarısı bataklığı andırıyor. BM’ye bağlı Dünya Gıda Programı ise gıda maddelerini erişimi zor ücra bölgelere nakliye uçaklarıyla taşıyor. Bu ise oldukça pahalı ve meşakkatli bir iş.
Dünya Gıda Programı Sözcüsü Lydia Wamala şunları söylüyor:
Dünya Gıda Programı Sözcüsü Lydia Wamala şunları söylüyor:
“Dev bir lojistik ağımız var. Kenya’daki Mombasa limanından kamyonlar Uganda üzerinden Güney Sudan’a gidiyor. Bizim için en büyük zorluk, yeterli para olmaması. İhtiyaçlarımızın yarısını bile karşılayamıyoruz. Sonuçta Güney Sudan’dan Uganda’ya gelen mültecilere de gıda sevk etmek zorundayız. Her geçen gün sayıları artıyor. Yıl sonuna kadar Uganda’ya gelen Güney Sudanlıların sayısının 150 bini bulacağını tahmin ediyoruz. Şu an 116 bin kişiler. Bu mülteciler için tüm gıda maddelerini Uganda’dan alıyoruz.”
Başta Kongo ve Güney Sudanlılar olmak üzere Uganda’da şu an toplam 300 bini aşkın mülteci yaşıyor. Hepsinin temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Bölgede herkesi doyurmaya yetecek kadar hasat var. Ama açlık sorununun önüne geçilmesi için silahların susması gerekiyor.
Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2014, 09:41