Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Bölge Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, ürettikleri yeni yulaf tohumuyla Türkiye'de bisküvi üreticilerinin dış ülkelerden ithal etmelerini ortadan kaldırmayı planladıklarını söyledi.
Adnan Tülek "Bizim geliştirdiğimiz bu yulaf çeşitleriyle ihtiyaçlarını karşılayacak ve yulaf ithal etmeyecek. Kısa zamanda bizim ürettiğimiz yulaflarımızla bisküvilerimiz üretilmeye başlayacak" dedi.
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Karaağaç Mahallesi'ndeki hububat ekimi yapılan tarlada yeni ürettikleri tohumları tanıtmak için çiftçi ve ziraat mühendisleriyle bir araya geldi. Düzenlenen tarla günü tanıtım programında yeni üretilen tohumlarla ilgili bilgiler veren Tarımsal Araştırma Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, Türkiye'deki üretilen buğdayın yüzde 17'sini enstitü tarafından geliştirilen buğdayların ekili olduğunu ifade etti. Ürettikleri çeşitlerin sadece Trakya'da değil tüm Türkiye genelinde kullanıldığını anlatan Doç. Dr. Tülek, "Tarla günü yapmamızdaki amacımız, 2 adet yeni geliştirdiğimiz buğday çeşidini çiftçimize tanıtmak. Ayrıca iki arpa çeşidimiz, ikide yulaf çeşidimiz tescil oldu. Amacımız yeni çeşitleri çiftçimize tanıtmak. Bu yeni ürettiğimiz çeşitleri çiftçimiz önümüzdeki iki yıl içinde ekim yapılarak geniş alanlara yayılması sağlanacaktır" dedi.
'TÜRKİYE'NİN YULAF İTHALİNE SON VERECEĞİZ'
Tarımsal Araştırma Enstitüsü arazilerinde 'Kahraman' ve 'Kırklar' adıyla 2 yeni yulaf tohum üretimi yaparak tescil işlemini tamamladıklarını belirten Doç. Dr. Adnan Tülek, özellikle bisküvi firmalarının yurt dışından yulaf ithaline son verecek tohumlar ürettiklerini söyledi. Doç. Dr. Tülek, "Yerli yulaf tohumu sayesinde Türkiye'de bisküvi üreticilerinin dış ülkelerden bağımlı olup ithal etmelerini ortadan kaldırmayı planlıyoruz. Daha önce Yulaf çeşidimiz vardı ama tescilli çeşidimiz yoktu. Kahraman ve Kırklar ismini verdiğimiz yulaf çeşidimiz tescil edildi. Tescillenen yeni ürünlerimiz Türkiye genelinde önde gelen bisküvi sektöründe üretim yapan çok ciddi firmalar ilgileniyor. Bu firmalar talip bu çeşitlerimize. Geçmişte yulaf çeşidini yurt dışından ithal eden firmalar. Bizim geliştirdiğimiz bu yulaf çeşitleriyle ihtiyaçlarını karşılayacak ve yulaf ithal etmeyecek. Kısa zamanda bizim ürettiğimiz yulaflarımızla bisküvilerimiz üretilmeye başlayacak" diye konuştu.
DOMUZLARIN YEMEDİĞİ BUĞDAY TOHUMU DA ÜRETİLDİ
Özellikle dağlık alanlarda yaban domuzlarının buğday tarlalarında mahsullere zarar verdiğini ifade eden Doç. Dr. Adnan Tülek, buna karşılık çiftçilerden yeni tohum üretilmesi konusunda talepler geldiğini söyledi. Uzun süren çalışmaların ardından yaban domuzlarının yemediği kılçıklı yeni bir buğday tohumu ürettiklerini kaydeden Doç. Dr. Tülek şöyle konuştu:
"Bizim bugüne kadar tescil edilen 16 çeşit hububat çeşidimiz var. Bunların çoğunluğu Gelibolu ve Tekirdağ ismindeki çeşitlerimiz hariç, kılçıklı dediğimiz çeşitler. Diğerleri hepsi kılçıksız buğday çeşitlerimiz. Bu yıl tescilini aldığımız ve 'Saban' ismini verdiğimiz buğday çeşidimiz kılçıklı bir ürün. Boyu orta boy dediğimiz boyda yatmaya dayanıklı bir çeşidimiz. Özelikle orman bölgelerinde yaşayan çiftçilerimizin talebi üzerine 'Saban' ismini verdiğimiz buğday çeşidini ürettik. Bu ürün domuzların fazla olduğu dağlık bölgelerde ekiminin yapılması çok önemli. Domuzların bu buğday çeşidine zarar vermediğini tespit ettik, biliyoruz. Kaliteli bir buğdayımız. Piyasada çok önemli bir yer tutacağını düşünüyoruz. Arpa çeşitlerimizde ise 'Harman' ve 'Hasat' isminde yeni çeşit ürettik. Bu çeşitlerimiz önümüzdeki yıllarda ihalesi yapılarak özel sektörde tohumluk üreten firmalarına vereceğiz."
Tanıtımların ardından programa katılan çiftçiler ve ziraat mühendisleri, ekili alanlarda yeni çeşitleri inceledi.