Türkiye’deki süt tüketimi yetersiz!

Gıdavitrini - Bisküvi ve çikolata sektöründe olduğu gibi sütte de marka olmayı amaçlayan ve 10 milyon dolar yatırımla süt sektörüne adım atan Saray Holding, 21 Mayıs’taki Dünya Süt Günü’nü kutluyor.
Dünya Süt Günü’nde Türkiye’deki süt tüketiminin yetersizliğine işaret eden Saray Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Özdağ, Türkiye’de yıllık kişi başına 25 litre olan süt tüketiminin artırılması gerektiğini vurguladı. Bisküvi, çikolata sektörünün ilk üç markası arasında yer alan ve 10 milyon dolar yatırımla süt sektörüne de adım atan Saray, 21 Mayıs’taki Dünya Süt Günü’nü kutluyor. Karaman’da üretim tesisi kurma hazırlıklarını sürdüren ve üretime yılsonunda başlamayı planlayan Saray, bisküvi ve çikolata sektöründe olduğu gibi sütte de marka olmayı amaçlıyor. Saray, ağırlıklı olarak UHT süt olmak üzere, labne, kaşar peyniri ve süt tozu üretimi yapacak.

Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun 1956 yılında aldığı bir kararla, her yıl 21 Mayıs, 'Dünya Süt Günü' olarak kutlanıyor. Dünya Süt Günü’nde Türkiye’deki süt tüketiminin düşüklüğüne ve sektörün sorunlarına dikkat çeken Saray Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Özdağ, Türkiye’de süt tüketiminin gelişmiş ülkelere oranla çok düşük olduğunu söyledi.

Türkiye’de kişi başına yıllık süt tüketiminin 25 litre olduğunu dile getiren Özdağ, kalsiyum ve vitamin deposu olan sütün daha fazla tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Özdağ, özellikle çocukların gelişim çağında büyük bir öneme sahip olan sütün tüketiminin artırılması için son günlerde Hükümet’in bu konudaki girişimlerini de olumlu olarak değerlendirdi.

Süt sektöründeki sorunlara da dikkat çeken Saray Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Özdağ, sektördeki kayıt dışı üretimin süt sektörünün önde gelen sorunlarından biri olduğunu kaydetti. Türkiye’de yıllık süt üretiminin 12 milyon ton olarak göründüğünü ancak bu miktarın 6 milyon tonunun kayıt dışı olduğunun tahmin edildiğini söyleyen Özdağ, “Söz konusu tablo getirilen bazı teşvik tedbirleri ile her yıl giderek azalsa da ciddi bir sorun olarak sektörün üzerinde ağır bir yüktür” dedi.

İkinci önemli sorun olarak süt fiyatlarını gösteren Sami Özdağ, dönem dönem artan ve düşen fiyatların, hem süt üreticilerini hem de mamule dönüştüren firmaları zor durumda bıraktığını ifade etti. Özdağ, “Süt her hangi bir ürün gibi koşullara göre üretilebilen bir özelliğe sahip değildir. Planlama uzun bir süreç ister. Ani kararlarla azaltılıp arttırılamaz. Bu nedenle temel politikalar geliştirmeyi gerektirir. Aile tipi üretimlerin modern ve karlı işletmelere dönüştürülmesi, maliyet faktörünün minimum etkinliğe düşürülmesi, pazarda haksız rekabetin önlenmesi, teşvik tedbirlerinin arttırılarak devam ettirilmesi, milli politika geliştirilmesi zaruridir” diye konuştu.