Gidavitrini.com.tr - Güvenli gıda, tarım ve güncel gıda haberleri

Kanser riskiniz yüksek mi?

Sağlık

Kanserlerin yüzde 80'inin kötü yaşam tarzları, sağlıksız beslenme ve çevre unsurlarıyla ilişkili olduğu tespit edildi.

Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı Danışma Komisyonu tarafından 1981 yılında kanserlerin üçte birinin önlenebileceği, üçte birinin erken teşhisle iyileştirilebileceği, geri kalan üçte birinin de tedaviyle yaşam süresinin uzatılabileceği ileri sürülmüştü. Çin'in kuzeydoğusunda bulunan Ha'erbin Tıp Üniversitesi'ne bağlı Dördüncü Hastane'de düzenlenen kanserle mücadele konulu seminerde, Profesör Liu Ming, 3 kategorideki insanın kansere karşı daha çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. Profesör Liu, aşırı sıcak ve kızartma yiyecekleri sevenler, uzun süre oturan ve sık sık sabahlayanlar ile stres altında kalan kolay sinirleyen ve üzülenlerin kansere en çok dikkat etmeleri gereken insanlar olduğunu belirtti.
Kanser oluşumu bir günde olmaz, normal hücreler, 10 yılı aşkın süre tahrip edildikten sonra kanser hücrelerine dönüşebilir. Bu nedenle kanserin kuluçka süresi 10 yıldan fazla olabilir. Yeme içme alışkanlıkları, yaşam tarzlarının iyileştirilmesiyle ve stresi azaltma çabalarıyla kanser hücrelerinin oluşumuna engel konabilir.

Aşırı sıcak ve kızartma yiyecekleri sevenler
Birçok insan kızartma yiyecekleri çok seviyor, ancak bu yiyecekler yağda yüksek bir ısıda kızartılırken kansere yol açabilecek bir madde ortaya çıkar. Bazı insanlar da çay, kahve ya da çorba sıcak sıcak içmeyi sever. Ancak bu sıcak içecekler sindirim borusunun yanmasına neden olabilir. Yemek borusunun tekrar tekrar iyileşip yanması da hücrelerin kansere dönüşmesine yol açabilir. Ayrıca aşırı derecede alınan sert içkiler de sindirim borusu kanserine neden olabilir.

Sebze ve meyveleri ise vücudumuzun sadık korucularından ikisi. Dünya Sağlık Örgütü, günde en az 5 çeşit sebze ve meyve alınması gerektiğini, bu sebze ve meyvelerin kansere yakalanma oranını yüzde 20 düşürebileceğini ileri sürdü. Örgüt ayrıca, yetişkinlerin günde 3 çeşit sebze ve 2 çeşit meyveden en az yüzer gram yemesi gerektiğini belirtti.

Uzun süre oturanlar ve sık sık sabahlayanlar
Düzensiz bir yaşam tarzı, sık sık sabahlamak, az hareket ve uzun süre oturmak da kansere yol açan unsurlardan bazıları. Shanghai kentinde 10 bin kanser hastası üzerinde bir anket yapıldı. Kansere yol açan nedenlerin kendi kendilerine analizi sorusuna kanser hastalarının yüzde 36,6'sı aşırı yorgunluk cevabı verirken, yüzde 7,1'i de ağır çalışmayı gösterdi. ABD Washington Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmada da, aşırı yorgunluğun kansere kolayca neden olabileceği sonucu ortaya çıkarıldı. Birçok kanser hastası, kanser teşhisinden 2, 3 yıl önce, büyük stres altında kaldıklarını belirtti.

Bunun nedeni de insan vücudunun uzun süre yorgunluk ve stres içinde bulunması durumunda, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve vücudun DNA onarım gücünün düşmesi olarak gösteriliyor.

Yorgunluğun neden olduğu kanserlerin başında lenf bezi kanseri geliyor. Aşırı yorgunluk kan açığına yol açar, lenf bezi sistemi de otomatik olarak açığı kapatmaya çalışır. Bu da lenf bezinin anormal çoğalmasına yol açar. Lenf bezi kanserinin yanısıra karaciğer kanseri ve akciğer kanseri de yorgunluktan kaynaklanan kanser kategorisine alındı. Aşırı yorgunluk doğrudan kansere yol açamaz, ancak karaciğer ve akciğerin hastalıklarının tekrarlanmasına ve ağırlaşmasına neden olur ve sonunda bu hastalıklar kansere dönüşür.

Bu nedenle aşırı yorgunluktan kaçınılmalı. Hafta sonlarında dinlenmek için kendimize mutlaka zaman ayırmalıyız. Bunun yanı sıra bünyemizi güçlendirmek için spora da önem vermeliyiz ve en azından her gün belli bir süre yürüyüş yapmalıyız.

Stres altında kalan kolay sinirlenenler

Kanserin oluşumu, gelişimi psikolojik unsurlarla da sıkı ilişkili. ABD'li ve Avustralyalı bilim adamları tarafından kanser hastaları ve sağlıklı insanlar üzerinde bir psikolojik karşılaştırma araştırması yapıldı. Araştırmalar, psikolojik baskısı büyük olanların rektum kanserine yakalanma riskinin psikolojik baskısı küçük olanlarınkinden 10 kat yüksek olduğunu gösterdi.

Bu nedenle keyifli ve hoş görülü bir yaşam tarzı insan vücudu için çok önemli. Aşırı hırslı olmaktan kaçınılmalı ve stresi atlatma yolları öğrenilmeli. Mümkün olduğu kadar üzüntü, öfke ve sinir gibi olumsuz duygulardan kurturulmaya çalışılmalı. Olumsuz duyguların etkisi altında kaldığımızda ise sohbet, gezi, alışveriş, spor gibi içimizi rahatlatabilecek faaliyetlere yönelebiliriz. Bu bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve kanserin önlenmesi için son derece büyük önem taşıyor.
turkish.cri.cn
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.