Yapılan araştırmalar, sadece beslenmenize biraz dikkat ederek bile kanserden korunabileceğinizi kanıtlıyor. Çağın en korkulan hastalıklarından biri olan kansere karşı alınabilecek basit önlemlerin başında sağlıklı beslenme geliyor.
Hayat tarzınızı ve beslenme alışkanlıklarınızı çok değiştirmeden basit birkaç yenilikle bu savaşta safınızı güçlendirmeniz mümkün. Kanser, en basit tanımıyla hücrelerin rutin olarak gerçekleştirdiği bölünme ve çoğalma hareketlerinin kontrolsüz gerçekleşmesi ve bu durumun ilerlemeye başlaması sonucu sistemin kontrolden çıkmasıdır. Sağlıklı bir insan vücudunda (kas ve sinir hücreleri hariç), tüm hücreler bölünme ve çoğalma özelliğine sahiptirler. Bu yetenekleri sayesinde gün içerisinde ölen hücreler ya da yaralanan dokular yenilenir veya onarılır. Sistemin kusursuz işlemesi ve yaşamın sağlıklı devam edebilmesi için gereken bu akışın da bir sınırı vardır. Sağlıklı hücreler ne zaman bölünmesi, çoğalması gerektiğini bilirler ve bir hücrenin yaşamı boyunca bu işlemi kaç kez tekrar edebileceği bellidir. Bu bilinci kaybeden hücreler (mutasyona uğramış hücreler), kanser hücresi olarak tanımlanır. The Angiogenesis Foundation tarafından yapılan bir araştırmaya göre, henüz sadece gelişmiş mikroskoplarla görülebilen (yani henüz yolun çok başında olan) kanser hücrelerinin büyüme ve gelişmelerini engellemek mümkün. Adeta çığır açmaya aday bu yeni gelişmeye göre, yediklerinize devamlı özen gösterdiğiniz taktirde sadece iki haftada 16 bin kat büyümeyi başaran kanser hücreleriyle mücadele etmenizi ve büyümelerini engellemenizi kolaylaştırabilir.
Hayat tarzınızı ve beslenme alışkanlıklarınızı çok değiştirmeden basit birkaç yenilikle bu savaşta safınızı güçlendirmeniz mümkün. Kanser, en basit tanımıyla hücrelerin rutin olarak gerçekleştirdiği bölünme ve çoğalma hareketlerinin kontrolsüz gerçekleşmesi ve bu durumun ilerlemeye başlaması sonucu sistemin kontrolden çıkmasıdır. Sağlıklı bir insan vücudunda (kas ve sinir hücreleri hariç), tüm hücreler bölünme ve çoğalma özelliğine sahiptirler. Bu yetenekleri sayesinde gün içerisinde ölen hücreler ya da yaralanan dokular yenilenir veya onarılır. Sistemin kusursuz işlemesi ve yaşamın sağlıklı devam edebilmesi için gereken bu akışın da bir sınırı vardır. Sağlıklı hücreler ne zaman bölünmesi, çoğalması gerektiğini bilirler ve bir hücrenin yaşamı boyunca bu işlemi kaç kez tekrar edebileceği bellidir. Bu bilinci kaybeden hücreler (mutasyona uğramış hücreler), kanser hücresi olarak tanımlanır. The Angiogenesis Foundation tarafından yapılan bir araştırmaya göre, henüz sadece gelişmiş mikroskoplarla görülebilen (yani henüz yolun çok başında olan) kanser hücrelerinin büyüme ve gelişmelerini engellemek mümkün. Adeta çığır açmaya aday bu yeni gelişmeye göre, yediklerinize devamlı özen gösterdiğiniz taktirde sadece iki haftada 16 bin kat büyümeyi başaran kanser hücreleriyle mücadele etmenizi ve büyümelerini engellemenizi kolaylaştırabilir.
MİDE KANSERİNE KARŞI YEŞİL ÇAY
Yeşil çay ve siyah çay arasındaki bilinen en önemli fark, içerdikleri kafein miktarıdır. Siyah çayda kafein miktarı biraz daha yüksektir. Toplanmasının ardından kurutulma şeklindeki farklılık, iki çay arasındaki renk ve tat farkına sebep olan en önemli etkendir. Temelde aynı 'bitki' olması sebebiyle hangisini içebiliyorsanız onu tercih etmenizde hiçbir sakınca yoktur. Ancak yeşil çay antioksidan madde içermesi bakımından siyah çaya oranla daha zengindir. Bu sebeple kanserle mücadele söz konusu olduğunda, yeşil çayı tercih etmeniz yararınıza olacaktır. Her gün en az iki fincan çay içmeniz, mide kanserine karşı sizi korumada yardımcı olacaktır.
KOLON KANSERİNE KARŞI DOĞAL BALIK
Balıkta bulunan doymuş omega-3 asitleri mükemmel bir protein kaynağıdır ve kanserli hücrelerin gelişimini engellemede önemli bir yardımcıdır. Yapılan araştırmalar, haftada iki öğün balık yemenin kalın bağırsak kanserine yakalanma olasılığını düşürdüğünü göstermiştir. Haftalık periyotta en az iki öğün balık yemeniz tavsiye edilse de bunu artırmanız kesinlikle yararınıza olacaktır. Son yıllarda yapılan araştırmalar göstermiştir ki; haftada beş ve daha fazla balık tüketenlerin kolon kanserine yakalanma riski, bir ve daha az öğünde balık yemeği tercih edenlere göre yüzde 63 daha azdır. Hangi balığı seçeceğinizi iyi bilmek bu besinden maksimum fayda sağlamanız için çok önemlidir. Piyasada satılmaya başlanan organik balıklardan almamak yapılabilecek ilk şey olabilir diye düşünüyorum. Çünkü bilinenin aksine dünyanın hiçbir yerinde organik balık standardizasyonu yoktur. Daha az zararlı madde içereceğinden küçük balıkları tercih etmenizde de yarar var. Yapılan araştırmalar neticesinde dioksin adı verilen ve insan sağlığına son derece zararlı olduğu bilinen toksit maddenin kültür balıklarında 11 kat daha fazla bulunduğu da ortaya kondu. Bu sebeple, doğal ortamında yetişmiş olan balık almaya özen göstermelisiniz.