GIDAVİTRİNİ - Almanya ve Hollanda’da master franchise anlaşmalarına imza atan Tatlıses Çiğ Köfte, 2014 sonuna kadar 4 ülkede 40 şubeye ulaşmayı hedefliyor. Yeni yatırımları sonucunda, distrübütörlük verdiği her bir master franchisea 10 şube açma imkânı verilirken, bayilerde çiğ köftenin yanı sıra içli köftenin satışı da yapılabilecek. Anlaşma yapılan ülkelere eğitim merkezi de açan firma, kendi standartlarından ve kalitesinden ödün vermeden Türkiye’deki üretim tesislerinde hazırlanan ürünleri yurtdışı şubelerine ulaştıracak.
Türkiye’nin güvenilir marka ödüllü firması Tatlıses Gıda, Almanya ve Hollanda’ya 2 yeni distribütörlük vererek geleneksel lezzetimiz çiğ köfteyi, kendi standartlarından ve kalitesinden ödün vermeden uluslararası arenada da yaygınlaştırmayı planlıyor. Yurtdışındaki girişimcilere yeni bir yatırım imkânı sunan Tatlıses, Türkiye’deki franchise şartlarına ek olarak; 10 bin Euro isim hak bedeli ve minimum 30 m²’lik dükkân temin edilmesi kriterlerini ekledi. Yurtdışı franchiseları da, Türkiye’deki şubelerle konsept olarak tıpa tıp aynı olacak. Ülkemizden tecrübeli eğitmenlerin görev alacağı eğitim merkezlerinde, kasa sorumlusundan, satış elemanına, hatta temizlik görevlisine kadar tüm çalışanlara 2 ay süreyle eğitim verilecek. Eğitim sürecini başarıyla sona erdirenler göreve başlarken, denetmenlerin onayından geçemeyenler tekrar eğitime tabi tutulacak.
“TÜRKİYE İLE AYNI KONSEPT”
Tatlıses Gıda Genel Koordinatörü Elif Attepe, “Tatlıses Gıda olarak yurtdışı franchiseları için Almanya ve Hollanda ile anlaşma imzaladık. 2014 yılı sonuna kadar da 4 ülkede 40 şube açmayı planlıyoruz. Her bir master franchise için 10 şube açma imkanı tanıyoruz. Yurt dışındaki bayilerimiz de Türkiye’dekilerle aynı konsepte sahip olacak. Yurtdışında lavaş sıkıntısı çok yaşanıyor, lavaş yaygın bir ürün olmamakla birlikte başka bir alternatifi de bulunmuyor. Türkiye’de lavaş çiğ köftenin olmazsa olmazları arasında, biz Tatlıses Gıda olarak kendi ürettiğimiz lavaşı da bayilerimize göndereceğiz. Türkiye’de taze olarak üretilen ürünlerin yurtdışına gönderilmesi oldukça maliyetli oluyor. Ancak biz ürün kalitemizin ve standartlarımızın bozulmaması adına böyle bir maliyeti göze alıyoruz. Gıda riskli bir sektör ve bizim için her şeyden önce insanların sağlığı geliyor. Bu nedenle, yurtdışı bayilerimizi de yoğun bir eğitime ve denetime tabi tutuyoruz.” dedi.