Suriye başta olmak üzere birçok Arap ülkelerinde halkın temel gıda maddesinin başında gelen, Araplara has katkısız ve uzun süre dayanıklı ekmeğin Antakya'da üretilip satışa arz edilmesinden sonra, şimdide yine Araplara özgü Mırra kahvesi de Antakya’da kültür yaşamımıza girdi.
Arap coğrafyasına özgü, birkaç kez demlenerek hazırlanan Mırra, kahvenin bir başka lezzet türüdür. İsmi, Arapça acı anlamına gelen ‘murdan’ türemiştir. Birçok aşamadan geçtikten sonra servis yapılıyor. Mırra, çok acı ve koyu olması nedeniyle ufak bardakta içilir. Mırra kahvesinin servisi bakır, işlemeli bir ibrikle yapılır. Mırra geleneksel olarak kulpsuz, küçük tek bir fincan ile servis edilir. Toplumda servis yapılırken, yaş olarak büyükten küçüğe doğru giden bir sıra takip edilir. Kahveyi servis eden kişi sırası gelen konuğa bir içimlik, fincanın aşağı yukarı yarısına gelecek kadar mırra doldurur. Konuk kahveyi içtikten sonra yine aynı miktarda kahve doldurulur. İkinciyi de içen konuk, fincanı servis eden kişiye geri verir. Kahveyi servis eden kişi her servisten sonra bardağı siler ve bir sonraki konuğa aynı fincanla ikramda bulunur. Antakya sokaklarında Mırra satarak bir ilki yaşatan Suriyeli Mırracı Abas, kahve servisini bir lira karşılığında ve geleneklerin dışında, yanında taşıdığı plastik küçük bardaklarda yapıyor.