Tatlı niyetine tablo

Ülkemizde sanata ilgi çok yeni. Bu nedenle de galericilik mazimiz çok da eskilere dayanmıyor maalesef. Ama refah seviyesi artan her toplumda olduğu gibi Türkiye'de de sanat artık hayatımızın bir parçası haline geldi, belli bir entelektüel kesimin tekelinden çıkıp geniş kitlelerle yayıldı. Galeri açmak, işadamları arasında yaygınlaşırken sergi gezerken görüntülenmek de en prestijli 'magazin haberi' haline dönüştü. Sanata ilgi bu denli artınca, farklı projeler de beraberinde geldi elbette. Bu projelerden biri de Bebek'te 22 milyon euro yatırım yapılan fine dining restoranı Chilai'de gerçekleşti. Restoranın suşi katına M Art Gallery açıldı. Böylece müşteriler, yemek yerken gördükleri 70-80 bin dolarlık resimleri tatlı niyetine alabiliyorlar... "Tatlı niyetine" diyorum çünkü galerinin sahibesi Müzeyyen Sanal, restoranda oldukça fazla sirkülasyon olduğunu ve resim satın alanların sayısının hiç de az olmadığını anlatıyor. Aslında dünyada birçok restoranda ve Türkiye'de de bazı kafelerde bu tarz örnekler var. Ama buranın en önemli özelliği eserler için ayrı bir galeri bölümünün olması.
SİRKÜLASYON ÇOK FAZLA
Müzeyyen Sanal'la Chilai'de buluşuyoruz. İlk olarak "Her gün resim satılıyor mu?" diye soruyorum. "Hiç belli olmuyor ama çok memnunuz" diyor ve ekliyor: "Çağdaş sanatın yayılması için restoranların galeri açması şart. Biz yeme-içmeye çok meraklı bir toplumuz. Sanatla ilgisi olmayan kişiler kafeye ve restorana gidiyor ama galeri gezmiyor. Burada suşi yerken gördüğü resim gözüne takılabiliyor. Suşisini bitirdikten sonra da 100 bin dolar veriyor ve beğendiği resmi satın alıyor. Hatta hayatında ilk kez burada resim satın alıp sonradan bu işe merak salan müşterilerimiz bile oldu." "Çağdaş sanatın yayılması için restoranların galeri açması şart..." diyor Müzeyyen Hanım. Onun fikrine katılmamak mümkün değil. Çünkü gerçekten de galeri, sergi gezmesek de popüler mekanlara gitmeyi seviyoruz. Kim bilir belki bir gün restoranlarda ve barlarda, şişe açtırmak, şampanya patlatmak yerine resim satın almak 'hava atma' unsuru olur. Zaten Müzeyyen Sanal da kimi zaman aynı masada oturan kişilerin birbirleriyle hafif atıştıklarını ve her birinin resim satın aldığını anlatıyor.

RESTORANDA SATIŞLAR GALERİDEN DAHA İYİ
Restoranın içindeki galeride heykeller de var. Ama henüz heykellere çok fazla ilgi olmadığını söylüyor Sanal. "Ama restoranın müdavimleri artık heykelleri de benimsedi. Yavaş yavaş heykel satışları da başladı" diye de ekliyor. Satışların çok iyi olduğunu da yine Sanal'dan dinliyorum. Galerilerin iş yapamamaktan şikayet ettiği şu yaz aylarında bir restorandaki çağdaş sanat eseri satışlarının oldukça iyi olduğunu dinlerken de restoranların bu konuda ne kadar önemli oluğunu fark ediyorum. Kim bilir belki de gelecekte açılacak olan şık restoranlar dekorasyona harcadıkları milyon dolarlara birer galeri projesi de ekler ve müşterilerine müzik ve yemekle birlikte çağdaş sanat ziyafeti de sunar...

NELER VAR?
Restorandaki galeride şu anda Süleyman Saim Tekcan ve Devrim Erbil'e ait eserler sergileniyor. Beğendiğiniz eseri hemen o anda galeriden alma şansınız da var. Hatta galeri sizin adınıza ressamla irtibata geçiyor ve dilerseniz sizi de tanıştırıyor. Chilai'nin içinde satılan eserlerin fiyatları 500 dolar ile 100 bin dolar arasında değişiyor. Müzeyyen Sanal kışın daha yüksek fiyatlardaki eserleri de galeriye koyacaklarını söylüyor. Yılbaşı gibi özel günlerde ise temalı sergiler açılacakmış.

MİMARLARA ÇOK İŞ DÜŞÜYOR

Müzeyyen Sanal'ın en büyük yardımcısı, aynı zamanda asistanı da olan 24 yaşındaki kızı Selen. Selen bütün gününü Chilai'de geçiriyor ve sanat eseri satın almak isteyenlere yardımcı oluyor. Gençlerin de 2 bin dolarlık baskı resimleri satın aldıklarını anlatıyor Selen. En çok da yeni evlenen arkadaşlarına hediye olarak uygun fiyatlı baskı resimler satın alıyorlarmış. Müzeyyen Sanal da resmin çok iyi bir hediye olduğu kanısında. Bir de mimarlara çok iş düştüğünü anlatıyor. "Mimarlar binlerce dolarlık bir ayna ya da renkli duvarlarla evleri süslüyorlar. Oysa resimden daha iyi bir dekor olabilir mi? Maalesef mimarlarımız bu konuda çok geride. Bizzat gördüm, çok iyi bir yağlı boya resmi duvardan indirip yerine ayna koyan mimarlar var. Artık dünyadaki tüm restoranlarda, kafelerde hatta ofislerde sanat eserleri asılıyor. Biz de bu bilince gelmeliyiz" diye anlatıyor Müzeyyen Sanal.

Burcu Aldinç – Sabah