Rusya’nın Türkiye’den gıda ithalatını yasaklaması, beklendiğinin aksine, Türkiye’de sebze ve meyve fiyatlarını ucuzlatmadı. Rusya’nın yasaklama kararını ilan ettiği 30 Kasım’dan itibaren Türkiye’deki sebze meyve fiyatlarında yüzde 40’a varan oranda artış meydana geldi.
Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev’in 30 Kasım’da yaptığı açıklamayla fiilen başlayan ve 1 Ocak’tan itibaren de resmen yürürlüğe konan ithalat yasağı, Türkiye’de sebze ve meyve fiyatlarında beklenen ucuzluğu getirmedi. Aralık ayı başından itibaren Rusya’nın sebze-meyve yüklü TIR’ları geri çevirmeye başlamasıyla kamuoyunda fiyatların düşeceği beklentisi hakim olmuştu.
VATANDAŞ ZAMLA ŞOKE OLDU
Önceki yıllarda fiyat artışlarına gerekçe olarak ileri sürülen, “Rusya’ya ihracat yapılıyor, fiyat o nedenle artıyor” gerekçesinin ortadan kalktığını gören vatandaş filesini daha ucuza doldurmayı beklerken, yüzde 40’a varan fiyat artışıyla şoke oldu. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) her ay açıkladığı üretici-hal-pazar-market fiyatları istatistiklerine göre, gıda fiyatlarına yine zam üstüne zam yağdı. Bir aylık sürede, kabak fiyatı yüzde 37, patlıcan yüzde 26, sivri biber yüzde 16, salatalık yüzde 15, karnabahar fiyatı yüzde 13 yükseldi.
DOMATES YİNE ZİRVEDE
Rusya’ya ihraç edilen gıda maddelerinin başında domates yer alıyor. Türkiye Rusya’ya her yıl ortalama 350 milyon dolarlık domates ihraç ediyor. Yasaktan önce Rusya’ya 2015’in ilk 9 ayında 280 milyon dolarlık domates ihraç edildi. Rusya’nın Türk ürünlerine gümrükleri kapatmasıyla domates ihracatının bıçak gibi kesilmesine rağmen, iç piyasada fiyatları artmaya devam etti. 30 Kasım’da 3.60 TL olan bir kilo domatesin market fiyatı, 5 Ocak’ta ortalama 3.90 TL’ye yükselerek 4 liraya yaklaştı. Domatesin fiyatı bir ayda yüzde 8 oranında artış gösterdi.
PORTAKALA YÜZDE 7.5. ZAM
Rusya’nın ithalat yasağı koyduğu ürünlerden olan narenciyede fiyat artışı durmadı. Rusya’da giden narenciye TIR’larının geri çevrilmesine rağmen portakal ve mandalina fiyatları, Türkiye marketlerinde artmaya devam etti. 30 Kasım’da markette 2 liraya satılan bir kilo portakalın fiyatı 2.25 TL’ye çıktı. Rusya’ya ihracatı olmamasına rağmen portakal fiyatı bir ayda yüzde 7.5 arttı. Elma fiyatı yüzde 7.6 zamlanarak, 3 liradan 3.25 TL’ye çıktı. 30 Kasım’da 2.10 TL olan mandalinanın fiyatı, bir ayda yüzde 2 zam görerek, 2.15 TL’ye yükseldi.
GIDA KOMİTESİNİN KARARI BEKLENİYOR
Sürekli artan gıda fiyatlarının enflasyon hedefini de saptırdığını tespit eden hükümet, fiyatları izlemek ve gerektiğinde müdahale etmek için bir yıl önce Gıda Komitesi’ni kurmuştu. 9 Aralık 2014’te Resmi gazete’de yayımlanan genelgeyle kurulan Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı müsteşarının başkanlığında, Ekonomi, Gümrük ve Ticaret, Kalkınma ile Maliye bakanlıklarının müsteşarları, Hazine Müsteşarı, Merkez Bankası Başkanı ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı’ndan oluşuyor. Komite, dağıtım zincirindeki yapısal sorunları, üretici fiyatlarıyla tüketici fiyatları arasındaki ilişkiyi ve fiyatlardaki dalgalanmaların boyutunu takip etmek ve gereken önlemleri hükümete iletmekle görevli. Piyasayı disipline etmesi beklenen komitenin, ihracat olmamasına karşın fiyatların zamlanmasına karşı karşı alacağı kararlar merakla bekleniyor.
"SUİSTİMAL EDİLİYOR"
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Rusya’nın ambargo kararı bazı çevreler tarafından suiistimal ediliyor. Ambargo nedeniyle üretici fiyatları düşerken, marketteki fiyatlar ise kat kat arttı. Üreticide, 50 kuruş olan portakal markette 2.24 TL, 96 kuruş olan elma 3.24 TL, 66 kuruş olan mandalina 2.15 TL’ye satılıyor. Üretici ile market arasındaki fiyat farkı, portakalda yüzde 347, maydanozda yüzde 316, patateste yüzde 287, elmada yüzde 236, havuçta yüzde 231, mandalinada yüzde 225 oldu." dedi.
"ÇARPIK DÜZEN VAR"
TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin de şöyle konuştu; "Türkiye’de sebze meyvenin tüketiciye sunulmasında çarpık bir düzen var. Bu düzen devam ettiği sürece fiyatlar düşmez. Bu yapısal bir sorun. Bu nedenle üreticinin satış fiyatı ile tüketicinin satın aldığı fiyat arasında yüzde 400 fark oluşuyor. Kazanan sadece aracı kesimler oluyor. Yılda 50 milyon ton sebze meyve üretiliyor. Buna rağmen fiyatlar sürekli artıyor. Gıdadaki fiyat sorunu çözümlenmeden Türkiye’de enflasyon sorunu çözümlenemez."