Gıda Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdussamed Boyu imzasıyla yayınlanan açıklamada, süt için "insanoğlunun beslenmesinde vazgeçilmez bir kaynak" ifadesi dikkat çekiyor.
Anne sütüyle beslenen bebekler dışında her yaş grubunun tüketmesi gereken yüksek besin değerine sahip bir gıda olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, şu ifadeler yer alıyor:
"Süt hem tek başına hem de peynir, yoğurt, ayran gibi süt ürünleri şeklinde de tüketilebilmektedir. Gelişmiş ülkelere oranla ülkemizde üretimi ve tüketimi yeterli miktara ulaşmış değil. Yıllık kişi başı içme sütü tüketimi AB ülkelerinde 89 kg, Avustralya'da 107 kg, ABD'de 83 kg düzeyinde iken, Türkiye'de 33 kg seviyelerinde olduğu görülmektedir. Süt üretiminde ise son yıllarda hayvan sayısına bağlı olarak artış yaşanmaktadır. TÜİK verilerine göre içme sütü üretiminde Şubat 2014’te, bir önceki yılın aynı ayına göre %9,9 artış yaşanmıştır.
Süt vücudun gelişmesi, güçlenmesi ve sağlığın korunması için gereken besin öğelerini bünyesinde bulundurmaktadır. İçermiş olduğu Kalsiyum sağlıklı kemikler ve dişler için, Magnezyum kas fonksiyonları için, süt proteinleri büyüme ve vücut onarımı için, B12 ve B6 Vitaminleri sağlıklı vücut hücreleri için, Fosfor bağışıklık fonksiyonu için önemli faydalar sağlamaktadır."
ÇOCUKLAR GÜNDE İKİ BARDAK TÜKETMELİ
ÇOCUKLAR GÜNDE İKİ BARDAK TÜKETMELİ
Günlük 2 bardak sütün, vücudun ihtiyacı olan besin gereksinimlerinin önemli bir kısmını karşıladığı hatırlatılan açıklamada, özellikle çocukların günde 2 bardak süt içmeleri önemle vurgulanıyor.
Yapılan bilimsel çalışmaların, süt tüketiminin insan sağlığıyla direkt olumlu ilişkisini gösterdiği anlatılan basın açıklamasında şu bilgiler aktarılıyor:
"Süt ürünleri, kemiklerin büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan kalsiyumu sağlar. Kemik büyümesi, çocukluk ve gençlik yıllarında en yüksek düzeyde olduğundan, gençlerin süt ve ürünlerini tüketmesi çok önem arz etmektedir. Bu yaş grubunda kemik kütlesinin optimizasyonu, ilerleyen yaşlarda osteoporoz riskini ve kırılgan kemik bozukluğunu azaltmaya yardımcı olabilir.
Süt ürünleri diş büyümesine ve dişlerin sağlıklı tutulmasına yardımcı kalsiyum ve diğer diş dostu mineralleri içerir.
Yapılan araştırmalar, süt ve süt ürünlerinin kilo aldırmadığını, hatta sanılanın aksine bu ürünlerde bulunan probiyotikler sayesinde zayıflamaya yardımcı olduğunu göstermiştir. Tam yağlı süt %4 yağ, yarım yağlı süt %1.7 yağ içerir, bu da sütün yüksek yağlı ürün olmadığını gösterir.
İçermiş olduğu süt proteinleri nedeniyle, uzun süre tok tuttuğundan diyet için önem arz eder.
Az yağlı süt ürünleri kan basıncını azaltmaya yardımcı olur.
Erken yaşta süt ürünleriyle beslenmeye başlayanların dengeli beslenme alışkanlıkları kazanması muhtemeldir."
SÜT ÜZERİNDE OYUNA DİKKAT!
Son dönemde süt üzerinde birtakım oyunlar oynandığına dikkat çekilen basın açıklamasında, halk sağlığı ve gıda güvenliği açısından son derece riskli olan çiğ sokak sütünün tavsiye edildiği ve ambalajlı sütlerin kötülendiği aktarılıyor.
Denetimden uzak ve kayıt dışı işletmelerde süt ürünleri üretildiği, bir çok taklit ve tağşiş yöntemine başvurulduğu hatırlatılarak açık sütle ilgili tüketici şu cümlelerle uyarılıyor:
Denetimden uzak ve kayıt dışı işletmelerde süt ürünleri üretildiği, bir çok taklit ve tağşiş yöntemine başvurulduğu hatırlatılarak açık sütle ilgili tüketici şu cümlelerle uyarılıyor:
"- Sokak sütü, hastalıklı hayvandan, süt sağım esnasında hayvan memesinden, kullanılan ekipmanlardan, uygun olmayan muhafaza koşullarından kaynaklanabilecek ve çevreden kontamine olabilecek, patojen mikroorganizmaları içerebilmektedir. Bu mikroorganizmaların bazıları, ölüme de yol açabilen intoksikasyonlara neden olabilmektedir.
- Sokak sütünde uygun alet ekipman kullanmak yerine, sağlık açısından büyük risk oluşturan hidrojen peroksit gibi bazı kimyasallar kullanılarak mikrobiyal bozulmanın önüne geçilmeye çalışılmaktadır.
- Sokak sütlerinde sütün yağının alınması, su ilave edilmesi gibi hilelere başvurulmaktadır.
- Evde yapılan kaynatma işlemleri ile, ya fazla kaynatıldığından çok fazla besin kaybına neden olmakta ya da yeterince kaynatılamadığından tam steril hale gelmemektedir.
-Sokak sütleri uygun koşullarda (soğuk zincir/4 C°) muhafaza edilmemekte ve satışı yapılmamaktadır.
- Sokak sütleri laboratuvar testlerine tabi tutulmadığından hayvandan kaynaklanıp insanlara geçebilen hastalıklar tespit edilememektedir.
-Sütte bulunabilecek Brusella, Şap ve Tüberküloz gibi hastalıklar sokak sütü için önemli birer risk teşkil etmektedir.
-Bunların yanında denetimsiz/kayıt dışı işletmelerde süt ürünleri üretilmekte, bir çok taklit ve tağşiş yöntemine başvurulmaktadır.
Tüm bunlardan arındırılmış, sağlıklı hayvanlardan uygun koşullarda sağılmış, muhafaza edilmiş, pastörizasyon ve UHT işlemleriyle güvenli hale getirilmiş, ambalajlanmış süt ve bu sütlerden üretilmiş süt ürünlerinin tüketilmesi gerekmektedir. Özellikle çocukların ve her yaş grubu için süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi için teşvik edici projeler hayata geçirilmeli, mevcut faydalı projeler devam ettirilmelidir.
Bu vesileyle 21 Mayıs Dünya Süt Günü’nü kutlar, 'ömür boyu sağlık için SAĞLIKLI, GÜVENLİ, AMBALAJLI SÜT' diyoruz."