Bir uyarı da tatlı dünyasından!

Yaklaşan Ramazan ayı gıda ve beslenme açısından bir çok soruyu da beraberinde getiriyor. Ramazan ayında baklava başta olmak üzere tatlı tüketiminin arttığını ifade eden Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, özellikle iftar sofralarında yoğun olarak tüketilen baklavanın hijyenden uzak ortamlarda üretilmesinin insan sağlığını olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Ramazan ayı dolayısıyla kamuoyunu bilgilendirmek için farklı çalışmalar yaptıklarını kaydeden BAKTAD Yönetim Kurulu Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Mehmet Yıldırım, "Baklava bizim öz kültürümüzdür. Geçtiğimiz yıllarda baklavayı sahiplenmek isteyen Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan ve son dönemde Suriye gibi ülkeler ortaya çıkmıştı. Kabul edelim ki, Türkiye'de yapılan baklavanın tadı hiçbir ülkede yoktur. Baklava bizimdir, bizim kalacaktır.” şeklinde konuştu.

Yıldırım, tüketicinin, kalitesinden ve sağlıklı ortamlarda üretildiğinden emin olmadığı baklavalardan uzak durması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Baklavanın öncelikle kaynağı belli olmalı. Özellikle sokak aralarında, otomobil bagajlarında satışa sunulan baklavanın kaynağından emin olmak mümkün değildir. Bu nedenle özellikle kaynağı belirsiz ve sağlıklı olmayan şartlarda satışa sunulan baklavadan uzak durulmalıdır."

İYİ BAKLAVA KENDİSİNİ ANLATIR
Baklavanın kalitesini anlamanın zor olmadığını hatırlatan BAKTAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, baklava almadan önce tadına bakmanın sorunu başlamadan çözeceğini belirterek, kaliteli baklavayı anlamanın yollarını da şöyle sıraladı: "Birincisi, iyi baklavanın rengi altın sarısı olur. Tazeliğinin göstergesi rengidir. İkincisi, çatalı batırdığınızda tatlı bir hışırtı sesi çıkarmalı. Bu ses baklavanın yufkasının, pişirilme sürecinin ve şerbetlenmesinin kalitesi sonucu çıkar. Kalitesiz bir baklavada o sesi duyamazsınız. Üçüncüsü çatalı batırıp baklavayı ağzınıza götürürken, içindeki Antep fıstığı ve tereyağının kokusunu duyarsınız. Kalitesiz hammadde kullanılan baklavada bu kokuları duyamazsınız.

AZI KARAR, ORTASI YARAR, ÇOĞU ZARAR
Tadım esnasında son testi de ağzınızda oluşan tatla yapmalısınız. Kaliteli baklava lezzetiyle kendini gösterir. Son olarak da bir süre sonra midenizde bir yanma ya da rahatsızlık hissetmiyorsanız, tadına baktığınız baklava kaliteli ve iyi bir baklavadır. Baklavasını tatmak istediğiniz hiçbir baklavacı size hayır demez. Önce tadına bakın ve test edin. Sonra kaliteli olduğuna inanırsanız alın."

Baklavanın tadına bakmadan alınmaması gerektiğini belirten Mehmet Yıldırım, tüketicinin beğenmediği baklavayı almamasının baklava kalitesini de artıracağını hatırlattı. Baklava müdavimlerinin bu konuyu dikkate alacaklarına olan inancını ifade eden Yıldırım, az ama kaliteli baklava tüketiminin sağlıklı beslenme açısından önemine işaret etti. Mehmet Yıldırım, "Bilinçli tüketicinin ürün kalitesine olan katkısının bu tip davranışların yerleşmesiyle gerçekleşeceğine inanıyoruz. Böyle zamanlarda sağlıklı beslenme uzmanlarının bazı çıkışları gündeme gelmekte ve baklavadan uzak durulması gerektiği telkin edilmekte. Buna katılmadığımızı belirtmek isterim. Zira, hayatın her aşamasında olduğu gibi baklava tüketiminde de; ‘azı karar, ortası yarar, çoğu zarar’ prensibini uygulamaya davet ediyorum." dedi.

BAKLAVA SATIŞLARI ARTACAKTIR

Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, Ramazan ayında baklava satışlarının artabileceğini söyledi. Türkiye’de ekonomik istikrarın her sektöre yansıması gibi baklava ve tatlı dünyasına da yansıdığını ifade eden Yıldırım, “Ramazan ayı her yıl olduğu gibi piyasalara nefes aldıracaktır. Ülke ekonomisi ve iç huzurun istikrarı bu satışlarımızı olumlu anlamda etkileyen unsurlardır.” ifadelerini kullandı.