SELAMİ TÜRKOĞLU / GIDAVİTRİNİ
Geçtiğimiz günlerde, Türk insanını ciddi anlamda tehdit eden obezite ile mücadele için önemli bir adım atıldı.
Geçtiğimiz günlerde, Türk insanını ciddi anlamda tehdit eden obezite ile mücadele için önemli bir adım atıldı.
İstanbul Sardunya Fındıklı Restaurant'ta gerçekleşen yemekli toplantıda Turkiye Obezite ile Mücadele Platformu'nun kuruluş ilanı gerçekleşti. Bu önemli platformun başkanlığına Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bozdağ seçildi.
Türkiye'nin önemli gıda yöneticileri ve STK temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda bir konuşma yapan Gıda Güvenliği ve Hijyen Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Analyzer Gıda Kontrol Laboratuvarı Genel Müdürü Dr. Can Demir, obezitenin; yaşam, gelişim ve ilave olarak iş hayatının gerektirdiği kalori ve besin ihtiyacının vücudumuz tarafından yakılabileceği miktardan fazla alınmasının kaçınılmaz sonucu olduğunu söyledi.
Önceki konuşmacıların obeziteyi sadece un ve unlu mamullerle sınırlamasınıa itiraz eden Demir, kendisinin Rize’li olduğunu, bundan 30 yıl önce yöresel ekmek olarak mısır ekmeği tüketildiğini ve Doğu Karadeniz’de yaşayan insanların kilo ve obeziteyi andıran bir yapı içinde olmadıklarını belirtti.
Can Demir, merhum gazeteci ve Türk mutfağı araştırmacısı Ümit Sinan Topçuoğlu tarafından 2004 yılında kurulan ve kendisinin de üyesi olduğu Sefertası Hareketi'nin Fast Food tarzı beslenmeyle mücadelesinden örnekler verdi.
ÇELİK YELEK GEREKEBİLİR!
ÇELİK YELEK GEREKEBİLİR!
Toplantıda, bir gerçekle yüzleşilmesi gerektiğine vurgu yapan Demir, şu ifadeleri kullandı: Önceki konmacıların değinmediği bir gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor. Bu gerçeğin adı ise Fast-Food kulturu. Fast Food tüketiminin özellikle gelişim dönemindeki çocuklarda sınırlandırılmasıyla obezite ile mücadelede en önemli başarılardan birisi elde edilmiş olacaktır.
Buna bağlı olarak kuracağımız platformun Fast Food sektörünü, özellikle uluslararası sermayeyi rahatsız edecektir. Buradan gelebilecek baskıları göğüsleyecek bir duruş göstermemiz gerekiyor."
Konuşmasında, Obeziteyle Mücadele Platformu Başkanı Hüseyin Bozdağ'a hitaben “Artık bizlere birer çelik yelek alınması gerekebilir” esprisi yönelten Demir, "En son katıldığım “Yumurta Zirvesi”nde bir gıda sanayicisinin “Her şeyi biz düşünür yaparız. Siz tüketicilerin yorulmasına ve zaman ayırmasına gerek yok. Çünkü biz ürettiklerimize sanayici olarak sevgi katıyoruz” söylemine tepki koydum. Bu sanayiciye, 'ABS, ASR ve bilimum fren sistemlerini monteleyin, aksi takdirde gidişatın hapla beslenir duruma gelinebileceğini' belirttim" dedi. Gıda sanayinin kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu kabul eden Dr. Can Demir, ancak yemek yemenin aynı zamanda bir kültür ve dinlenme/sohbet ortamı yarattığını belirterek, yine Sefertası Hareketi'nin “Hızlı yerine hazlı tüketim istiyorum” sloganını, Türkiye Obezite ile Mücadele Platformu’nun da sahiplenmesi gerektiğini vurguladı.
GIDA GÜVENLİĞİ ÇİFTLİKTE BAŞLAMALI Buna bağlı olarak kuracağımız platformun Fast Food sektörünü, özellikle uluslararası sermayeyi rahatsız edecektir. Buradan gelebilecek baskıları göğüsleyecek bir duruş göstermemiz gerekiyor."
Konuşmasında, Obeziteyle Mücadele Platformu Başkanı Hüseyin Bozdağ'a hitaben “Artık bizlere birer çelik yelek alınması gerekebilir” esprisi yönelten Demir, "En son katıldığım “Yumurta Zirvesi”nde bir gıda sanayicisinin “Her şeyi biz düşünür yaparız. Siz tüketicilerin yorulmasına ve zaman ayırmasına gerek yok. Çünkü biz ürettiklerimize sanayici olarak sevgi katıyoruz” söylemine tepki koydum. Bu sanayiciye, 'ABS, ASR ve bilimum fren sistemlerini monteleyin, aksi takdirde gidişatın hapla beslenir duruma gelinebileceğini' belirttim" dedi. Gıda sanayinin kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu kabul eden Dr. Can Demir, ancak yemek yemenin aynı zamanda bir kültür ve dinlenme/sohbet ortamı yarattığını belirterek, yine Sefertası Hareketi'nin “Hızlı yerine hazlı tüketim istiyorum” sloganını, Türkiye Obezite ile Mücadele Platformu’nun da sahiplenmesi gerektiğini vurguladı.
Veteriner hekim olduğunu hatırlatan Demir, hayvan kökenli gıdaların obeziteyle ilişkisi hakkında da şu bilgileri verdi:
"Kız çocuklarının hormonal yapısının bozulduğu, çok erken yaşta çocukluktan çıkıp genç kızlığa geçiş yaptığı, erkek çocukların da cinsiyet kimlik dönüşümüne varacak seviyelere varabilen rahatsızlıkların görüldüğü ve 10-12 yaş kız/erkek çocuklarında ortalama 25 yaşında bulunan miktarlarda hormon seviyesinin tespit edildiği Sağlık Bakanlığı verilerinde mevcut. Çiftlikte başlaması gereken gıda güvenliğinin, bilinçsiz antibiyotik ve hormon kullanımı ve arınma süreleri beklenmeden hayvanların mezbaneye kesime gönderilmesi tüketicinin ayrıca antibiyotik almasına ve bağışıklık sisteminin bozulmasına, antibiyotik direncinin kırılmasına ve bu durumun tüketicinin vahim bir noktaya gelmesine yol açtı."
Demir, bu gidişle eczanelerde antibiyotik yerine hem protein hem de antibiyotik içeren etlerin bulundurulması ve hekimlerin reçeteye 100 gram gibi et yazmasının gündeme geleceği espirisi ile konunun önemine dikkat çekti.
"Kız çocuklarının hormonal yapısının bozulduğu, çok erken yaşta çocukluktan çıkıp genç kızlığa geçiş yaptığı, erkek çocukların da cinsiyet kimlik dönüşümüne varacak seviyelere varabilen rahatsızlıkların görüldüğü ve 10-12 yaş kız/erkek çocuklarında ortalama 25 yaşında bulunan miktarlarda hormon seviyesinin tespit edildiği Sağlık Bakanlığı verilerinde mevcut. Çiftlikte başlaması gereken gıda güvenliğinin, bilinçsiz antibiyotik ve hormon kullanımı ve arınma süreleri beklenmeden hayvanların mezbaneye kesime gönderilmesi tüketicinin ayrıca antibiyotik almasına ve bağışıklık sisteminin bozulmasına, antibiyotik direncinin kırılmasına ve bu durumun tüketicinin vahim bir noktaya gelmesine yol açtı."
Demir, bu gidişle eczanelerde antibiyotik yerine hem protein hem de antibiyotik içeren etlerin bulundurulması ve hekimlerin reçeteye 100 gram gibi et yazmasının gündeme geleceği espirisi ile konunun önemine dikkat çekti.
GIDA DENETİMLERİ YETERSİZ
Bu olumsuz durumu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetimlerinin yetersizliğine bağlayan Demir, "Kalıntı ve izleme programlarının çok dar alanda yapılması bugün gelinen sonuçları doğurdu. Ayrıca dolaylı olarak obezite ile ilgili konuları da içeren 230’un üzerinde zoonoz (hayvanlar ile insanların ortak) hastalıkların da mücadelesi yapıldı. Dünya otoriterlerinin belirlediği gerçek olan ve bu konuları takip eden Veteriner Halk Sağlığı Sistemi maalesef ülkemizde yok. Hayvan Sağlığı Şubesi gibi yetersiz bir organizasyon ile konunun sahipsizliği devam etmekte. En kısa sürede gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Veteriner Fakülteleri eğitiminde birkaç istisna haricinde Veteriner Halk Sağlığı bölümlerinin kurulması ve eğitimlerinin verilmesi ile Sağlık Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı koordinesiyle Veteriner Halk Sağlığı Teşkilatı kurulmalı. Obezite ile mücadele programında bu konunun sürekli olarak gündemde tutulması ayrı bir önem taşımaktadır." şeklinde konuştu.
Can Demir, öncelikle Sağlıklı Gıda Platformu başta olmak üzere çeşitli organizasyonların kuruculuğunda görev alan YESİDEF Başkanı Hüseyin Bozdağ ve ekibine teşekkür ederek sözlerini noktaladı.
Can Demir, öncelikle Sağlıklı Gıda Platformu başta olmak üzere çeşitli organizasyonların kuruculuğunda görev alan YESİDEF Başkanı Hüseyin Bozdağ ve ekibine teşekkür ederek sözlerini noktaladı.