Gıdavitrini - Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, serinlemek veya susuzluğu gidermek amacıyla tüketilen şekerli içeceklere karşı insanları daha bilinçli olmaya davet ederek, "Bir kutu gazlı içecek, içeresinde 10 küp şeker barındırıyor ve maalesef farkında dahi olunmadan şeker tüketimi bu sebeple artıyor. Özellikle çocuklarımızı fazla şeker içeren gazlı içecekler ve glisemik indeksi yüksek, buna karşın maliyeti ucuz olan mısır nişasta şurubu içeren şekerli gıdalardan uzak tutmalı, tüketilmemesi ve tüketimin en aza indirilmesi için elimizden geleni yapmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Vakıftan yapılan açıklamaya göre, sıcak havanın artmasıyla terleme-susama döngüsü ile vücuda alınan sıvı miktarı da yükseliyor. Yetişkin bir bireyin günde ortalama 2-2,5 litre su tüketmesi gerekliliğiyle, sıcak havalarda alınan fazla sıvı miktarının kendini dengeliyor gibi görünse de bazen sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Bunun nedeni su yerine şekerli içecekler tüketilmesi olarak gösteriliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Vakıf Başkanı Timur Erk, tuz tüketiminin azaltılmasına önayak olduklarını, şeker tüketiminin de günlük ortalama olan 150 gramdan 120 grama düşürülmesinde öncülük yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Yaz aylarında Türkiye'nin şekeri yükseliyor. Serinlemek veya susuzluğu gidermek amacıyla tüketilen şekerli içeceklere karşı insanları daha bilinçli olmaya davet ediyoruz. Bir kutu gazlı içecek, içeresinde 10 küp şeker barındırıyor ve maalesef farkında dahi olunmadan şeker tüketimi bu sebeple artıyor. Özellikle çocuklarımızı fazla şeker içeren gazlı içecekler ve glisemik indeksi yüksek, buna karşın maliyeti ucuz olan mısır nişasta şurubu içeren şekerli gıdalardan uzak tutmalı, tüketilmemesi ve tüketimin en aza indirilmesi için elimizden geleni yapmalıyız."
Erk, tuz tüketiminin 6 yıl içinde 18 gramdan 14 grama düşürülmesindeki başarıyı, sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi adına şeker tüketiminin azaltılmasında da yakalamak gerektiğini vurguladı.
"Sağlıklı bir bireyin günde 3-4 porsiyon meyve tüketmesi yeterli"
Türk Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın da suyun nötr tadına karşılık farklı aroma ve farklı lezzetler sebebiyle cazip gelen şekerli içeceklerin sürekli tüketiminin, "aşırı kalori alımı ve buna bağlı kilo alımına", "kan şekerinde ani dalgalanmalara", "anlık açlık ve kontrolsüz beslenme gibi davranışlara" neden olarak sağlık açısından uzun vadede ciddi problemler doğurabildiğine, özellikle diyabet hastalarının bu tür içeceklere karşı daha dikkatli olması gerektiğine işaret etti.
Suyun, vücutta oluşan toksinlerin atılmasında, vücut fonksiyonlarının yeterli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücuttaki pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde en önemli etkenlerden biri olduğuna değinen Aydın, su tüketimini artırmak için içme suyuna meyve parçaları, nane ve maydanoz gibi yeşillikler doğranabileceğini, suyun tarçın gibi baharatlarla lezzetlendirilebileceğini anlattı.
Sıcak hava ve okulların tatil olmasının da etkisiyle daha fazla dışarıda kalan ve spor yapma olanağı bulan çocuklar için de su tüketiminin önemine dikkati çeken Aydın, şu önerilerde bulundu:
"Çocukları yüksek şekerli içeceklerden uzak tutmak ve su tüketimi konusunda bilinçlendirmek önemlidir. Özellikle soğuk çayların içerisindeki şeker miktarına bakılmadan ölçüsüz bir şekilde tüketmek aşırı şeker alımına neden olacaktır. Çocuklara gazlı içeceklerin verdiği zararın soğuk çaylar için de geçerli olduğu, soğuk çayların da aşırı şeker içerdiği anlatılmalıdır. Yetişkin bir birey günde 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Sıvı alımını karşılamak için ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı ve açık çay gibi içecekler tercih edilebilir."
Aydın, meyvelerin posa içeriğinden dolayı bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı ve iyi birer vitamin, mineral ve enerji kaynağı olduğunu belirterek, aşırı meyve tüketimi fazla enerji alımından dolayı kilo kontrolünü zorlaştırabildiğini, sağlıklı bir bireyin günde 3-4 porsiyon meyve tüketmesinin yeterli olduğunu kaydetti.