Yeni Türkiye'nin gözde meslekleri

Gıdavitrini - Teknolojik ve kültürel değişimler, yeni iş sahalarının doğmasına ve yeni kariyer yolları açılmasına zemin hazırlıyor. Dünyada gerçekleşen bu hızlı değişimler Türkiye’yi de oldukça etkiliyor. 2011 yılında düşüş yaşayan ve 2012 yılında yükselişe geçen meslekler göz önünde bulundurulduğunda 10 yıl sonrasının Türkiye’sini, teknoloji temelli yepyeni meslek ve birimler bekliyor.
2011 yılı, sektör ve meslekler açısından değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. Hem teknolojinin hayatımızdaki yerini sağlamlaştırması hem de sektörü etkileyen farklı faktörler, firmaların istihdam politikalarını da etkiledi. Örneğin, yazılım firmalarının gün geçtikçe artması, firmaların IT ekiplerinin büyümesi, IT pozisyonlarındaki arayışın artmasını sağladı. Sosyal medya kullanımının ciddi oranda artması, sadece bu alana yönelik meslek ve pozisyonların açılmasını beraberinde getirdi. Artık firmaların sosyal medya ilişkilerini yürüten, yöneten Sosyal Medya Uzmanları var.

2011 yılının ’Internet Business‘ sektörüyle yoğun olarak tanıştığımız bir yıl olduğunu söyleyen Hugent Satış Direktörü Çağlan Ünal Üzümcü, bu yıl içinde İlaç Sektörü’nün popülaritesini kaybettiğini, İnşaat Sektörü’nün ise krizden kurtularak yükselişe geçtiğini belirtti ve ekledi: “İnternet üzerinden alışveriş yapmayı mümkün kılan siteler, çok kısa sürede ciddi rakamlara ulaştılar ve ekiplerini de buna uygun olarak hızla büyüttüler. IT sektörü de keza öyle. 2012 yılına, yükselişte olan IT sektörü damgasını vuracak“ dedi.

“Halen İngilizce bilmeyen mühendislerimiz var“
Teknolojik değişimler için 1 yıllık bir sürenin bile artık çok uzun olduğunun, çok önemli değişimlerin çok kısa sürelerde gerçekleştiğinin altını çizen Çağlan Ünal Üzümcü şunları söyledi: “Önümüzdeki yıllarda teknolojiyle bağlantılı birçok mesleğin ve birimlerin ortaya çıkacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kişisel ve kurumsal network yönetimi, sosyal mecraların etkin kullanımı gibi çalışmalarda birçok yeni pozisyonun açılacağı aşikar. Türkiye’nin bu değişime ayak uydurabilmesi ise oldukça önem taşıyor. Halen İngilizce bilmeyen mühendislerimiz var ve bu Türkiye için ciddi bir problem. Yeni iş olanaklarından, sektörlerdeki değişim ve gelişimlerden ve teknolojiye ayak uydurmaktan bahsediyoruz ama bu gelişime ayak uydurabilmek ve toplumsal olarak bu ihtiyacı giderebilmek ciddi bir altyapı gerektiriyor. Örneğin, Yeni Türk Ticaret Kanunu ile beraber uluslararası raporlama standartlarından bahsediyoruz ama muhasebecilerimizin büyük çoğunluğu İngilizce bilmiyor. Ülkemize yatırım yapan birçok firma var; bir çoğu endüstri temelli. Ancak yabancı dil bilen teknisyen seviyesinde personel neredeyse olmadığı için istihdamda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ziraat Sektörü de en uygun örneklerden biri. Tarımın oldukça önemli olduğu bir coğrafyadayız. İhracatımız gün geçtikçe artıyor ancak bu alanda çalışan mühendislerimizin bile büyük çoğunluğu İngilizce bilmiyor“.