Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yılmazkart, "Kuraklıktan dolayı düşen buğday rekoltesi, serbest piyasada fiyatların artmasına neden oldu. Bugün itibariyle piyasada oluşan fiyatlar çiftçiler açısından olumlu karşılandı" dedi.
Yılmazkart, hububat fiyatlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye'nin uzun yıllar ortalaması 17-18 milyon ton olarak kabul edilen buğday üretiminin, yeni verimli çeşitlerin ıslahı, daha yüksek teknolojinin kullanımı ve sulama imkanlarının gelişmesine bağlı olarak 20 milyon ton olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
İç Anadolu, Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri kuraklıktan en fazla etkilenen bölge olurken, Marmara Bölgesinin kuraklıktan etkilenmediğini belirten Yılmazkart, "Bu açıdan bakıldığında bu seneki buğday üretimimizin 20 milyon ton olan uzun yıllar ortalamasının yüzde 13-14 altına düşerek, yaklaşık 17-17,5 milyon ton olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz" dedi.
"Kuraklıktan dolayı düşen buğday rekoltesi, serbest piyasada fiyatların artmasına neden oldu. Bugün itibariyle piyasada oluşan fiyatlar çiftçiler açısından olumlu karşılandı" diyen Yılmazkart, şunları kaydetti:
"Şu aşamada TMO'nun alım fiyatını açıklamamış olması isabetli bir karar olmuştur. Açıklanacak alım fiyatları, bugün için serbest piyasada oluşan fiyatları aşağı çekecektir. Türkiye artık 75 milyonu değil en az 85 milyonu besleyen ülke konumunda. Gelişmiş un sanayimiz, dünya ihracat şampiyonu. Makarna ve irmik sektörümüz de dünyada söz sahibi. Bu sektörler sürekli kaliteli hammadde ihtiyacı duymakta. Sektörün hammadde ihtiyacının sürekli temini, nihai tüketicinin fiyat artışlarından korunması açısından TMO'nun elinde tuttuğu ithalat yetkisi, stokları ve vergi oranları gibi enstrümanlarla müdahale edebilme imkanı da vardır. Oluşabilecek spekülasyonların önlenmesi açısından TMO'nun elindeki bu imkanları gerektiği zaman ve durumda kullanılacağına inanmaktayız."
"Ekim alanlarının artması gerekiyor"
Yılmazkart, 10 yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanının giderek azaldığını ve yaklaşık 7,7 milyon hektara düştüğünü dile getirdi.
Nüfus artışı, dışarıya yapılan yardımlar ve komşu ülkelerde yaşananlardan dolayı tüketimin öngörülenin çok üzerinde gerçekleştiğini anlatan Yılmazkart, şöyle devam etti:
"Bu nedenle buğday ekim alanlarında sınır değerlere ulaşılmış olup, bunun altına düşen ekim alanları kurak yıllarda üretim yetersizliği sorununu beraberinde getirecektir. Bu nedenle ekim alanlarının artması gerekiyor. Buğdaya yapılan destekler, bölgesel farklılıklar da göz önünde bulundurularak artırılmalıdır. Örneğin Orta Anadolu'da 250 kilogramda verim düzeyiyle buğdaya yapılan destek 33,1 lirada olup, mazot desteğinin 4,6 liradan 7 liraya, fark ödemesi desteğinin 5 kuruştan 8 kuruşa çıkarılması halinde, 43 liraya yükselecektir. Bu önemli bir destek olarak değerlendirilmektedir. Diğer bölgelerde ise verim düzeyleri dikkate alınarak düzenleme yapılmalıdır."