Avrupa Birliği’nde 30 yıl önce tarım bütçesi rakamlarının çok yükseldiği ve buna bağlı olarak artan süt üretimi sonucunda, ürün stoklarının aşırı arttığı bir dönemde koyduğu süt kotaları, önümüzdeki yıl tarihe karışıyor. Kotaların kalkmasıyla AB’de süt üretiminde artış, dünya süt ve süt ürünleri piyasasında ise fiyatların düşmesi bekleniyor. Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, Türkiye’nin süt üretiminin arttığına, dünyada da çok iyi bir pazar oluştuğuna dikkat çekerek, “Gelişmiş ülkelerde kişi başı tüketim 100 litrenin üzerinde. Çin hiç bilmiyordu, pazara çok hızlı girdi. Biz de dünya pazarlarına el atmayı düşünmeliyiz. Koşullar oluşmadan kotaların kaldırılmasıyla Avrupa ülkeleri bizi boğar, hayvancılığımızı da dışa bağımlı hale getirir. Süt üretimine sahip çıkarsak 2 yıl içerisinde ihracatımız artar” diye konuştu.
Gelişmiş ülkelerin tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yüzde 80- 90’ını kooperatifl erle gerçekleştirirken, Türkiye’de bu oranın yüzde 13’lerde olduğunu belirten Eskiyörük, özetle şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de sütün neredeyse yarısı kayıtdışı. Kooperatifçiliği geliştiremezseniz Türkiye’de kayıtdışılığı yok edemezsiniz, üretimi planlayamazsınız, fiyat istikrarı sağlayamazsınız. Süt fiyatının 40 kuruşlara düştüğü, yemin 56 kuruş olduğu dönemlerde üretici hayvanına yemini veremedi, binlerce süt ineğimiz kesildi. Türkiye’nin, üreticiye sahip çıkmamasının maliyeti, 2010-2013 yılları arasında 3 milyar dolarlık canlı hayvan ithalatı oldu. Bundan bir ders çıkarmalıyız. Öncelikle fiyat istikrarı sağlanmalı. Piyasaya müdahalede geç kalınmamalı.”
Türkiye’deki 6 işletmeye AB ülkelerine süt ve süt ürünlerinde ihracat izni verildiğini anımsatan Eskiyörük, “Bu gurur duyulacak bir gelişme. Bizim Avrupa’ya süt satma şansımız yok. Ama bu gelişme, dünyadaki süt ürünleri ithal eden ülkeler üzerinde olumlu etkisi oldu. Türkiye’nin dünya üzerindeki imajını iyileştirdi” diye konuştu.
Kotaların kalkması üreticileri sıkıntıya sokacak
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkan Yardımcısı Osman Vasfi Yasun da süt kotalarının kaldırılmasının üretimin artmasını sağlayacağını ve süt tozu başta olmak üzere dünya süt ve süt ürünleri fiyatlarının düşmesine neden olabileceğini söyledi. Bu durum sanayiciler açısından ucuza girdi temin edecek olmaları açısından olumlu kabul edilse de, üreticiler açısından aynı şeyleri söylemenin mümkün olmadığını ifade eden Yasun, Türkiye’nin öncelikle sütte üretim planlaması yapması gerektiğini kaydetti. Yasun, “Bu kapsamda arz- talep dengesinin sağlanması yönünde mekanizmaların hayata geçirilmesi, Et ve Süt Kurumu’nun süt piyasasına en kısa zamanda girerek müdahale etmesi ve piyasayı düzenlemesi gerekli. Süt üretici birliklerinin süt tozu tesisi kurması için hibe desteklerinin verilmesi, çiğ süt fiyatlarının üretici gelirleri esas alınarak belirlenmesi, okul sütü gibi talep artırıcı politikalara devam edilmesi, ıslah çalışmalarına hız verilmesi gibi öncelikli konularda mesafeler alınmalı” dedi.
Türkiye’nin ihracat pazarlarını etkiler
Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi ve HAYKOOP Merkez Birliği Başkanı Ahmet Ertürk ise kotaların kalkmasının Türkiye’nin süt ürünleri ihracatında pazar sıkıntısı yaratabileceğine işaret ederek, “En fazla ihracat yaptığımız Rusya ve Arap ülkelerine ihracatımızı etkiler. Avrupalı elindeki arz fazlası süt ve süt ürünlerini komşu pazarlara satacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işletmelerimizin iyileştirilmesine, maliyetleri aşağı düşürecek desteklemelere, makine ekipman desteğine devam ettiği sürece Türk çiftçisi için endişe edecek tereddüdümüz kalmaz” diye konuştu. Süt ve süt ürünlerinin AB’ye ihracatıyla yeni bir fırsat yakalandığını anlatan Ertürk, “AB’de süt fiyatları bazen bizim fiyatların üzerine çıkıyor, bazen de gerisinde kalıyor. Şu anda yoğun bir miktarda süt tozu ihraç ediyoruz” dedi. Ertürk, Türkiye’de süt üretiminin 18.2 milyon ton olduğunu, 2023 yılında 25 milyon ton hedef koyarak kişi başına tüketimi artırmaya yönelik tavır sergilendiğini ifade etti. dunya.com