Körfez sermayesine yatırım çağrısı yaptı

Gıdavitrini - Dubai’de gerçekleştirilen konferansta Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Türkiye’nin önemli ve güvenilir ekonomik ortaklarından biri olduğunu ve İki ülke arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğinin diğer bölge ülkelerine örnek teşkil edecek düzeye ulaştığını söyleyen Bakan Eker “Dünyada 2000’li yıllardan sonra küreselleşmenin hızlı etkileri tüm alanlarda olduğu gibi tarımda da yeni bir anlayış ve değişim sürecini beraberinde getirmiştir. Son yıllarda tarım ve gıda sektöründe üretim ve tüketimin yanında ticaret dengeleri hızlı bir şekilde değişiyor. Küresel bazda yaşanan finans krizleri, iklim değişiklikleri, nüfus artışı, gıda ve petrol fiyatlarındaki değişimler, doğal kaynakların azalması, tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve hızlı şehirleşme gibi nedenlerle bu değişimin temel nedenleri. Bu durum sofralarımıza eklenecek milyonlarca kişinin gıda güvenliğinin nasıl sağlanacağı sorusunu daha da karmaşık hale getiriyor. Artan gıda fiyatları, özellikle gelişmekte olan ülkelerde mali ve siyasi istikrarı bozmakta, asayiş problemlerine neden oluyor. Huzurlu ve istikrarlı bir dünya ancak gıda güvenliğinin sağlanması ile mümkün olabilir.” dedi
Gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar spekülatifKonuşmasında arz ve talep boyutlarında değişimlerin yaşanmasına rağmen, tarımsal ürün ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmalarının en büyük nedeninin spekülatif hareketler olduğunun altını çizen Bakan Eker, ülkelerin bu süreçte suni bir krize neden olmadan piyasaları rahatlatacak tedbirleri alması ve birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Gıda hakkının her bireyin sahip olduğu temel haklardan olduğunu hatırlatan Bakan Eker, ancak dünyada her altı kişiden birinin yeterli gıdaya ulaşamadığını ifade etti. Yaklaşık 1 milyar insanın açlıkla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Bakan Eker, buna karşın 1 Milyar insan ise aşırı gıda tüketimi nedeniyle obezite, şeker ve kardiyolojik hastalıklarla karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nüfus artışı yanında iklim değişikliği ve enerji güvenliğini de dikkate alındığında, önümüzdeki 50 yılda dünya nüfusuna yeterli gıdayı sağlamak için %70-100 daha fazla üretim yapılması gerektiğini belirten Bakan Eker gıda piyasalarında küresel düzeyde üretim ve pazarlama ağına sahip firmaların etkinliğinin giderek arttığını söyledi.

Gıda fiyatlarında dalgalanmaların etkisi Türkiye’de sınırlı olduDünyada yaşanan tüm bu gelişmelerin, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarını birbirine bağlayan ve stratejik bir ülke olan Türkiye tarafından dikkatle takip edildiğini söyleyen Bakan Eker şöyle devam etti: “Türkiye son yıllarda yakaladığı büyük büyüme trendi, dinamik ve güçlü ekonomisi ve bulunduğu coğrafyada arabulucu ve uzlaştırıcı rolüyle dünyada ve özellikle bulunduğu bölgede etkin ve öncü bir ülke konumdadır. Bu gelişmelerin paralelinde tarım da ülkenin gelişen, değişen ve yenilenen yüzü olarak ön plana çıkan sektörlerinden birisi. Son 10 yılda tarım sektöründe yapısal bir değişim ve dönüşüm yaşanmış ve bu ivme kısa sürede meyvelerini vermeye başladı. Türk tarımı ekonomik büyüklük bakımından dünyada yedinci, Avrupa da ise birinci konumda. Türkiye tarımında bu büyümeyle birlikte tarımın milli gelire ve dış ticarete katkısında da ciddi artışlar oldu. Türkiye 186 ülkeye 1.536 çeşit gıda ürünü ihraç eden bir ülke konumuna yükseldi.”

Son yıllarda gıda fiyatlarında yaşanan dalgalanmaların ülkemizdeki etkilerinin sınırlı olduğuna dikkat çeken Bakan Eker, genel olarak gıdada uluslararası piyasalarda fiyat artışlarının %103'e ulaştığı dönemlerde, ülkemizdeki artış oranları en yüksek %32 seviyesinde kaldığını belirtti. Türkiye olarak tarımda kaydedilen gelişmelerin, örnek alınacak gelişmeler olduğunu ifade eden Bakan Eker, “Türkiye tarımın yakaladığı bu başarı hikâyesinin temelinde yatan nokta, tarıma yönelik stratejik yaklaşımımız ve tarımı rekabete dayalı iktisadi bir sektör olarak ele almamız” dedi.

Konuşmasında Türk tarımının gelecek 10 yıl hedeflerini anlatan Bakan Eker dünyada ilk 5 ülke içinde yer almayı ve tarımsal gayrisafi yurtiçi hasılayı 150 milyar dolara çıkarmayı amaçladıklarını söyledi.



2011-2017 döneminde en hızlı büyüyen ekonomi olacakBakan Eker, OECD tahminlerine göre Türkiye’nin, 2011-2017 döneminde yıllık ortalama %6,7 büyüme oranıyla OECD’ye üye ülkeler arasındaki en hızlı büyüyen ekonomi olacağını söyledi. Son 10 yılda hayata geçirilen reformlar, tutarlı ve istikrarlı politikalar ve küresel ekonomiye uyum sağlanmış yapısı ile Türkiye’nin yabancı yatırım için en cazip ülkeler arasında yer aldığının altını çizen Bakan Eker, iklim, toprak ve su kaynakları yönünden son derece zengin bir tarımsal çeşitliliğe sahip olduğunu ifade etti

Bakan Eker konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye, dünya GSMH’sinin üçte birine ve dünya Nüfusunun yaklaşık beşte birine en fazla 4 saatlik uçuş mesafesinde olup, bu coğrafyada 1,3 milyar nüfus yaşamakta ve 1 trilyon doların üzerinde tarımsal ticaret yapılmaktadır. Tüm bunlar “Neden Türkiye’de tarıma yatırım yapılmalı?” sorusunun cevapları arasında yer alan önemli unsurlar. Yıllar itibariyle ülkemize gelen yabancı yatım miktarı ve yabancı yatırımcı sayısı da bunun bir göstergesi. Tarım, gıda, içecek ve tütün alanında doğrudan yabancı yatırım girişi

Türkiye tarımsal konularda faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirket sayı da giderek artmakta. Tarım ve gıda sektöründe yabancı sermayeli şirket sayısı 1.016’a yükseldi. Türkiye’de 2013 Ocak ayı itibariyle BAE sermayesine sahip 241 adet şirket var. Söz konusu şirketlerin 12 adedi gıda, tarım ve hayvancılık alanına ilişkin sektörlerde faaliyet gösteriyor. Ayrıca, ülkemiz 2012 Haziran ayında yeni bir yatırım teşvik sistemi uygulamaya koymuştur. BAE’li yatırımcılar söz konusu teşviklerden faydalanabilirler. Bu çerçevede, BAE’li girişimcilerin ülkemizdeki yatırımlarını artırmaya çağırıyoruz.”

İhracatın çoğunluğu gıda ve tarımdan
Türkiye'de gıda sanayisinin çok geliştiğini ve dışa açıldığını belirten Bakan Eker, "2012 yılında çok büyük bir kısmını gıdanın oluşturduğu 16 milyar dolarlık bir ihracatımız var, tarım ihracatımız. Gıda bunun büyük bir kısmı" dedi.

Bakan Eker, Türkiye'nin 76 milyon vatandaşı ve 30 milyonun üzerinde turistin gıda ihtiyacını karşıladığını ve bunun üzerine de dünyaya 16 milyar dolarlık gıda maddesi ihraç ettiğini vurguladı. Söz konusu rakamların, Türkiye ekonomisinin de, tarım sektörünün de, gıda sektörünün de geldiği düzeyi göstermesi bakımından çok memnuniyet verici olduğunu belirten Bakan Eker, şöyle devam etti: "Hala kat edeceğimiz mesafe var. Mesela bugün zeytinyağına baktım, çok sevindim. Zeytinyağcılar çok memnun burada ihracattan. Daha önce Avrupa'ya toptan satılan ürünlerin şimdi özel ambalajlar içerisinde satıldığına şahit oluyorum. Bu çok güzel bir gelişme. Gıdanın bütün alanlarında, bütün gruplarında, gerek şeker, şekerleme gerek hububat, unlu mamuller, içeceklerde, meyve sularında, zeytin yağında, zeytinde, her üründe var. Türkiye dünyada 186 ülkeye bin 536 değişik ürün satıyor. Bin 536 tarım ve gıda ürünü satıyor. Dubai'deki bu fuar da dünyanın en önemli fuarlarından birisi ve Türkiye çok büyük bir katılımla burada iştirakçi. En büyük üç dört ülkeden bir tanesi. Bildiğim kadarıyla gelecek sene Türkiye partner ülke olacak. Bu da hem gelişmeyi hem de kurulan ilişkileri göstermesi bakımından çok önemli."