Helal sertifikası asanın müşterisi çok oluyor

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, gıda ürünleri satan lokanta, market gibi yerlerin helal belgesi almasının satışları artırdığını söyledi. Palandöken, lokantaların 'Helal' sertifikası almasında Körfez bölgesinden gelen turistlerin de etkili olduğunu kaydetti.
Türkiye Standartlar Enstitüsü (TSE)'nün gıda ürünü satan esnafın da istediği takdirde Helal Gıda Sertifikası alabileceği duyurusu, esnafı harekete geçirdi. Bu esnaflar arasında yer alan Efendi Konağı Lokantası'nın sahibi Mehmet Koyuncu, başvurusunda müşterilerinden gelen talebin etkili olduğunu kaydetti. Lokantanın müşterilerinden Hüseyin Kavak, çalıştığı kurumda yemek çıkmadığı için her öğlen dışarda yemek zorunda kaldığını söyledi. Kavak, "Dışarıda da ne yiyeceğimizi şaşırmış durumdayız. Birçok arkadaşımız mide hastası oldu. Yağı ve diğer maddelerin nerelerden alındığını bilmediğimiz için arayış içindeyiz. Bu lokantanın sahibini tanıdığım için güveniyorum gelip burada yiyorum. Sertifikayı almaları beni daha çok mutlu ediyor. Bu sayede içim rahat bir şekilde buraya gelmeye devam edeceğim." şeklinde konuştu.

Bir diğer müşteri Ayşe Demir de helal gıda sertifikasını çok önemli bulduğunu belirterek, "Arkadaşlarla bir araya geldiğimiz günlerimiz var. Bu toplantıları genelde dışarda yapıyoruz. Toplandığımız yerde de ne yediğimizi, özellikle etlerin ne olduğunu bilmek istiyoruz. Bu sertifikayı alan lokantalar bize güven veriyor. İçimiz rahat bir şekilde gelebiliyoruz. Özellikle burası ilk başlatmış galiba bunun için öncülük edenlere teşekkür ediyoruz.” diye konuştu. 48 yıllık kebap ustası Saadettin Pektaş da müşterilerin 'ne yediğini bilmek isteğini' ifade ederek, Helal sertifikasının bu anlamda büyük değer taşığıdını kaydetti. Pektaş, "Bu belgeyle lokantalar daha net bir şekilde birbirinden ayrılacak." dedi.

YANLIŞ ANLAMAYA DİKKAT
TSE'nin attığı bu adımın çok önemli olduğunu dile getiren TESK Başkanı Bendevi Palandöken, 'yanlış' anlamalara karşı da uyarıda bulundu. Duyurudan, sanki herkese mecbur bırakıldı gibi bir anlam çıkarıldığının altını çizen Palandöken, şöyle konuştu:
"Sanki bu sertifikayı almadan satış yapanların helal satmıyormuş gibi bir imaj çizildi. Aslında bu Avrupa Birliği normlarına uygun, hijyen eğitimli ve gerçekten insanların güvenerek yiyebileceğini gösteren bir işaret. Dolayısıyla gıda ürünleri doğrudan dinimize uygun üretilen ürünler, sertifikayı almayanların farklı bir ürün sattıklarını söylemek istemiyorum ama bunu taktıkları zaman daha çok müşteriyi cezp ediyor. Lokantalarımızda bu sertifikanın takılmasında bir mahsur yok. Belki bu olayın tam kavranamadığını gösteriyor. Niçin karşı olacaksınız. Tüm sertifikalar bence ürünlerin üzerinde zaten yazılıyor. Açıkta satılan pideden tutun kokareçe kadar, rahatsız olunacak hiçbir şey yok. Bu sertifikayla güvenirliliğini iyice kanıtlamış olacağız."

Ankara Lokantacılar Federasyon Başkanı Aykut Yenice ise Tarım ve Gıda Bakanlığının ‘Et ve et ürünleri tebliği'ne dikkat çekti. Bu sayede 5 Mart'tan sonra insan sağlığına zararlı ürün satan esnafla, iyi esnafın kesin kriterlerle birbirinden ayrılacağını vurgulayan Yenice, bununla birlikte Helal sertifikası almaktan gocunmadıklarını söyledi. Yenice, başta halk sağlığı olmak üzere çeşitli konularda seferberlik düzenlendiğini ifade ederek, kendilerinin de özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan Türk mutfağını özendirici girişimlerde bulunmasını istediklerini belirtti.