Yapılan bir araştırmaya göre; tüketicilerin sağlık algısının ölçümlenmesi, endüstrinin ürünlerin ve gıda tercihlerinin yemek tercihlerini nasıl şekillendirdiğine daha iyi yatırım yapmasına ve yeni iletişim ve pazarlama stratejileri geliştirmesine yardımcı olabilir.
Güney Amerika ülkelerinden Uruguay’daki República Üniversitesinden araştırmacılar, 120 tüketiciden elde edilen verileri inceleyerek, gıdaya bağlı sağlığın fiziksel sağlıkla güçlü bir şekilde ilişkilendirildiğini, ancak durumun hazsal ve duygusal yönleri de olduğunu ortaya koydular.
Sonuçları Appetite dergisinde yayınlanan araştırmada, beslenme şekillerini değiştirme ihtiyacının artmasından dolayı geçen on yılda tüketicilerin sağlık algısının gıda tercihlerini nasıl etkilediği araştırıldı. Gastón Ares başkanlığındaki araştırma ekibi, “Sağlıklı ya da iyi olma durumunun tek bir tanımı olmayan geniş çaplı bir kavram olduğu” gerçeğinden hareketle, bu kavramın kullanılabilmesi ve ölçülebilmesi için özellikle gıda tüketimi açısından tüketicilerin bu kavramı nasıl anladıklarını araştırmak gerektiğinden yola çıktılar.
Kelime çağrışımı, ucu açık sorular ve serbest listeleme olmak üzere üç kalitatif teknik kullanan araştırma ekibi, gıda ile ilişkili kapsamda sağlıklı/iyi olmanın fiziksel sağlıkla güçlü bir şekilde ilişkilendirildiğini ortaya koydu. Gıdaların sağlıklı olma üzerinde beklenen etkisi temel olarak; yüksek kolesterol seviyesi, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları gibi bulaşıcı olmayan hastalıklarla ilişkilendiriliyor.
Ancak gıda tüketiminin hazza ve duygulara bağlı yönü de tüketicilerin sağlık algısı açısından dikkat çekici. “Huzur, mutluluk, keyif, rahatlık ve dinginlik” katılımcıların büyük bir bölümü tarafından ifade edilen kategorileri oluşturdu.
Katılımcılar gıda ile ilişkili sağlığın karmaşık bir yapı olduğunu düşünüyor ve bunu fiziksel sağlık, vücudun fonksiyonlarını yerine getirmesi ve hayat kalitesinin yanı sıra psikolojik ve bilişsel yönlerden ilişkilendiriyorlar.
Sağlığa etki eden gıdaların özelliklerinin; duyusal özellikler, besinsel içerik, bileşenler ve üretim işlemleri ile ilişkilendirdikleri belirlenen katılımcılar, sağlıklarına katkı sağlayan gıdaların özelliklerini yazmaları istendiğinde duyusal özellikleri ilk sıraya koydular.
Araştırmacıların elde ettikleri veriler; gıda ile ilişkili sağlıklı ve iyi olmanın karmaşık olduğunu, ancak temel olarak fiziksel sağlık, vücudun işlevlerini yerine getirmesi, düşünsel kapasite, olumlu duygular ve sosyal ilişkiler ile ilişkilendirildiğini gösterdi.